İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da günlük hayatın aksamasına neden olan kar yağışının etkilerine ilişkin olarak AKOM'da düzenlediğin basın toplantısında, kar yağışı olduğu sırada Sarıyer'deki bir balıkçı restoranında olmasına ilişkin olarak çıkan tartışmalar hakkındak isoru üzerine,"Bu konunun devletin imkanları kullanılarak bir MOBESE kamerasının böylesi bir magazinsel, kaotik bir sürecin parçası yapılacak şekilde servis edilmesinin sağlanmasının takipçisi olacağım. Çok önemli bir meseledir bu, kişisel de bir meseledir. Bu konudaki düşüncemi İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya ile dün ve bugün paylaştım" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"12 saatte trafik akışını sağladık"
İBB Başkanı İmamoğlu, "İBB olarak sorumlu olduğumuz alanlarda 12 saat içinde bire bir burada da takip ederek, sahada da takip ederek büyük bir ekiple, valilikle sıklıkla kurduğumuz irtibatlarda hangi noktada irtibat varsa, kendi yetki alanımızla ilgili 12 saatte akışkanlığı sağladığımızı duyurmak isterim. Bu başarılı bir zaman dilimidi" diye konuştu.
"Bir saat bile beklettiğimiz vatandaşlarımızdan özür dileriz"
İmamoğlu, "İstanbul'u sorunsuz bir noktaya taşıdık bugün itibarıyla. Bütün sorunları aştık. Kar süreçlerinde 20 milyon insanın -16 diyoruz ama mültecisiyle, öğrencileriyle, konuklarıyla 20- sorunsuz bir süreç yaşamasını beklemek hayalcilik olur. Elbette mağdur ettiğimiz, yolda değil 5 saat 1 saat bile beklettiğimiz vatandaşlara söyleyeceğimiz tek şey var, özür dileriz" dedi.
Barajlardaki doluluk oranı
Karla ilgili önümüzdeki günler için bir miktar yağış ihtimali olduğunu ve makul yağışların karın erime süreçleriyle ilgili de iyi olabileceğinin ifade edildiğini belirten İmamoğlu, "Dünyanın iklimle mücadele ettiği bir ortamda kuraklığın konuşulduğu bir noktada bu kar yağışının barajlara etkili bir biçimde yansıyacağını, doluluk oranının yüzde 70'lere oturacağını ifade etmek isterim" dedi.
"Yemeğe gitmemin bu kadar gündeme taşıtılmasından dolayı şaşkınım"
İmamoğlu, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sarıyer'de bir restoranda Birleşik Krallık büyükelçisi ile yediği yemekle ilgili tartışmaların sorulması üzerine, "Benim yoğun bir gündemde çalışırken böyle bir yemeğe gitme meselemin bu kadar gündeme taşıtılmasını ve bu süreçle ilgili manipülasyonu şaşkınla takip ettiğimi ifade etmek isterim" diyen İmamoğlu, söz konusu yemekle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:
Bir büyükelçi ile, Türkiye'nin en yoğun ilişkide bulunduğu bir ülkenin ana temsilcisi ile yenilen bir yemekten bahsediyoruz. Bu yemek daha önce İBB'yi ziyaret etmiş, kendisi ile resmi bir görüşmemizi yapmış, akabinde böyle bir buluşmayı tasarlamış bir belediye başkanıydım. 20-25 gün önce netleştirmiştik, mekanı da belirlemiştik. Gizli bir yemek değil bu, kamuya açık bir alan. Her yeri cam pencere olan benim 23 yıldır gittiğim bir mekan. Orada yaşanan bazı hususlar beni üzmüştür tabii ki, neticede şeffaf bir yemekti. Sayın Büyükelçi bu kara rağmen verdiği söz gereği bir gün önce Ankara'dan İstanbul'a gelmişti. Gün boyu yaptığım çalışmalardan sonra bir vakit dilimi ayırıp oraya gidip bu resmi buluşmayı -tabii ki hususi bir tarafı da var- eşlerimizle birlikte yaptık. Sohbet ettik, yemeği, ülkemizi, İngiltere ilişkilerini konuştuk. Bir İBB Başkanı'nın karla mücadele kadar dünyanın bu tarz ülkelerinin büyükelçileriyle ilişki kurması da sorumluluğudur
"Tartışmalarla ilgilensem işimiz yapamazdım"
Yemekle ilgili birilerinin eleştirirken kimilerinin savunduğunu bazı keismlerin de hakaret ettiklerini söyleyen İBB Başkanı, "Bunlar bir kenara, beni ilgilendirmiyor, ilgilensem işimi yapamazdım. Bir belediye başkanının 1-2 saat başka bir yere gitmesi kadar doğal bir şey olamaz. Sahada on binlerce kişi var, yardımcılarım, genel sekreterim var. İBB insanların aklındaki gibi her şey anlamını taşımıyor bizim için her şey hepimiz demek" şeklinde konuştu.
"Hukuki olarak takipçisi olacağım"
Yemek sonrasında yaşanan süreçlerin daha önemli olduğunu vurgulayan Ekrem İmamoğlu, "Devletin imkanları kullanılarak bir MOBESE kamerasının böylesi bir magazinsel, kaotik bir sürecin parçası yapılacak şekilde servis edilmesinin sağlanmasının takipçisi olacağım. Çok önemli bir meseledir bu, kişisel de bir meseledir. Bu konudaki düşüncemi Sayın Yerlikaya ile dün ve bugün paylaştım" dedi.
İmamoğlu şöyle konuştu:
Özellikle kamera sistemleri bir kazanın, suçun tespiti için kullanılır. Bunun kuralları vardır. Genel Başkanımız da dile getirdi bazı takip iddiaları, dinlenme vs... Biz bundan çekinmeyiz. Hukuksal tarafı ayrı bunlar varsa eğer... MOBESE gibi hususların ne için kullanılacağı bellidir, olayların, suçların tespitidir. Bu, sürecin parçası yapılarak servis ediliyor, birileri bunu kullanıyor. Bu çok önemli bir meseledir. Bunun talimatını kim verdiyse, kim müsade ettiyse, önemini bir insan şu an gözlerimin içine bakarak anlayabilir. Mevcut konunun önüne geçmesin diye bu kadar konuşuyorum. Ama hukuki olarak takipçisi olacağımı, mücadelemin devam edeceğini söyleyeyim
Açıklama geç mi yapıldı?
Konuyla ilgili açıklamanın geç saatte yapıldığı yönündeki eleştirilerin hatırlayılması üzerine İmamoğlu, "Açıklamalarımı bazı sosyal medya kanalları üzerinden yaptım zaten. Gerekli bulduğum uyarıları yaptım. O anda acil kararlar veriliyordu, biz de onlara eşlik ediyorduk. En doğru bulduğumuz, -ki olayın sıkışıklığı dile geldiği ortamdan itibaren- takip etmeye anbean milletimizi bilgilendirmeye devam ettim. Bugün itibarıyla süreç toparlandı" diye konuştu.
Bakanların uçağının Atatürk Havalimanı'na inmesi
Kar yağışı sırasnda İstanbul Havalimanı'nda yolcuların yaşadığı mağduriyet ve İstanbul'a gelen bakanların uçaklarının Atatürk Havalimanı'na inmesi hakkındaki soru üzerine, "Gerçek ve acı meseleler bunlar. Konuşulması gerekenler de bunlar" diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
Biz Atatürk Havalimanı'nın heba olmasını istemeyen, kontağını kapattığınız andan itibaren 4 milyar Euro'luk bir yatırımı çöpe atmış oluyorsunuz. Bu kadar uzmanın anlattığı şu, 'Atatürk Havalimanı kullanılmalı' çöp yaptık. Daha acısı ne? Atatürk Havalimanı pandemide yüz milyonlarca lira harcanarak, güzelim pisti heba edilerek kulübe mantığında bir hastane yapıldı oraya. Gidin bakalım kaç kapasiteyle çalışılıyor içinde ne var. 100 milyonlarca lira harcanıp bir pisti paldır küldür bertaraf etmenin anlamı neydi? Biz Atatürk Havalimanı yaşasın dedik. Uzmanlar gelsin şeffaf biçimde tartışsınlar dedik. O havaalanı orada diye metro, marmaray yapıldı, 5 yıldızlı oteller yapıldı. Gidin bakalım o oteller yüzde kaç doluluk yaşıyor? Yazık değil mi bu kente? Biz bu kadar zengin miyiz paramızı heba edecek?
"Yardım önerdik, ‘size ihtiyacımız yok' dediler"
İstanbul Havalimanı'nda mağdur kalan yolcular konusunda İBB'nin ilgisiz kalmadığını söyleyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gıda, barınma ve nakil ihtiyaçları hususunda ne yapılabilir diyerek yetkilileri aradıklarını ancak kendilerine 'Size ihtiyacımız yok' cevabı verildiği için sadece beklediklerini söyledi.
İmamoğlu, "Talihsiz görüntülerdi. Birkaç saatliğine bu şehirde kalmak zorunda olan yolcuların birkaç gün mağdur olması da bizim hanemizde sıkıntılı bir pozisyon oluşturdu, umarım bir daha yaşanmaz" dedi.
Independent Türkçe