Allende ile 'El Cañaveral' adlı eve gittik.
İlk gün biraz konuştuk ve bir iki satranç oynadık. Sonra Allende yatağa gitti. Gece saat dokuzda olmalı; Rodolfo Ortega ve ben onun hemen yanındaki odada yattık. Gece 11 civarında Allende kapımızı çaldı, beni uyandırdı ve bir parça kağıt ve kalem alıp not almamı istedi. Ona dinlenmesini, bunu ertesi gün yapabileceğimizi söyledim. Ama o ısrar etti çünkü aklındakileri unutmak istemiyordu.
El Cañaveral'da telefon yoktu. En yakın telefon, aşağı yukarı altı kilometre uzakta, 'El Peñón' adlı bir restorandaydı. Oraya bizim için herhangi bir arama geldiğinde, bilgilendirmek için birini göndermelerini istedik.(Un cuarto del siglo con Allende.
Recuerdos de su secretario privado;
Editorial Emisión, 1985)
Allende'nin özel sekreteri Luis Osvaldo Puccio Giesen'in bu tanıklığı, 1970'de Şili'de sosyalist hükümet kabinesinin kuruluşunu anlatıyor.
Puccio ailesi son anına kadar Salvador Allende'nin yanında olmuş kişiler arasındadır.
Pinochet'e bağlı kuvvetler, başkanlık sarayı La Moneda'yı toplar ve uçaklarla bombardıman etmeye başladıklarında Allende herkese çıkma emri verdiğinde bile sekreteri Luis Osvaldo ve oğlu Osvaldo Puccio Huidobro onu terk etmediler.
O an Allende her ikisini de kucaklayıp şöyle demiş:
Hiçbir başkan bir evlada, babasını ve ideallerini terk etmesini emredemez…
Aradan neredeyse yarım asır geçti. Her yerde olduğu gibi Şili siyaset sahnesinde de kazanan ya da kaybeden aktörler, araçlar, fikirler ve kurbanlar değişti.
Yani politikanın ana konusu her zaman olduğu gibi bu "değişim".
Toplumsal ve yapısal özdeki değişim ise hep sorgulanmaya muhtaç.
Bu yüzden tarih sahnesini geriye alıp güncel olanla karşılaştırma eğilimindeyiz…
Bu köşede Şili'nin yeni solcu başkanı Gabriel Boric, hükümet kabinesi ve onu iktidara taşıyan sosyal hareket üzerine uzun yazılar kaleme aldım.
Ama bu defa okurun iki tarih sahnesini karşılaştırabilmesi için bir ayrıntıdan bahsedeceğim: Allende'nin "Kişisel Arkadaş Grubu".
Salvador Allende'yi iktidara taşıyan 4 Eylül 1970 seçimlerinin sonucu gece yarısı netleştiğinde, rakibi Jorge Alessandri ile arasındaki fark sadece 39 bin 338'di.
1989'a kadar Şili'de başkanlık seçimleri tek turluydu. Eğer adaylardan biri yüzde 50'yi aşamazsa en yüksek oyu alan iki aday mecliste oylanarak başkan seçilirdi.
Allende oyların yüzde 36,6'sını, Alessandri yüzde 34,9'unu elde etmişti. Fakat Allende karşısında güçlü bir sağ cephe olmasına rağmen zaferinin mecliste tanınacağından emindi.
Yazının başında aktardığım anıda; Allende'nin 17 Eylül günü yanında yakın arkadaş ve danışmanları Rodolfo Ortega, Eduardo "Coco" Paredes, sekreteri Luis Osvaldo Puccio Giesen ve korumaları Fernando Gómez ile Mario Melo'yu alarak Santiago'nun biraz dışında, And Dağları eteğindeki "El Cañavarel" isimli eve gitmesinden bahsediliyordu.
"El Cañavarel"in mülkü Allende'nin sekreteri ve sevgilisi "La Payita" lakaplı Miria Contreras üstüneydi.
Allende'nin ve ekibinin Santiago'da kullandığı onlarca evin içinde, resmi başkanlık konutundan bile daha önemlisi bu evdi.
Allende, hükümetinin kuruluş hazırlıklarından hayata veda ettiği güne kadar "El Cañavarel"i merkez olarak kullandı.
Şili başkentinin ortasından geçen "Mopocho" nehri bu evin sırtını dayadığı dağdan doğar. 1940'larda Alman göçmenler tarafından Alp stilinde yapılan ev sadece 300 metre karedir. Fakat içinde çok sayıda okaliptüs ağacının olduğu 32 hektarlık bir bahçeye sahiptir.
"El Cañavarel" askeri darbeye karşı silah depolanan evlerden biridir. Bu silahlar 11 Eylül 1973 darbesi sırasında "La Moneda"ya destek için çıkarıldıysa da kuşatma aşılamadığı için ulaştırılamadı.
Allende'ye Fidel Castro tarafından hediye edilen Kalaşnikov da bu evin duvarında asılıydı. Zaten Allende'nin bu silahla ateş ederken ki ünlü resmi de "El Cañavarel"de çekildi…
Allende atış yapmayı severdi. Sekreteri Puccio'nun anılarında, ilk hükümet kabinesinin oluşturulması için yapılan toplantılar arasında, Allende'nin evin arkasında atış talimi yaptığı aktarılır.
(Miria Contreras darbe günü 19 yaşındaki oğlu ile beraber Allende'ye destek olmak için başkanlık sarayına gitti. Kendisi kurtuldu ama oğlunun cesedi bir hafta sonra Mopocho nehrine atılmış halde bulundu.
Allende'nin yakın arkadaşı Dr. Eduardo "Coco" Paredes, 1971 Nisan-1972 Ağustos arasında emniyet teşkilatını yönetti. Darbe günü Allende'nin yanındaydı. Gözaltına alınarak öldürüldü ve sonra cesedi kaybedildi.)
Sosyalist başkanın zaferi, rakipleri tarafından tanındığı andan itibaren ülkede bir darbe beklentisi hakimdi. Ayrıca seçim kampanyasından bu yana arkadaşları Allende'ye yönelik bir saldırı endişesi taşıyorlardı.
Allende'yi engelleme planı; meclisin Alessandri'yi seçmesi ve onun da ülkeyi yeniden seçime götürmesi üzerine kuruluydu. Ama bu durumda Allende'nin çok daha net bir zaferle geri döneceği kesindi.
O yüzden Hıristiyan Demokratlar Allende ile anlaşmanın kendi lehlerine olacağını düşündüler ve O'na "El Estatuto de Garantías Democráticas" adı altında bir anlaşma imzalattılar.
Allende'nin partisi "Unidad Popular" ile "Democracia Cristiana" arasında imzalanan bu pakt; basın ve ifade özgürlüğünden, kurumların özerkliğine saygı gösterilmesine, 24 maddede "demokratik düzeni" garanti ediyordu.
Zira sağın beklentisi Allende'nin bir tür proleterya diktatörlüğü ya da Küba tarzı bir rejim kuracağı yönündeydi. Fakat Ocak 1971'de yasalaşan bu statüler Allende'yi daha da güçlendirdi.
(Ancak anlaşmada silahlı kuvvetlere ve jandarma teşkilatı "Carabineros"un hiyerarşisine hükümet müdahalesinin engellenmesini kabul etmesi Allende için ölümcül bir hata oldu.)
Allende'nin mecliste seçilmesinin engellenemeyeceği ortaya çıktığı an gözler Silahlı Kuvvetlere dönmüştü.
Genelkurmay Başkanı General Rene Schneider, anayasaya bağlı kalacağını açıklayınca, 22 Ekim'de henüz Allende'nin mecliste başkanlığı oylanmadan önce, CIA bağlantılı sağcı bir grup onu kaçırmaya kalktı.
General, silahıyla direnince vuruldu ve 24 Ekimde hastanede hayata gözlerini yumdu.
Bu olayın iki belirgin sonucu oldu:
İlki, Şili siyaseti ülkenin iç savaşa gitmesindense Allende'nin iktidara gelmesine razı oldu.
İkincisi ise, bu koşullarda Allende'nin güvenliğini üstlenebilecek bir kurumsal irade bulunmadığı herkes tarafından kabul edildi.
Kutuplaşma çok yüksek seviyedeydi ve artık Şili Soğuk Savaş'ın muharebe alanına dönüşmüştü.
İşte bu arka plan bize Allende'nin henüz tüm bunlar yaşanmadan, 17 Eylül'de "El Cañavarel"de yanına aldığı iki korumanın "Devrimci Sol Hareket" (Movimiento de Izquierda Revolucionaria-MIR) üyesi olduğunu açıklıyor.
MIR 1965'te bir grup öğrenci tarafından kurulan ve silahlı mücadeleyi temel alan yasadışı Marksist bir örgütlenmeydi. Arjantin-Bolivya gerillasıyla ve Küba ile işbirliği vardı. Bu sayede kısa sürede militanları askeri eğitimden geçirebiliyordu.
1969'da Şili seçim ortamına girdiği sırada, MIR sağın saldırılarına cevap verme dışında gelir sağlamak için bazı büyük soygunlar yaptı. Bu durum Allende'nin "barışçıl yoldan sosyalizm" politikasına darbe vuruyordu.
Allende seçimden kısa süre önce MIR'in lideri Dr. Miguel Enriquez ile gizli bir görüşme yaparak eylemlerine son vermelerini istedi.
Sosyalist Parti'nin (PS) güvenli bir evinde gerçekleşen toplantıda MIR'in lideri, soygunları "çok hoşlarına gittiği için değil" örgütün ihtiyaçlarını çözmek amacıyla yaptıklarını söyledi.
MIR'in ikinci sekreteri ve Salvador Allende'nin yeğeni Andres Pascal Allende'nin tanıklığına göre Allende, soygunlara son vermeleri karşılığında 1970 sonuna kadar örgüte 80 bin USD aktarılacağını söyledi.
MIR'in, Allende'nin korunması sorumluluğunu üstlenmesi konusunda en istekli kişi ise Allende'nin kızı "Tati" Beatriz Allende'ydi.
Çünkü "Tati", Küba ve "Che"nin Bolivya gerillasıyla ilişkili kişilerin harekete katılımını devrimci bir prestij olarak görüyordu…
Fakat MIR'in Allende'ye yaklaşımı hiçbir zaman bu yönde olmadı.
Allende'nin "Kişisel Arkadaş Grubu" (Grupo Amigos Personales-GAP) adını verdiği bu koruma örgütlenmesinin şefi Max Marambio, MIR'in bakışını şöyle özetliyor:
Şili burjuva kurumlarını temsil eden birini koruma görevi, özellikle MIR saflarında onurlu bir şey olarak kabul edilmiyordu.
Max Marambio kaleme aldığı hatıralarında, "GAP" komutanı olmasını Allende'yi şahsen tanımasına ve bu konuda askeri eğitim almış tek kişi olmasına bağlıyor.
"GAP" yani "Kişisel Arkadaş Grubu" ismi bizzat Allende tarafından konulmuştu. Zira bu kişilerin aralarında Mario Melo gibi eski özel kuvvetler üyeleri ya da polisler vardı ama güvenlik birimlerinde resmi bir konumları yoktu.
Bu yüzden Allende'nin yasal korumaları değillerdi. Sürekli onun yanında oldukları için bu isim uygun görülmüştü.
"GAP" 1970 seçimlerinden önce, 3'ü "MIR" ve biri Sosyalist Parti (PS) militanı dört mevcuda sahipti. Daha sonra grup 20 mevcuda ulaştığında sadece 4'ü "MIR" geri kalanı PS üyesiydi.
Seçim sonrasındaki gelişmelerle sayıları 60'a vardı. Fakat ilerleyen süreçteki darbe girişimleri bu rakamın daha da artırılması ihtiyacını doğurdu.
Sadece doğrudan Allende'ye yakın koruma sağlamanın yeterli olmadığı başkentte, herhangi bir askeri kalkışmayı da engelleyecek yeni bir plan ortaya çıktı.
Bu plan "GAP" üyelerinin sayısını 400'e çıkarmayı öngörüyordu. Ancak hiçbir zaman uygulanamadı.
Max Marambio'nun ilk etapta "GAP" şefi olmasının en önemli nedeni, babası PS milletvekili Jorge Marimbio'nun Allende ile yakın dostluğuydu.
Baba Marimbio'nın aynı zamanda Fidel Castro ile kişisel ilişkisi vardı. O kadar yakındı ki 1966'da Salvador Allende ile beraber meclis dostluk grubu olarak Küba'yı ziyaret ettiklerinde, oğlu Fidel Castro'nun isteğiyle Küba'da kaldı.
O tarihte Latin Amerika'daki silahlı örgütlenmelerin liderleri gerilla eğitimi için Küba'ya gidiyordu. Max, Küba'da ziraat fakültesinde okurken askeri eğitim aldı ve "MIR"e katılımı orada gerçekleşti.
1972'de Şili istihbaratının operasyonlarında "GAP" üzerinden devletten bilgi elde ettiği tespit edilince, "MIR" bu grupla ilişkisini kesmek zorunda kaldı. Bu tarihten itibaren "GAP" üyelerinin çoğunu Sosyalist Parti (PS) militanları oluşturdu.
Max Marimbo bu dönemde hem "MIR"den hem de "GAP"tan ayrıldı. Fakat Küba istihbaratıyla ilişkisi kesilmedi.
1971 Kasım'ında, Fidel Castro'nun Şili'yi ziyareti ülkedeki kutuplaşmayı geri dönülmez bir noktaya getirmişti.
Fidel'in Allende'nin davetlisi olarak Şili'yi ziyareti ve bir ay süren ülke turundan sonra Küba da muhtemel bir darbeye karşı aktif pozisyona geçti.
Eski "GAP" şefi anılarında Fidel'in gelişi sırasında direnişte kullanmak için önemli miktarda silahın Şili'ye girdiğini aktarıyor.
Bu silahların büyük kısmının Santiago'daki Küba elçiliğinin altında, geri kalanlarının da "La Cañavarel"de olduğu farklı tanıklıklarla da doğrulanıyor.
Max Marimbo darbe başladığı sırada silahları çıkarmak için elçilikte bulunduğunu söylüyor. Fakat muhtemelen orada bulunan ünlü Kübalı ajan Antonio de la Guardia buna izin vermiyor.
Çünkü Fidel Allende'ye, ondan izinsiz silahların çıkarılmayacağına dair söz vermişti. Ve o gün Allende başkanlık radyosundan yaptığı konuşmada "Şilililerin birbirlerinin kanını dökmesine izin vermeyeceğim" diyerek intihar etti.
Marimbo, anılarında silahlarla ilgili daha ilginç bir bilgi veriyor:
Dediğine göre "GAP" şefi olduğu dönemde Marimbo, Şili'yi ziyarete gelen Kuzey Kore Başkan yardımcısından talep edilen silah ve cephaneler de bir Küba gemisiyle gönderilmiş.
Gemi henüz yoldayken heyecanla Allende'nin yanına gitmiş ve gemideki yüklü miktarda direniş cephanesinin listesini uzatmış.
Listeyi gören Başkan neredeyse kalp krizi geçiriyordu.
'Bu nedir' diye yüzüne yansıyan bir şaşkınlıkla sordu. Ne talep ettin onlardan?
Onayladığınız şeyi Başkan -aceleyle yanıtladım- bu kadar cephaneliğin teslimatının ne anlama geldiğini ben de anlamadım.
'Bu kağıdı kimsenin bulamayacağı bir yerde sakla çünkü bizim hükümetimize çok pahalıya mal olur. Bu yüzden bizi devirirler. (...) Kübalılarla konuşacağım o gemiyle ilgilensinler.'
Böylece bu Kore girişimini gömme emri verildi.
(Marambio, Max, Las Armas de Ayer,
La Habana, 2007)
Anlaşıldığı kadarıyla Allende, Kore Başkan yardımcısının Santiago'daki başkanlık konutunda (Tomás Moro) bulundukları sırada, "GAP" için sınırlı bir silah listesi talebini onaylamıştı. Onun ötesinde bir iç savaş için silah yığınağı yapmak gibi bir düşünceye sahip değildi.
Allende "GAP"ı darbeyi engelleyecek bir araç olarak görmeyecek kadar kurumsal bir tecrübeye sahipti. Onun beklentisi, darbe sırasında silahlı kuvvetlerin en azından belli bir kısmının anayasal hükümete sadık kalmasıydı.
Valparaiso'da denizcilerin direnişi kolayca kırıldı. "Carabineros" bir süre direndi hatta Allende'yi Başkanlık Sarayı'nda savundu ama üst komutanlar Pinochet'in emrine girince çekildiler. Allende bu noktadan sonra yanındaki herkese teslim olma emri verdi.
11 Eylül 1973 günü "GAP"ın 30'a yakın üyesi öldürüldü.
Max Marimbo, Küba elçiliğinde olduğu için kurtuldu. Kısa süre sonra Küba'ya gitti ve devlet şirketi CIMEX çatısı altında uluslararası turizm faaliyetine girişti.
Yabancılara turizm amaçlı ilk Küba otellerini kiralayan hatta dünyayı Küba turizmine açan kişi Max Marimbo'dur.
Fidel Castro'ya yakınlığı sebebiyle bazı imtiyazlar elde etti. Bu vesileyle Küba Havayolları'yla yaptığı kontratlar sayesinde 1980'lerin ikinci yarısında turizm faaliyetini İspanya'da kurduğu şirketler üzerinden yapmaya başladı.
Bu arada kardeşi Marcelo da Küba'ya yurt dışından farklı ürünler getirerek sattı.
Bugün "Havanatur"dan sonra Küba'daki en büyük turizm şirketi "Sol y Son" Max Marimbo'ya aittir. Kardeşi Marcelo da "Rio Zaza" isimli gıda şirketinin sahibidir.
1990'da Şili'de, Pinochet'in iktidarı bırakmasıyla beraber ülkesine geri döndü ama Küba'daki ticari faaliyetlerini sürdürdü.
Sinemacılığa başladı, bunun yanı sıra gıda ve emlak ticaretine girişti. Sonuçta çok zengin oldu. Sonrasında Küba'yla bazı ticari sorunlar yaşadı.
2010'da Küba'da hakkında açılan yolsuzluk davası sebebiyle neredeyse hapse girecekti. Küba'yı Fransız Ticaret mahkemesinde dava ederek 18,5 milyon USD cezaya çarptırmasına rağmen, bir şekilde anlaştılar.
Allende'nin "Kişisel Arkadaş Grubu" dönemin atmosferini yansıtan "otantik" bir örgütlenmeydi.
Grubun oluşumu, gelişim süreci, üyeleri ve nihayetinde Allende'nin devrilişiyle ortadan kalkması açısından bir dönemin anlaşılması için tarihsel bir nüvedir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish