Pendemi öncesinde 30 bin liraya aldığı 2006 model Mitsubishi lancer marka aracını satmak için ilan verdi.
İnternette çok bilinen sayfalara konulan araç ilanı için onlarca kişinin araması sonucu otomobilini satmaktan vazgeçti.
İsminin yazılmasını istemeyen vatandaş, 16 yıl önce piyasaya çıkan aracı için 150 bin lira istiyordu.
"Sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim" diyerek aracını satmaktan vazgeçtiğini söyleyen vatandaş şunları ifade etti:
"30 bin liraya aldığım aracım 150 bin liraya alıcı bulabilir. Benzer bir aracı aynı fiyata bulabilir miyim bilemiyorum. En azından aracımın eksiğinin ve gediğinin farkındayım. Ama yeni alacağım bir aracın bana ne tür masraf açacağını bilmiyorum. En boş paketli bir araba için 450-500 bin lira vermek zorundayım."
Vatandaşın aracını satmaktan vazgeçme tesellisi ise "Otomobilim 200 bin kilometrede, boya ve değişeni yok. Orijinal" oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Fiyatı 3 yılda 5 kat arttı
Aracı 5 kat değer kazanan vatandaşın, 2019'un son aylarında 30 bin değil 150 bin lirası olsaydı birçok markanın sıfır aracını satın alabilirdi.
Oysa bugün gelinen aşamada sıfır araç almak Türk vatandaşları için neredeyse "hayal" oldu.
Türkiye'de ister sıfır isterse ikinci el araba almak isteyenler, her gün yeni bir kötü haber alıyor.
Küresel salgın sürecinde yaşanan çip ve kablo tedarikindeki sıkıntılar nedeniyle otomobillerin fiyatı sürekli arttı.
Sadece sıfır araçlar değil ikinci el arabalar bile alınamaz hale geldi. Hatta sektörde ikinci el fiyatlar sıfır araçlarla yarışır düzeye ulaştı.
En ucuz otomobil 300 bin lira
Ukrayna-Rusya savaşından kaynaklı yaşanan hammadde sıkıntısı nedeniyle gelecek zamlar yansıtılmadığı halde Türkiye'deki en ucuz sıfır araç fiyatı 300 bine ulaştı.
Türkiye'de en ucuz sıfır otomobil marka/model ve fiyatı şöyle:
Marka / model | Fiyat (TL) |
KİA-Picanto 1.0 manel | 299 bin 900 |
Mitsubishi Space Star otomatik | 303 bin 250 |
Renault Cilo 1.0 Sce manuel | 311 bin |
Seat Ibiza 1.0 Evo manuel | 320 bin |
Citroen C3 1.2 PureTech manuel | 335 bin |
Peugeout 208 1.2 manuel | 362 bin 500 |
Dacia Sandero Stepway 1.0 turbo | 368 bin 900 |
Volkswagen Polo 1.0 manuel | 371 bin 300 |
Skoda Fabia 1.0 manuel | 379 bin |
Opel Corsa 1.2 manuel | 379 bin 900 |
Toyoto Corolla 1.5 manuel | 381 bin 900 |
Nisan Micra 1.0 manuel | 388 bin 800 |
Pahalıların listesini tutmak bile güç
Bunlar en ucuz otomobil marka/modellerinden bazıları. Pahalı olanlara gelince liste tutmak bile mümkün değil.
Zira her markanın paketlerine göre fiyatı değişen onlarca modeli var. Bunların fiyatları ise çok farklılık arz ediyor.
Örneğin Mercedes'in 850 bin liradan başlayıp 20 milyon lirayı aşan modelleri mevcut.
Aynı şekilde küçüğünden en büyüğüne ve en lüksüne kadar fiyat çeşitliliği arz eden bir durum söz konusu.
Araç pahalılığından bahsedildiğinde ise iktidar temsilcileri her markadan en lüks model için sipariş verildiği belirtiliyor.
Haksız da sayılmazlar. Çünkü en lüks aracı dahi satın alıp Türkiye getiren vatandaş oluyor. Ancak bu fakirle zengin arasındaki farkı gözler önüne seriyor.
Zaten gelir adaletsizliği nedeniyle zengin sürekli olarak servetine servet katarken, fakirin ise alım gücü sürekli düşüyor.
Türkiye 31 ülke arasında sondan ikinci
Bu tabloyu ortaya koyan araştırma sonuçları bulunuyor. Türkiye gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında 1000 kişi başına düşen otomobil konusunda 30. sırada yer alıyor.
EBS Danışmanlık tarafından yapılan araştırmaya göre 2022 yılının ocak-şubat ayına ilişkin verilerde Türkiye kişi başına düşen otomobil konusunda 31 ülke arasında sondan ikinci sırada.
Türkiye, 1000 kişiye düşen yeni otomobil satışında, 0,79 adette kaldı. Avrupa ortalaması ise 3,07. Türkiye altında bir tek Bulgaristan kaldı.
Markalar satış hedeflerini düşürmeye başladı
Küresel araç üretiminde ise 5 milyon adetlik kayıp yaşanacağı belirtiliyor. Bu nedenle markaların satış hedeflerini düşürmeye başladıkları ifade ediliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle nikel, çelik gibi bazı hammaddelerde rekor fiyat artışlarıyla lojistik maliyetlerin artmasıyla martta A, B ve C segmenti otomobillerde fiyatlar ortalama yüzde 5 yükseldi. Sektör temsilcileri, otomobil fiyatlarındaki artışın kademeli olarak devam edeceğini söylüyor.
Tabii sadece bunlar değil son dönemlerdeki hızlı kur artışları ve otomobil alımındaki ÖTV ve KDV'nin yüksekliği sebebiyle toplumun büyük bölümü için araç sahibi olmak hayal oldu.
Binmek lüks oldu
Aracı olanlar için ise artan benzin, dizel ve LPG fiyatı ile akaryakıttaki ÖTV ve KDV nedeniyle de artık otomobil kullanmak lüks haline geldi.
Vergi uzmanı ve yazar Dr. Ozan Bingöl, bu konudaki gerçeği rakamlarla ortaya koydu.
Vergiyedair.com isimli sitesinde "Otomobil almak hayal, binmekse lüks oldu" başlıklı bir yazı kaleme alan Bingöl, alt segmentte düşük silindir hacimli otomobil için bile aracın bedelinden daha yüksek vergi alındığını ifade etti.
Türkiye'ye 180 bin liraya gümrük girişi ile gelen 1.6 motora kadar alt segment bir otomobil için; binde 4 TRT bandrol bedeli 720, yüzde 70 ÖTV 126 bin, otomobilin ÖTV dahil tutarı üzerinden yüzde 18 KDV 55 bin 210 TL olmak üzere toplam 181 bin 930 TL vergi ödendiğini belirtti.
Bingöl bu aracın alacak kişiye 361 bin 930 TL'ye sahip olduğunu vurgulayarak, "Kur artışı nedeniyle zaten yükselen otomobil fiyatı, vergi yükü ile birlikte ikiye katlanıyor. Alt segmentte, düşük donanımlı bir araç alırken bile bir tane kendimize bir tane de devlete almak zorundayız" dedi.
"Bir kendimize bazen 2 veya 3 devlete"
"Peki, kendimize bir otomobil devlete en az bir, bazen iki veya üç otomobil almak suretiyle ne kadar ÖTV ödedik biliyor musunuz?" diye soran Bingöl, cevabını şu tabloda verdi:
Bingöl'ün hesabına göre asgari ücretle çalışan bir kişi tüm gelirini otomobil için ayırsa 7 yıl bir ay çalışmak zorunda.
Ülkemizde asgari ücretli bir vatandaşın eline geçen net para 4 bin 253 lira. Asgari ücretli 85 ayın (7 yıl 1 ay) 42 ayı arabanın kendisi için kalan 43 ayı ise vergileri için çalışmak durumunda.
Araba sahibi olmakla iş bitmiyor. Bu arabanın hem Zorunlu Trafik Sigortası hem de Kasko sigortasının yapılması gerekiyor. Zorunlu Trafik Sigortası için en az bin 200, Kasko için ise en az 2 bin 400 lira verilmesi şart.
Sıfır araç için 2022 yılında 2 bin 746 lira Motorlu Taşıtlar Vergisi ödenmesi lazım.
"Tekerleğin her dönüşü, hazineye akan vergi anlamına geliyor"
"Otomobil deyip geçmeyin, tam teşekküllü bir vergi dairesi. Bir kere yarısından fazlası vergiden müteşekkil" diyen Ozan Bingöl, şunlara yer verdi:
"Tekerleğin her dönüşü, hazineye akan vergi anlamına geliyor. Aslında, otomobildeki ÖTV oranlarını çok artırmak altın yumurtlayan tavuğu kesmek gibi bir şey. Çünkü trafikte dönen her teker; ÖTV, KDV, BSMV, MTV, TRT bandrol bedeli, Trafik Hizmetleri Geliştirme payı, Güvence Hesabı Katkı payı, SGK payı, harç, Değerli Kağıt Bedeli, Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı payı, Otoban geliri, trafik cezaları, köprü geçiş ücretleri, araç muayenesinden devlet payı, EPDK payı,… demektir. Anlayacağınız, tekerli vergi dairesinin mönüsü uzun. Otomobil üzerindeki bu denli yüksek vergiyi görünce ‘fazla vergi vergiyi öldürür' sözü geliyor aklıma."
© The Independentturkish