Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgal saldırısında 36'ncı güne girildi.
Saldırıda sivil ve askerlerde dahil olmak üzere binlerce insan hayatını kaybetti.
4 milyona yakın Ukraynalı da ülkesini ter ederek komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Savaş tüm hızıyla devam ederken bir yandan da Rusya-Ukrayna heyetleri arasında barış müzakereleri yürütülüyor.
İki ülkenin müzakere heyetleri 28 Şubat'ta Belarus'ta bir araya geldi.
Taraflar, Belarus sınırında üç kez bir araya geldikten görüşmelere video konferans ile devam etti.
Son görüşme ise 28-30 Mart'ta İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşti.
Heyetler arası görüşmelerin yarın (1 Nisan) video konferans yöntemiyle devam edileceği tahmin ediliyor.
Görüşmeler devam ederken yaşanan bir gelişme barış umudunu artırdı.
İstanbul'da gerçekleşen görüşme sonrası Rus heyeti, Kiev ve Çernigiv bölgesindeki askeri operasyonunun önemli ölçüde azaltacağını duyurdu.
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı da Rus ordusunun Kiev ve Çernigiv bölgelerinden çekilmesinin devam ettiğini açıkladı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby de dün yaptığı açıklamada son 24 saatte Rus ordusunun, Ukrayna'nın başkenti Kiev'in kuzeyindeki güçlerinin yüzde 20'sini başka bölgelere kaydırmak üzere çektiğini söyledi.
Kimi analistler Rusya'nın söz konusu bölgeden çekilmesini taktiksel olarak nitelerken, kimileri de mecburiyetten çekilmek zorunda kaldığı yorumlara yer verdi.
Peki, Rus ordusu taktiksel mi yoksa mecburiyetten mi çekilmek zorunda kaldı.
Uzmanlar, Konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
"Mecburiyetten doğan taktiksel bir durum"
Rusya Moskova Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emin İkbal Durre, uygulanan tüm taktiklerin mecburiyetten doğduğunu söyledi.
Bütün taktiklerin nesnel bir alt yapısı olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Durre, "Rusya Savunma Bakanlığı İstanbul'daki görüşmelerden 2 gün önce bazı birliklerinin Donbass'a kaydırılacağını söylemişti. Aslında bu yeni bir durum değil, malumun ilanıydı" dedi.
Rus ordusunun Kiev'de istediği başarıya ulaşamadığını ve Ukrayna güçlerinin çok ciddi mücadele ve direnişi ile karşılaştığına değinen Durre, "Biraz durmak ve geri adım atmak zorunda kaldı. Oradaki enerjisini boşa harcamak için güçlerini kendisi için daha önemli olan Donbass'a kaydırdı. Taktiksel bir şey ama bu biraz da mecburiyetten doğan taktiksel bir durum" diye konuştu.
"Donbass'ta çatışmalar yoğunlaşacak"
Atılan geri adımın savaşın kaybedilmesi veya kazanılması şeklinde değerlendirmenin çok yüzeysel kalacağını ifade eden Durre, şu an ne bir başarı ne de bir başarısızlığın söz konusu olmadığını belirtti.
Bundan sonra Donbass bölgesinde daha yoğun bir çatışmanın olacağını öngördüğünü kaydeden Durre, "Çatışmalardan sonra eğer Rusya başarıya ulaşır da Ukrayna Moskova'nın (NATO, Kırım ve Donbass'ın statüsü dahil) şartlarını kabul etmezse savaş diğer bölgelerde de devam edecektir" dedi ve ekledi:
Dün İstanbul'daki görüşmelerden sonra yapılan açıklamalar Rus kamuoyunda büyük tepki ile karşılaştı. Rusya'nın genel durumunu yansıtmadığı şeklinde tepkiler gösterildi. Bundan dolayı yeni açıklama yapmak zorunda kalan Moskova yönetimini, Rusya'nın ilk günkü duruşundan bir değişikliğin söz konusu olmadığını bir kez daha resmi olarak açıkladı. Aynı zamanda Ukrayna ordusunun Rusya'nın beklemediği bir şekilde direniş gösterdiği konusu da Rus taraflarında kabul edilmiş oldu.
"Rusya yenildiği için geri çekilmek zorunda kaldı"
Emekli Tuğgeneral Osman Aydoğan ise Rusya'nın tam olarak Ukrayna karşısında yenildiği için çekilmek zorunda kaldığı görüşünde.
Absürt birçok şeyin olduğunu ancak savaş kadar absürt bir şeyin olmadığını aktaran Aydoğan, "Kimse savaşların olmasını istemez. Savaşların bir nedeni olur. Rusya-Ukrayna savaşına baktığımızda herhangi bir neden bulamıyoruz" ifadelerini kullandı.
Zaten Kırım'ın 2014'ten beri Rusya'nın elinde olduğunu, Dönbass'ın da buna benzer bir durumda olduğunu hatırlatan emekli general Aydoğan, "Hal böyleyken saldırının bir anlam ve amacı yok. Putin'in kafasında bizim neo-Osmanlılar gibi çarlık düşüncesi var. Çarlık zamanındaki Rus İmparatorluğu topraklarına erişmek istiyor" yorumunu yaptı.
Rusya'nın askeri silah ve teçhizatının çok demode olduğunu, 2. Dünya Savaşı üzerine çekilen belgeselleri anımsattığı tanımında bulunan Aydoğan, "Sadece silah ve teçhizat değil, zihni yapı da demode, yetişmemiş. Afganistan işgalinden sonra Rusya yaklaşık 40 yıldır savaşmıyordu. Bu da rehavete yol açtı" dedi ve devamında şunları ekledi:
"Rusya'nın Kiev ve Çernigiv bölgelerinden çekilmesi tamamen başarısızlıktır. Başarısızlıklarını örtmek için birinci aşamayı tamamladık söylemine başvurdular. Zaten Rusya Kırım'ı işgal etmiş ve Donbass'ta fiili bir durum vardı. Saldırılarda binlerce insan öldü ve milyonlarca insan göçmen hale geldi. Ne oldu? Bu kadar insana yazık değil mi? Açık ve net ifade edeyim; yenildiği için geri çekiliyor."
"Savaştaki kayıp Rusya'yı parçalamaya kadar götürebilir"
İki ülkenin eninde sonunda anlaşmak zorunda kalacağına vurgu yapan Aydoğan, "Özellikle Rusya Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1990'larda Rusya değil. Rusya o dönemden sonra kötü bir kapitalist taklidi yaparak küresel dünyaya entegre oldu ve bir parçası haline geldi. Evet, ekonomik yaptırımlar tüm dünyaya zarar veriyor ama özellikle Rusya bu yaptırımlara fazla dayanamaz. Bu en fazla Rusya'ya zarar verecek. Putin masaya oturup anlaşmak zorunda kalacak. İstanbul'a gelmesi bile mecburiyettendir" yorumunu yaptı.
Moskova'nın işgal hareketi için çok yanlış bir mevsim seçtiğinin altını çizen Aydoğan, karın erimesiyle çamur ve bataklık oluştuğunu ve zırhlı araçların hava şartları nedeniyle hareket edemeyecek duruma geldiğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
Önce şunu belirtmek gerek ki Ukrayna halkı destan yazdı. Burada Batılı ülkelerin Ukrayna'ya sağladığı silah desteği çok önemli. Geçen her gün Rusya'nın aleyhine. Dolayısıyla akıllılık edip bir an önce barış masasına oturmalıdır. Muhtemelen Ukrayna tarafsızlık politikasıyla bağımsızlıktan vazgeçecek. Yani Donbass ve Kırım'dan vazgeçecek. Rusya'da ‘hedefe ulaştım, çekiliyorum' diyerek kayıp ve yenilgisi örtmeye çalışacak. Çünkü Rusya'nın dünya ile barışmaya ihtiyacı var. Yaptırımlar Rusya'yı zorladıkça içerdeki huzursuzluk Putin'i yerinden edecek. Bir anlamda Putin de bu anlaşmayı yapmak zorunda kalacak. Belki Donbass ve Kırım'la kazanan gibi görünen Rusya uzun vadede savaşın kaybedeni olacak. Çünkü tüm dünyanın güvenini kaybettiği gibi ABD, NATO ve Avrupa'yı birleştirdi. Savaştaki kayıp Rusya'yı parçalamaya kadar da götürebilir.
© The Independentturkish