Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirve Toplantısı için gittiği Bosna Hersek ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerle konuştu.
Erdoğan yeni parti çalışmaları yürüten Ali Babacan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'yla ilgili "Bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok" dedi, AK Parti'den istifa eden Babacan ile istifa öncesi yaptığı görüşmenin detaylarından bahsetti:
Benimle randevu talebi neticesinde bir görüşmesi oldu. 'Nedir aidiyet duygularınızı kaybetme gerekçeleriniz?' deyince 'Ülkedeki ekonomik durumlar' gibi şeyler söyledi. Tabii kendisiyle birçok şey konuştuk. Birçok insanla görüştüklerini, çeşitli görüşmelerle bazı adımlar attıklarını anlattı. Ben kendisine 'parti mi kuracaksınız?' dedim. 'Şu anda düşünmüyoruz ama bir platform olarak çalışıyoruz' dedi. Dedim ki 'bak Ali Bey, eğer senin bu kabineye katkı verme noktasında yaptığınız çalışmalar varsa, vereceğiniz bilgiler varsa biz bunlardan istifade ederiz. (...) Ali Bey'in kendisine de söyledim. 'Yolunuz yolunuzdur eyvallah ama şunu unutmayın ki bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok. Siz bunu yapıyorsunuz. Bunun parçalanmasıyla da bir yere gidemeyeceksiniz' dedim. 'Fazla da geç kalmayın' dedim. Bir an önce kursun ki daha seçime dört sene var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gezi Parkı Eylemleri sırasında "arkadaşlarımızın duruşu ciddi sıkıntılar oluşturdu" dedi; Babacan ile faiz konusunda anlaşamadıklarını söyledi:
Bizim dava arkadaşlığımızda bir şey var. Dava terk edilmez. Burada sonuna kadar hizmet söz konusudur. Ali Bey, AK Parti içinde belki de Türkiye'de en genç yaşta bakanlık görevlerine gelen birisidir. Ondan sonraki her dönemde de kendisini bakan yaptık... Faiz konusunda hiçbir zaman anlaşamadık kendisiyle. Çünkü faizin bizden ne denli götürüsü olduğunu hep kendilerine söylemişimdir. Uyulduğu zaman enflasyon nerelere kadar inmiştir. 4.6'ya kadar faiz düştü. Hatırlayın ondan sonra bize hemen ciddi darbe olayı yapıldı. Bir anda Taksim Gezi olaylarını yaşadık ve faizde, enflasyonda çift haneli rakamlara çıkmış olduk. Burada arkadaşlarımızın duruşları ciddi sıkıntılar oluşturdu. Dolayısıyla da ilanihaye bu insanlar burada kalacak diye bir şey yok.
"Babacan'ın istifa mektubunu görmedim"
‘Bak Ali Bey, eğer senin bu kabineye katkı verme noktasında yaptığınız çalışmalar varsa, vereceğiniz bilgiler varsa biz bunlardan istifade ederiz. Malum ben sana partide danışmanlık teklif ettim, kabul etmedin.” Daha ileri gidiyorum; Özbekistan Başkanı benden orada devletin yapılanmasında eleman istedi. Ali Bey’i teklif ettim. Kendisine de söyledim. Maalesef oraya da evet demedi. Bizim dava arkadaşlığımızda bir şey var. Dava terk edilmez. Burada sonuna kadar hizmet söz konusudur. Ali Bey, AK Parti içinde belki de Türkiye’de en genç yaşta bakanlık görevlerine gelen birisidir. Ondan sonraki her dönemde de kendisini bakan yaptık. Benimle randevu talebi neticesinde bir görüşmesi oldu. Bu görüşmesinde de kendisi “Şu seçimden sonra istifamı vereceğim. Çünkü partiye karşı olan aidiyet duygularımı kaybetmeye başladım” dedi. “Nedir aidiyet duygularınızı kaybetme gerekçeleriniz?” deyince de “Ülkedeki ekonomik durumlar gibi şeyler söyledi. Şu an tabi istifa mektubunu görmediğim için bilemiyorum ama bana da o gün bir mektup vermişti. O mektuptaki metin bu. İşte “Kurucu üyesi olduğum AK Parti’den bu safhada aidiyet duygularımın kaybolmaya başladığını görüyorum ve bundan dolayı da ayrılma kararı veriyorum” şeklindeydi. Tabi kendisiyle birçok şey konuştuk. Birçok insanla görüştüklerini, çeşitli görüşmelerle bazı adımlar attıklarını anlattı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gül ve Davutoğlu'na eleştiri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, isim vermeden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü eleştirdi, gazetecilerin 'Kırgın mısınız?' sorusuna kırgınlığın yeni olmadığı şeklinde yanıt verdi:
Aynı şekilde Başbakanlık koltuğuna gelip oturan arkadaşlarımızın nereden nereye nasıl geldikleri malum. Cumhurbaşkanlığı makamına gelip oturanların nereden nereye nasıl geldikleri malum. Bütün bunlarla beraber, yola çıkarken her şey iyi, güzel ama Cumhurbaşkanlığı makamından ayrıldıktan sonra mensubu olduğu partisine üye dahi olmamıştır. (...) Bunlara kırgınlık olmayacak da kime olacak? Bu tür yaklaşımların olmasıyla başlayan bir süreç. Ama biz baldıran zehrini içerek hep sabrettik ve aleyhte herhangi bir şey konuşmadık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Bakın şu son belediye başkanlığı seçiminde İstanbul'da olanlar çıkıp da Binali Bey'le ilgili bir tane olumlu ifade kullanmadılar. Siz nefsinizle bir muhasebe yapın. Bu kim? Benim arkadaşım. Bununla ilgili bir ufak ifade kullanmayayım mı? Daha önce yine mesela referandumda bakıyorsunuz hayır oyu kullandılar. Ama biz bir şey konuştuk mu? Konuşmadık. Herkesin yaptığı yanına.
"Binali Bey'i kenarda bırakamayız"
Erdoğan, 'Binali Bey’le ilgili tasarrufunuz olacak mı?' sorusuna "Binali Bey benim yol arkadaşım, dava arkadaşım. Nerede, nasıl değerlendirme hususu olacaksa bunların da yapı içindeki gelişmelere bakarak değerlendirmeleri yaparız. Ama benim bir dava ve yol arkadaşım olarak bu denli yetişmiş, kaliteli bir arkadaşımızı tabi ki kenarda bırakmak gibi bir şey düşünülemez” yanıtı verdi.
Independent Türkçe