AK Parti, MHP ve BBP, gazeteci Ayşenur Arslan'ın Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) ile ilgili ifadelerine yönelik ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu.
AK Parti adına avukat Muhammer Cemaloğlu, MHP adına avukat Kürşat Türker Ercan ve BBP adına avukat Zekai Yiğit imzasını taşıyan suç duyurusu dilekçeleri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verildi.
AK Parti'nin dilekçesinde, Arslan'ın konuşmasında bahsettiği TMT'nin, yüzlerce insanı katleden bir örgüt olan EOKA'ya karşı Kıbrıs Türk halkının mücadelesi için Türkiye'nin desteği ile kurulduğu, haklı ve meşru direnişin sembolü olduğu belirtildi.
Özgürlük ve varoluş mücadelesi veren bu teşkilatın, gerek Kıbrıs Türk halkı için gerekse Türk milleti için değerli olduğu vurgulanan dilekçede, "TMT milli mücadele ruhudur. Bu durum tüm Türk milleti açısından açıkça ortada iken, şüphelinin sarf ettiği bu asgari düzeyde bilgiden dahi yoksun, vicdana ve ahlaka aykırı ifadeler ile kendi milletinin değerlerinden kopmuş, EOKA gibi zalim ve insanlık suçları işleyen bir yapının zihniyet ve söylemleri paralel bir noktada buluşmuştur." ifadelerine yer verildi.
Dilekçede şunlar kaydedildi:
Kıbrıs Türk'ü için mücadele eden, şehitler veren Türk Mukavemet Teşkilatı hakkında, bu ülkenin vatandaşı olduğu halde şüphelinin neden böyle bir bakış açısına sahip olduğunu ve neden TMT'ye dil uzattığını anlamak ise maalesef mümkün değildir. Sonuç olarak şüpheli, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü için mücadele eden Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı'nı illegal ve suikastçı bir örgüt olarak niteleyerek açıkça Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde hükmünü bulan 'Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama' suçunu işlemiştir. Bu kapsamda şüphelinin yapmış olduğu açıklamanın kabulü hukuken olduğu gibi ahlaken ve vicdanen de mümkün değildir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti alenen aşağılanmıştır"
MHP'nin dilekçesinde de, TMT'nin, Türk'ün Kıbrıs'ta onur mücadelesi veren, bağımsızlık uğrunda şehadete yürümüş ve var olma kararlılığını tüm dünyaya ilan etmiş bir teşkilat olduğu vurgulandı.
Dilekçede, "Anavatanıyla tek vücut Kıbrıs Türklüğünü müdafaa eden ve dahası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle hayat bulan Türk Mukavemet Teşkilatı'na yönelik çirkin ve asılsız ithamlar nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde hüküm altına alınan suç sübuta ermiş, şüphelinin eylemleri ile Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti alenen aşağılanmıştır." denildi.
BBP'nin dilekçesinde ise yüzlerce masum insanı katleden Türklük ve Türkiye düşmanlarınca verilen her türlü silah ve teçhizatla donatılmış bir terör örgüt olan EOKA karşısında, Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin adının "Türk Mukavemet Teşkilatı" olduğu ifade edildi.
Arslan'ın Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü için mücadele eden TMT'yi, "illegal ve suikastçı bir oluşum" olarak nitelendirdiği belirtilen dilekçede, Arslan'ın ifadelerinin "Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini aşağılama" suçunu oluşturduğu kaydedildi.
Dilekçelerde, başsavcılıkça soruşturma başlatılarak, Arslan'ın Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama suçundan Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesine göre cezalandırılması talep edildi.
Ayşenur Arslan ne demişti?
Halk TV'de yayınlanan Medya Mahallesi programında gazeteci Ayşenur Arslan, KKTC'de uğradığı saldırıda ölen kumarhane işletmecisi Halil Falyalı cinayetini anlatırken, "Halil Falyalı kendini TMT, Türk Mukavemet Teşkilatı'nın üyesi olarak tanıtırdı. Türk Mukavemet Teşkilatı, Ada'da ve yakın interlandında suikastlarla bilinen bir illegal diyelim, bir yarı resmi bir oluşumdu" ifadelerini kullanmıştı.
Dün programının başlangıcında da konuya değinen Arslan şunları söyledi:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, AKP Sözcüsü, Dışişleri Bakanı, filan partinin gençlik kolları, falan partinin milletvekili sizden söz ederse köpüre köpüre, RTÜK anında harekete geçerse kendinizi birden bire önemsiyor gibi oluyorsunuz. Ben kendimi başkalarının beni ciddiye aldığı kadar alsam başka bir ben olurum onu biliyorum.
Dün TMT hakkında söylediğim iki cümle özeti bu. Çok yer yandı, neler neler oldu. Kimisi anlamamış, kimi eksik anlamış ama galiba ben de eksik anlatmışım. Hakikaten yeterince anlatmayınca yanlış anlaşılmış. Onun için özür dilerim anlatamadıysam. Konuşacağız ama tabii memlekette benden daha önemli sorunlar olduğu için Cumhurbaşkanı Yardımcısını, AKP Sözcüsünü harekete geçirecek kadar önemli olmasa da neler var neler var memlekette...
AA, Independent Türkçe