FIFA'da 43'üncü, UEFA'da 19'uncu sıraya gerileyen Türk futbolu eriyor... "Ülkenin topyekun bir futbol politikası, bir stratejisi olmalı"

Türk futbolu uluslararası arenadaki başarısızlıklarla ülkeler sıralamasında gerilemeye devam ediyor. Spor yazarı Umut Eken, FIFA'da 43, UEFA ülkeler sıralamasında ise 19. sıraya gerileyen Türkiye'nin durumunu Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Türkiye, FIFA sıralamasında İran, Fas, Tunus, Kosta Rika gibi ülkelerin gerisinde kalarak 43. sıraya indi / Fotoğraf: AA

Ekonomik ve sportif sorunlarla boğuşan Türk futbolu, uluslararası imajını her geçen gün daha da aşağılara çekiyor.

Düşen yayın gelirleri, hakem tartışmaları, ekonomik sorunlar, artan borçlar, yüksek döviz kurları, yabancı sınırı, harcama limitleri, yeni spor yasası, Süper Lig'in tescili gibi konular futbol kamuoyunun en çok işlediği konular olurken, Türk futbolunun uluslararası arenada yaşadığı gerileme ve açılan makas farkı dikkatlerden kaçıyor.

Ulusal düzeyde A Milli Futbol Takımı, kulüpler bazında ise Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Başakşehir ve Avrupa'da Türkiye adına mücadele eden diğer kulüplerin aldıkları sonuçlar dikkat çekiyor.

Bu sezon Avrupa'da mücadele eden Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Sivasspor gibi takımlar ülke puanı için yeterli artı değer oluşturamazken en önemli katkı Galatasaray'dan gelse de bu yeterli olamadı.

Milli takımlar düzeyinde ise UEFA Uluslar Ligi'nde küme düşen Türkiye, EURO 2020 hezimetinin ardından elindeki fırsatı değerlendiremeyerek 2022 Dünya Kupası şansını da play-off'ta Portekiz karşısında kaybetti.

 

POR-TUR-AA.jpeg
Türkiye, Dünya Kupası hasretini 24 yıla çıkardı / Fotoğraf: AA

 

Gelinen noktada Türkiye, FIFA Ülkeler Sıralaması'nda 43. sıraya gerilerken Avustralya, Tunus, İran, Ukrayna, Mısır, Kosta Rika, Fas gibi ülkelerin gerisinde kalması dikkat çekti.

Öte yandan Avrupa kupalarına katılacak takım sayısının etkili olduğu UEFA ülkeler sıralamasında ise 19. sıraya gerilemesi tabloyu gözler önüne seriyor.

Türkiye Futbol Federasyonu, Türk futbolunun geldiği noktadan çok istifalar ve MHK'nın hakem operasyonu; Kulüpler Birliği Vakfı ise hakem operasyonları, Süper Lig'in tescili ve henüz sonuçlandırılamayan yayın ihalesi ile meşgul durumda.

"Strateji ve varsa uzun vadeli planlarımızda ısrarcı olmuyoruz"

Spor yazarı Umut Eken, FIFA'da 43'üncü, UEFA ülkeler sıralamasında ise 19'uncu sıraya gerileyen Türkiye'nin durumunu Independent Türkçe'ye değerlendirdi. 

Eken, son dönemde hem A Milli Takım'ın hem de kulüp takımlarının uluslararası arenada elde ettiği sonuçların birlikte ele alınması gerektiğini söyledi. 

Alınan neticelere ülke futbolundaki başarısızlık gözüyle bakılmasının lazım geldiğini dile getiren Eken, "En önemli sebep stratejilerimiz ve varsa uzun vadeli planlarımızda ısrarcı olmuyoruz. Bu kulüpler için de milli takımlar için de böyle" dedi.

"Daha doğrusu 'bu aşamada bir stratejimiz, bir planımız var mı' diye sorgular hale geliyoruz" diyen Eken, "Çok örnek var. Uzun yıllardır konuşuyoruz. Yurtdışında farklı ülkelerde ümit milli takımlar, alt yaş grupları belli bir sistemde gelişimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Çünkü ileride A Milli Takımlara oyuncu yetiştirilecek eşikler olarak görüyorlar. Bütün sistem ve planlama bunun üzerine" ifadelerini kullandı.

 

A Milli Takım-AA1.jpg
A Milli Takım, 2022 Dünya Kupası'na katılma şansını play-off turunda Portekiz'e kaybetti / Fotoğraf: AA

 

"Son operasyonumuz stratejimizin olmadığını maalesef bir kez daha ispatladı"

Eken, Türkiye'nin Şenol Güneş yönetiminde üst sıralara tırmandığını ancak EURO 2020 finalleri sonrası Dünya Kupası Elemeleri'nde alınan başarısız sonuçlar nedeniyle deneyimli teknik adamın takımdan gönderildiğini hatırlattı.

Son operasyonla da aslında strateji ve planların olmadığını bir kez daha ispatladığını savunan Eken, "Çok kritik bir noktada 'Şenol Güneş başarısız oldu' diyerek, iddia ederek -ki Şenol Güneş hani bu milli takımı EURO 2020'ye de götüren ve bıraktığı dönemde puan sıralamasındaki konumunu da sağlayan kişiydi- Stefan Kuntz'a sarıldık. Geldiğimiz noktada da şunu sorgulamamız lazım: Kuntz değil de Şenol Güneş kalsaydı ne farklı olurdu? Geldiğimiz noktada Portekiz'e elendik. Sonrasında hazırlık maçında İtalya'nın yedeklerine kaybettik. 'Şenol Güneş de kalsaydı daha kötü ne olabilirdi?' diye sorguluyorum. Daha kötüsü olur muydu? Belki olmazdı" diye konuştu. 

 

Umut Eken.jpg
Umut Eken / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılamıyor, Dünya Kupası'na gidemiyoruz"

A Milli Takım düzeyinde şimdi yeni bir planlama ve strateji üzerine konuşulduğunu dile getiren Eken, haziran ayındaki TFF seçimlerine dikkati çekti.

Kuntz'la yeni bir dönem açacağından bahsedilirken haziranda TFF seçimlerinin unutulmaması gerektiğini anımsatan Eken, "Kimin başkan, kimin yönetim kurulu üyesi olacağını da bilmiyoruz. Bazı hedeflerde, stratejilerde, planlamalarda yöneticiler çok önemlidirler. Yöneticiler stratejileri, politikaları ve uzun vadeli planlamaları uygulamakla yükümlüdürler. Uygulanacağından emin değilim. Geçmişte de böyle oldu. 'Futbol direktörlüğü' dendi futbol gelişimi dendi... Ersun Yanal'lar, Fatih Terim'ler vs... Ama geldiğimiz nokta bu" yorumunu yaptı.

Milli takımlar düzeyindeki gerilemenin kulüpler bazında da oldukça kötü durumda olduğuna değinen Eken, Türk ekiplerinin Avrupa'daki temsiliyetinin düşüşünü örnek gösterdi:

Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılamayacağımız bir noktadayız. Dünya Kupası'na gitmenin zorlaştığı bir statüde finallere gidemiyoruz. Uluslar Ligi'nde küme düştük. Ve kulüplerimiz Şampiyonlar Ligi ile Avrupa Ligi'ne şubatta, martta veda etti. Geldiğimiz nokta bu. Ümit Milli Takımı'mıza falan girmiyorum artık. Oralarda durum çok vahim. O yüzden geleceğe yönelik planlama, strateji lazım ama orada da kalıcı bir plan görmüyoruz. Kaos! 

 

BJK-KRGMRK-AA2.jpg
Bu sezon Şampiyonlar Ligi gruplarında mücadele eden Beşiktaş, çıktığı 6 maçtan da yenilgiyle ayrıldı / Fotoğraf: AA

 

"Avrupa'da gruplara kalabilenler bütçedeki yaraları sarabiliyordu"

Türk ekiplerinin Avrupa'da yer alamayacak olmasının olumsuz yanlarının belirgin şekilde fark edileceğini ve özellikle ekonomik olarak kulüplerin büyük zarar göreceğinin altını çizen Eken, "Şu anda bence en önemli şey gelirler. Şampiyonlar Ligi gruplarına ayak bastı parası, pazarlama, yayın gelirleri, maç başı primlerin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Şampiyonlar Ligi gruplarına ya da Avrupa Ligi gruplarına kaldığınızda oradan ciddi bir euro kazancı oluyordu. Giden takımlar bütçesindeki yaraları büyük oranda sarabiliyordu. Çok büyük bir ekonomik getiriden mahrum kalacak kulüpler. Bu da yatırımlarını etkileyecek" değerlendirmesinde bulundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Ülkenin topyekun bir futbol politikası, bir stratejisi olmalı"

Sürekli düşüş ve geri gidiş sürecinin tersine dönebileceğini ancak bunun da topyekün hareket etmekle mümkün olacağını söyleyen Eken, sözlerini şöyle tamamladı:

Nokta atış birilerini işaret etmemek lazım. Ülkenin topyekun bir futbol politikası, bir stratejisi olması lazım.  Bir ülkenin futbol, spor politikası olursa, Spor Bakanlığı'ndan başlayarak futbol ailesinin en önemli bireylerine temas eder ve herkes bu politikada ısrarcı olur, bu politikanın destekçisi olursa bazı şeyler değişebilir. Maalesef günlük kararlar alıyoruz. Katıldığımız, başarılı olduğumuz dönemler var ama kalıcı başarılar sağlayamıyoruz. Bir daha ne zaman Avrupa Şampiyonası'na gideriz bilmiyoruz. 2022 Dünya Kupası'na gidemedik. En iyi ihtimal bir sonrakine gitsek 24 yıl aradan sonra gitmiş olacağız. Yani benim mesleki kariyerimde ancak 2 Dünya Kupası'na gitmiş olacağım. Bir planlama varsa başarılı olabiliyorsunuz. Yoksa olamazsınız.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU