1 milyonun üzerinde çocuk eğitim dışında... Kim bu çocuklar? Nerede yanlış yapılıyor?

TEDMEM'in raporuna göre, 676 bin çocuk eğitim dışında. Mülteci çocuklarla birlikte sayı 1 milyon 124 bini buluyor. Uzmanlar, 4+4+4 sisteminde son 4'ün yoksul aile çocukları için işlemediğini, bu çocukların kim olduklarının bilinmediğini vurguluyor

Fotoğraf: AA

Okula gitmiyorum. Kağıt topluyorum.Öğretmen olmak isterdim... Paramız olmadığı için okula gitmiyorum. Anne babama yardım ediyorum.


Bu sözler, 10 yaşında kağıt toplayarak anne babasına yardım eden Hasan Hüseyin Öztürk'e ait.

"Üzülüyorum; okula gitmek isterdim ama..." diyerek okula yönelik özlemini dile getiriyor.
 

Hasan Hüseyin Öztürk.jpg
Hasan Hüseyin Öztürk / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Çalışıyorum, ekmek parası kazanıyorum" diyen Narin Öztürk ise 13 yaşında.

Narin, "Kağıt toplayarak günde 50 TL gelir elde ediyorum. Öğretmen olmak isterdim" diyerek hayallerindeki mesleği anlatıyor.


Türk Eğitim Derneği'nin düşünce kuruluşu TEDMEM'in açıkladığı verilere göre, Türkiye'de 676 bin çocuk eğitim dışında. Bunlara mülteci çocuklarını da eklediğimizde sayı 1 milyonu aşıyor.

TEDMEM Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Koordinatörlüğü Eğitim Uzmanı Gülbahar Yılmaz, Türkiye'de eğitim dışında olan çocuklara yönelik şu bilgileri paylaştı:

Ülkemizde 676 bin çocuk eğitim dışında. Bunların 144 binini 6-9 yaş, 75 binin 10-13 yaş, 457 binini 14-17 yaş aralığındakiler oluşturuyor. Mülteci çocuk sayısı ise 5-17 yaş aralığında toplam 1 milyon 124 bin. Geçici koruma altındaki bu çocuklardan yüzde 35'i yani 400 bini okul dışında. Böylece Türkiye'de 1 milyonun üzerinde çocuk eğitim dışında...
 

TEDMEM Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Koordinatörlüğü Eğitim Uzmanı Gülbahar.jpg
TEDMEM Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Koordinatörlüğü Eğitim Uzmanı Gülbahar Yılmaz

 

"Bu çocukların kim olduğunu bilmiyoruz"

Mülteciler dışında Türkiye'de 676 bin çocuğun eğitim hakkından mahrum kaldığını anlatan Yılmaz, "Kim bu çocuklar?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Kim olduğunu bilmiyoruz. Ulaşılması en güç gruptaki çocuklar. En çok lise kademesinde. 14-17 yaş aralığında her 10 çocuktan biri eğitim dışında. Açıköğretimde de değil. Neden okul dışındalar? Ekonomik, sosyal nedenler olabilir; şu nedenle diyemiyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2019'da yaptığı çalışma 5-17 yaş aralığında 720 bin çocuğun çalışan olduğunu gösteriyor. Yüzde 34'ü hiç okula gitmiyor. Neden çalışıyorlar? Ev hanesine yardım için, ihtiyaç için, sosyolojik nedenler olabilir.
 

aa3.jpg
Fotoğraf: AA

 

"Yanlışlık bu sistemi takip etmemekle yapılıyor" şeklinde konuşan Yılmaz, eğitim hakkından mahrum kalmalarının bir sorun olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

Bunu tanımlamak gerekiyor öncelikle. Çocukları takip etmediğinizde nerede olduklarını bilemeyiz. Pandemi nedeniyle de okuldan kopmalar yaşandığını tahmin ediyoruz. Kimler okula dönmedi. Bu araştırıldı mi? Ne yaşıyorlar? Okuldan uzak tutan ne? Birebir takip yapılması gerekir. 


"Herkes elini taşın altına koymalı"

Bu çocuklar için yapılacaklar konusunda da bilgi veren Yılmaz, hangi çocuğun okula gelmediğinin belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Aileye, okula, duruma göre eylem planlarının yapılmasının önemine değinen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

MEB'in 5 yaşta okullaşmayı arttırma projesi olumlu. Bu proje diğer yaş grupları için de yapılmalı. Taşın altına herkes elini koymalı. Hesap verilebilir bir sistemle, hedef hiçbir çocuğun eğitim dışında kalmaması şeklinde olmalı. Eğitimdeki nitelik artırılmalı. Okul rehberlik servisleri okul terk riski olanlarla ilgili çalışmalar yapmalı. Eğitim hakkına ulaşılması ile fırsat eşitliği sağlanır. Bu bir eğim hakkı.
 

aa.jpg
Fotoğraf: AA

 

"Okuldan kopuşun nedenleri farklı farklı; işlemeyen yönler araştırılmalı"

Eğitime erişimdeki sorunların, farklı kademelerde, farklı ölçekler ve nedenlerle gerçekleştiğine işaret eden Eğitim Reformu Girişimi Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Arık da, şu bilgileri verdi:

Salgın eğitime erişimi en çok okul öncesi ve ortaöğretimde kademelerinde etkiledi. Erişim sorunlarının önlenmesi için okul öncesinden başlayarak erken uyarı sistemi içeren izleme çalışmaları yapılması gerekiyor. Uygulamada sorunlar olduğu görülüyor, izleme sistemleri etkili kullanılamayabiliyor.

İkili eğitim, kalabalık sınıflar, bazı bölgelerde öğretmen hareketliliği izlemeyi zorlaştırıyor. Önlemler okuldan okula, çocuktan çocuğa farklılık gösterecektir. Okulun, öğretmenin desteklemesi ve güçlenmesi öncelikli olmalı. Okuldan kopuşun nedenleri farklı farklı, bu nedenle nedenleri araştırılmalı; durum ortaya daha net konulmalı, öğretmenler desteklenmeli.

 

Eğitim Reformu Girişimi Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Arık.jpg
Eğitim Reformu Girişimi Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Arık

 

"Çözüm tek başına eğitimle gerçekleşemez; daha güçlü işbirlikleri yürütülmeli"

Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik uygulamaların da ayrıca ele alınmalısı gerektiğini belirten Arık, "Mevcut halde çok uygulama var, işlemeyen yönleri araştırılmalı. Eğitim dışındaki çocukların durumu kökleşmiş sorunlar barındırıyor. Suriyeli çocuklar arasında okul dışında olanların oranı yüzde 30-40 aralığında bir süredir. Çözüm tek başına eğitimle gerçekleşemez. Bu nedenle ilgili diğer bakanlıklarla daha güçlü işbirlikleri yürütülmeli" şeklinde konuştu.
 

aa.jpg
Fotoğraf: AA

 

"1,5 milyon çocuk okula gitmeden eğitim alıyor" 

Kalkınma Atölyesi'nden Ertan Karabıyık da, Türkiye'de çocuk işçilerin sayılarının tam olarak bilinmemesi, tespitlerin yeterince yapılamaması, özellikle de sektör ve il düzeyinde bu verilerin bulunmamasının, planlama ve mücadele konusunda eksiklikler yarattığını anlattı.

Karabıyık, çocuk işçiliğinin önemli bir kaynağının da genellikle temel eğitimi bitirdikten sonra açıkliseye kaydını yaptıran çocuklardan oluştuğunu söyledi.
 

Kalkınma Atölyesi’nden Ertan Karabıyık.jpg
Kalkınma Atölyesi’nden Ertan Karabıyık

 

Okula kaydı olduğu halde çalışan çocukların da olduğunu aktaran Karabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ortaöğretime kayıtlı her beş çocuktan biri açıköğretim lisesinde eğitim görüyor. Geçen yıl itibarıyla 1 milyon 254 bin çocuk açık lisede. 128 bin çocuk açıkortaokulda olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon çocuk okula gitmeden, öğretmenle doğrudan bir iletişim kurmadan eğitim alıyor.

Son üç ayda mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısı yüzde yüz artmış durumda. Mesleki eğitim merkezlerinde 350 binden fazla öğrenci mevcut ve bunun yarısına yakını çocuklardan oluşuyor. Son mevzuat değişikliğinden sonra bu öğrenciler işverene herhangi parasal bir yük getirmiyor.

Hedef 1 milyon mesleki eğitime katılan kişiye ulaşmak olarak belirlendi. Sınav sisteminin getirdiği sorunlar, yoksulluk, salgının etkileri başta olmak üzere birçok neden çocukların eğitimden kopmalarına yol açıyor.

 

Pixabay.jpg
Fotoğraf: Pixabay

 

"Eğitimden ciddi kopuşlar oluyor "

Yoksul aile çocuklarının eğitimden koptuğunu anlatan Karabıyık, "4+4+4 eğitim sisteminde genellikle son 4, yoksul ailelerin çocukları için işlemiyor ve çocuklar eğitimden kopuyor. Sınav sistemi, yoksulluk, salgın dahil birçok nedenden dolayı imkanı olmayan çocuklar eğitimden ciddi kopuşlar yaşıyor. Genellikle yoksul ailelerin çocukları eğitimden kopuyor" dedi.

Okulların, eğitimden kopma aşamasına gelmiş çocukları mesleki eğitim merkezlerine yönlendirdiğini anlatan Karabıyık, "Okul terki yüksek olan çocukların meslek sahibi olmaları için onların gelişimine uygun eğitimler ve uygulamalı ortamlar hazırlanmalı, çocukların mesleki gelişimleri yakından izlenmeli, ailelere, işverenlere sürekli rehberlik yapılmalı ve işyerlerinin sıkı bir şekilde denetlenmesi sağlanmalı" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
 

aa2.jpg
Fotoğraf: AA

 

"Derinleşen yoksulluk temel neden"

Hayata Destek Derneği Sosyal Hizmetler ve Çocuk Koruma Yöneticisi Özlem Gegez, derinleşen yoksulluk ve kaynak yetersizliğinin en büyük neden olarak gördüklerini anlatarak sonucunda çocuk işçiliğinin ortaya çıktığını belirtti.

Gegez, şu bilgileri paylaştı:

Okulda sosyal hizmet uzmanlarının olmaması, rehber öğretmenlerin çocukların takibini yapacakları sistemlerin kurulmaması da bir eksik olarak karşımıza çıkıyor. Çocuk yaşta ve zorla evlendirmeler, çocuk işçiliği durumlarının gözlemlenebileceği, raporlanabileceği ve bu konuda önlemlerin alınacağı durumların yaratılması gerekiyor.
 

aa2.jpg
Fotoğraf: AA

 

Ayrıca, mülteci çocuklara yönelik kimliği olmayan çocukların misafir öğrenci olarak kaydedilmesi gerektiğine işaret eden Gegez, "Ancak sahadaki gözlemlerimiz bunun yapılmadığını gösteriyor. İl değişikliği yapılması gibi durumlarda, yeni ile yerleşen ailenin kimlikte il değişikliği yapılmazsa çocuk yine eğitim hakkından mahrum kalıyor. Mülteci çocukların kimliği olmasa bile misafir öğrenci olarak kaydı gerekiyor ancak uygulamada bunun yapılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.


"Zorla evlendirilen kız çocukları okullaşamıyor"

Engeli olan mülteci çocukların özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden ücretsiz şekilde yararlanamadığını anlatan Gegez, çocuk yaşta ve zorla evlendirilen kız çocukların okullaşamadığını dile getirdi.
 

Hayata Destek Derneği Sosyal Hizmetler ve Çocuk Koruma Yöneticisi Özlem Gegez.jpg
Hayata Destek Derneği Sosyal Hizmetler ve Çocuk Koruma Yöneticisi Özlem Gegez

 

Şu anda Türkiye'de mülteci çocuklarla birlikte 2 milyonu aşkın çalıştırılan çocuk olduğunu kaydeden Gegez, şunları söyledi:

Mevsimlik tarım sahalarında da çalışan bir dernek olarak oradaki çocukların da eğitim hakkına erişemediğini söyleyebiliriz. Taşımalı eğitim kapsamında olmayan yerlerde çalışan mevsimlik tarım işçisi çocukları okula erişemiyor ve çalıştırılıyorlar. Okul onlara uzak kalıyor. Şuan çalıştığımız Mardin Kuyubaşları bölgesi bunun başlıca örneği. Adana'daki tarım sahalarında da benzer durumla karşılaşıyoruz. Birçok kurumun bu konuda sorumluluk alması gerekiyor. Çocukların ayni ve nakdi yardım desteği, ücretsiz yemek programlarıyla okullarda desteklenmesi gerekiyor.


Son olarak, çocukların okula gitme durumlarının takibinin yapılabileceği sistemlerin oluşturulması ve okulu bırakmayı engellemeye yönelik sistemlerin geliştirilmesinin önemine vurgu yapan Gegez, "Okul dışı kalmış çocukların tespiti ve okula yönlendirilmesi için saha çalışmalarının yapılması, okul sayısının ve derslik kapasitelerinin arttırılması gerekiyor" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU