Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.

Yukarıdaki ifadeler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 34. maddesinde yer alıyor.

12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 1982 yılında değiştirilen anayasada yer alan bu madde, yurttaşların en temel haklarından olan "toplantı ve gösteri yürüyüşü" yapma hakkını düzenliyor.

Ancak son günlerde yaşanan tartışmalar, yurttaşların anayasal hakkı yokmuşçasına yürütülüyor.

Ekonomideki gidişat nedeniyle muhalefetin kitlesel eylemler yapmasını bekleyenler var.

Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), içinde 'sokak' vurgusu olan hamleler yapmaktan kaçınıyor. 

Erdoğan'dan 15 Temmuz vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, hafta içinde yaptığı açıklamada, sokak eylemlerine yönelik sert ifadeler kullandı. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine atıf yapan Erdoğan, "Sokaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz'u görmediniz mi?" dedi.

"Beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor anlaşılan"

Erdoğan'a yanıt, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi. Erdoğan'ın açıklamasını gülümseyerek karşıladığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ama beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor anlaşılan, çıkmayacağız. Zorlayacak, çıkmayacağız, baskı kuracak çıkmayacağız, ama gereğini sandıkta yapacağız" ifadesini kullandı.

"Sokağa da çıkar insanlarımız"

Sosyal demokrat bir parti olma iddiasındaki CHP'nin eleştirilen bu tutumu karşısında, Millet İttifakı'nın üyesi olan ve Türkiye siyasi tarihinde merkez sağ geleneğin temsilcisi konumundaki Demokrat Parti'nin Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı açıklamayla sokak eylemlerinin bir alternatif olduğuna vurgu yaptı. Uysal, "Kimsenin sokağa çıkın diye bir çağrısı yok ama sokağa da çıkar insanlarımız. Anayasaca teminat altına alınmış temel hak ve hürriyetlerini kullanmak için birilerinden izin alacak değiller" diye konuştu.

"İktidarın sokak şehveti, muhalefetin sokak korkusu"

Sokak polemiği sürerken, CHP'nin tutumu özellikle sosyal medyada sıkça eleştiriliyor. Eski CHP Milletvekili avukat Hüseyin Aygün'ün yaptığı yorum, sosyal medyada yapılan değerlendirmeler arasında dikkat çekiyor. "Türkiye'de öyle bir diktatörlük var ki, Erdoğan ve Soylu durmadan muhalefeti sokağa çağırıyor, muhalefet ise sokaktan ısrarla uzak duruyor" diyen Aygün, durumun siyaset bilimi açısından incelemeye değer olduğunu söylüyor ve "İktidarın sokak şehveti, muhalefetin sokak korkusu" yorumunu yaptı. 

Prof. Özbudun: Gündem değiştirme hamlesi

Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü üzerinden başlayan polemiği Independent Türkçe'ye değerlendiren anayasa profesörü Ergun Özbudun ise, iktidarın 'sokak' gibi ihtilaflı bir konuyu seçerek, herkesi ilgilendiren ekonomik konuların konuşulmaması için gündem değiştirmeyi amaçladığını belirtti.

"Sokağa çıkmak anayasal bir hak"

"Sayın Cumhurbaşkanı'nın demeci endişe uyandırıcı. Belki sadece bir korkutma ve gündem değiştirme taktiği olarak kullanıyor" diyen Prof. Özbudun, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'a katıldığını belirterek, "Sokağa çıkmak anayasal bir haktır. Sokağa çıkmak yakma yıkma olarak değerlendirilmemeli. Anayasanın 34. maddesinde önceden izin almaksızın barışçıl gösteri yapma hakkı vatandaşa veriliyor" diye konuştu.

Ana muhalefet partisi CHP'ye de hak verdiğini söyleyen Prof. Özbudun, "CHP iktidara bir silah vermek istemez. İhtiyatlı davranmakta haklı" derken, herkesin silahsız, saldırısız gösteri yapma hakkın olduğunu hatırlattı.