Artan pahalılık zaten pandemi nedeniyle uzun süre ara veren daha geçen yıl yasakların kalkmasıyla canlanmaya başlayan sosyal yaşamı da yeniden zorlamaya başladı.
Artık insanlar aileleriyle, dostlarıyla veya tek başlarına bir yerlere gidip bir şeyler yiyip içerken ya da eğlenirken daha fazla düşünmek durumunda kalıyor.
Alkole dün gelen yüzde 43'lük yeni zam, artan kahve, çay fiyatlarından sonra önümüzdeki günlerde sosyal yaşamın nasıl bir seyir alacağı daha fazla merak konusu oluyor.
Buna karşılık ekonominin iyi olduğunu iddia edenlerin en büyük söylemlerinden biri de özellikle kent merkezlerindeki mekanların yoğunluğu.
Bu kişiler sokak röportajlarında bu mekanlardaki yoğunluğa dikkati çekerek "insanlarda para olmasa buraların böyle dolu olamayacağını" öne sürüyor.
Peki sahada durum nasıl? Yaşanan pahalılık sosyal yaşamı nasıl etkiledi?
Bu soruları, İstanbul'un sosyal ve eğlence yaşamının en yoğun olduğu Kadıköy, Beşiktaş ve Beyoğlu'nda mekan işleten veya temsilci konumundaki insanlar cevapladı.
"İnsanlar geliyor ama tüketim yok"
Kadıköy Esnaf Derneği (Kadıder) Başkanı Tuncay Savaşlı, önceden insanlar geldiklerinde ana yemek, içki, ara sıcak, tatlı ve kahve siparişi verdiklerini ancak şimdi durumun çok değiştiğini söyledi.
3-4 kişinin bir araya gelip masaya oturduklarını ve ana yemek veya ara sıcak söyleyemediklerini ifade eden Savaşlı, "En fazla bir iki meze oluyor. Kısaca insanlar geliyor ama tüketim yok" dedi.
Alkole ha bire zam geldiğini hatırlatan Savaşlı, "TESK Başkanı Bendevi Palandöken'in açıklamasına göre sadece alkolden alınan vergilerde 9 milyar lira düşüş oldu. İnsanlar evlerde kimyager oldular. Kendi alkollerini üretmeye çalışıyorlar" diye konuştu.
"Çalıştırılan insan sayısı düştü”
İşler azalınca önceden 15 adam çalıştıran mekanların bile artık en fazla 7 kişi çalıştırdığını aktaran Savaşlı, "Sigortasını yapmıyor veya kaçak işçi çalıştırmaya yöneliyor. Eğlence sektörü normalde 120 sektörle de alışveriş içinde. Fakat işler düşünce esnaf tadilat yapacaksa yapmıyor, yeni tabak çatal alacaksa almıyor veya örneğin domates almayı bırakıyor. Kısaca birçok alanı da etkiliyor bu durum. Zamlar sadece eğlence sektörüne değil ülke ekonomisine de zarar veriyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Sosyalleşemeyen insanlar evlerde geriliyor"
Eğlence sektöründe işlerin yetersizliğinden devirlerin arttığını, pek çok mekanın haciz riskiyle karşılaştığını vurgulayan Savaşlı, "İnsanlar dışarı çıkamayıp, arkadaşlarıyla sosyalleşemedikçe stres yüzdesi de artıyor. Diyelim ki artık mekana gelemiyor ve evde içiyor. O zaman da evlerde aile içi tartışmalar artıyor" ifadelerini kullandı.
"Eskiden insanlar yeme içme hesabı yapmazdı şimdi bir tabak tuzlu fıstık alırken düşünüyor"
Beşiktaş Esnafı Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Hasan Durmuş ise eskiden insanların mekana gelince yeme içme hesabı yapmadığını içeceğin yanına yemeğini de söylediğini şimdi ise 20 liralık bir tabak tuzlu fıstık alırken bile düşündüğünü belirtti.
"3-5 sene öncesine kadar kimse hesap yapmaz yer, içerdi" diyen Durmuş, "Şimdi mekanlarda bir tane içen ikincisine zor karar veriyor, üçüncüsüne mümkün değil karar veremiyor" dedi.
"'Para olmasa mekanlar nasıl dolu olur' diyen ile 'göster telefonunu' diyenler aynı kişiler"
Merkezi yerlerdeki kalabalıkların dolu olduğunu ancak bunun cirolara yansımadığını savunan Durmuş, "İnsanlar pandemi döneminde 1,5 yıl kapalı kaldı, dostlarını özledi. Bir araya gelip hasret gideriyorlar. Ama bu para harcadıkları anlamına gelmiyor. 700 üye işyerimiz var, hiçbirimiz işlerimizden memnun değiliz. 'Para olmasa mekanlar nasıl dolu olur' diyenlere bakmayın. Onu diyenlerle telefonunu göster diyenler aynı kişiler" şeklinde konuştu.
"Alkole gelen zamlar kaçak üretimi artıracak"
Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) Başkanı Aydın Ali Kalaycı da sokaklardaki kalabalıkların yanıltıcı olmaması gerektiğini kaydetti.
Kalaycı'ya göre İstiklal Caddesi'ndeki günlük nüfus 1,5 milyon. Bu insanların hepsi bir mekana gitse oturacak sandalye bulunamaz. Oysa birçok mekan boş. Kısaca sokakları kuru kalabalıklar dolduruyor. Bu nedenle görüntü yanıltıcı olabiliyor.
Kalaycı, alkole gelen zamların sadece eğlence yaşamını etkilemeyeceğini ifade ederek şunları söyledi:
"Bu iş merdiven altı üretimi arttırır ve insan sağlığını vurur. Alkole zam yapılarak zaten pandemide zorlanan esnafa iyice bir darbe vurdu. Bu şartlarda işler daha da azalacak. Biz zarara uğrarsak devlette vergi kaybedecek ve kaçak üretim insan sağlığını etkileyecek."
"Dükkanlar zor ayakta duruyor, işten çıkarmalar başladı"
Beşiktaş'ta kafe işleten Erdoğan Kalkan da işlerin kötü olduğunu, yüzde 40 oranında düşüş yaşandığını ifade etti.
"Dükkanlar ayakta zor duruyor" diyen Kalkan, "İşten çıkarmalar başladı. Görünen kalabalıklar yanıltıcı. Giderler çok fazla. Eğlence sektörü artık İstanbul'da yapılacak şey değil. Ortalığın kalabalık olması insanların para harcadığı anlamına gelmiyor. Yılbaşı cirolarına bakınca durum daha net anlaşılır" yorumunu yaptı.
Bilindiği gibi Beşiktaş, üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu ilçelerden biri. Geçmişte kafelerine gelen üniversite öğrencilerinin harçlıklarıyla rahatlıkla 3-4 bira veya çay içebilirken artık 2 tane bile içemediklerini söyleyen Kalkan, "İnsanlar artık günlük giderlerini karşılayamayacak hale geldi" görüşünü paylaştı.
Yıllardır geleneksel olarak haftada bir olan buluşmalarını artık ayda bir yapıyorlar
Peki işletmeciler dışında insanların sosyal yaşamı nasıl etkilendi?
Tahsin Kaya, Serkan Göktaş ve Bülent Can, öğrencilik günlerinden beri yakın arkadaş olan 3 arkadaş.
Birkaç yıl öncesine kadar her hafta bir araya geldiklerini, bunu adeta gelenekselleştirdiklerini ve oturup birlikte yemek yiyerek bira içerek sohbet eşliğinde stres attıklarını söyleyen üç arkadaş şimdiki durumlarını şöyle özetledi:
Yıllardır önemli bir işimiz olmadıkça haftada bir gerçekleştirdiğimiz buluşmaları artık ayda bire düşürdük. Önceden buluştuğumuzda yemeğimizi de birlikte yer, biramızı içerdik. Şimdi ise mümkünse bir iki çay içip bir şey yemek gerekirse de tost gibi aperatiflerle geçiştirip kalkıyoruz.
"Artık 'pahalı' diye sinemaya bile gitmiyorum"
Hazal Demirci, televizyon sektöründe çalışan bir genç.
Piyasalarındaki daralmadan olumsuz etkilendi ve bir süre işsiz de kaldı.
Şimdi çalışsa dahi sosyal yaşamını alt üst oldu.
Eskiden her izin gününde arkadaşlarıyla ya lokantaya ya da meyhaneye giderek stres dağıtmaya çalıştığını ama artık sadece ayda bir sefer bu etkinliği yapabildiğini anlatan Demirci, şunları kaydetti:
"Ekonomik şartlar böyle olmadan evvel gündüz buluşmalarında bira+patates yapardık, şimdi kahvecide fiyat hesaplıyorum. Artık 'pahalı' diye sinemaya bile gitmiyorum. Örneğin dijital platformlara yöneldim. En yakın arkadaşımla sık sık iş çıkışı lokantaya giderdik. Artık evde buluşuyoruz. Sırayla yemeği ya o yapıyor ya da ben. Gece kulübüne dans etmeye gitmeyeli 2 sene filan oluyor giriş ücreti, içeride içki parası derken hesabın altında kalkamıyor insan. Yazları parkta bira veya kahve içmeyi severdim. Bu son zamla bu yaz o bile olamayacak gibi. 3 şişe bira 100 lira, iki kahve 60lira tutuyor. Onun yerine telefon faturamı öderim."
© The Independentturkish