Katılım bankalarının hocalarından "kur korumasına" fetva: Kamu yararı çerçevesinde…

"Kur korumalı TL vadeli mevduat" sisteminden faizsiz banka müşterileri de yararlanmaya başladı. Bu bankalar, fetva almadan iş yapmıyor. Son uygulama için aldıkları fetvadaki "kamu yararı" ifadesi dikkati çekiyor

Görsel: Arabian Business

Parasını dolar yerine bankaların faizli mevduat hesaplarına geçirenlerin yükselen dolar kurundan herhangi bir zarar görmemesi için getirilen "kur korumalı TL vadeli mevduat" düzenlemesinden faizsiz katılım bankaları da yararlanmaya başladı.

Faizsiz bankacılık hizmeti verdiklerini belirten ve "kar payı" dağıtan bu bankalarda katılım hesabı açanlar da devletin bu teşviğinden yararlanabiliyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Banka müşterisi bu katılım hesaplarından "vadesinden" önce paralarını çekmezse yükselen kur kadar hesaplarına Hazine tarafından para yatırılacak. 

Bunun "gizli faiz" olup olmadığına ilişkin tartışmalar ise bitmiş değil. 

Katılım bankaları, uygulamalarından önce bünyelerindeki ilahiyatçıların oluşturduğu "fıkhı danışma kurullarından" fetva alıyor. 

"Kamu yararı dikkate alınarak maslahat ilkesi çerçevesinde değerlendirildiğinden..."

"Kur korumalı TL katılım hesabı" uygulamasına başlayan Ziraat Katılım da danışma komitesinden icazet belgesi aldı.

Mehmet Odabaşı, Prof. Dr. Süleyman Kaya ve Prof. Dr. Necmettin Kızılkaya'dan oluşan Ziraat Katılım Danışma Komitesi, konuyla ilgili şu sonuca vardı:

"Kur korumalı TL katılma hesapları", karşılaşılan olağanüstü durum sebebiyle kamu yararı dikkate alınarak maslahat ilkesi çerçevesinde değerlendirildiğinden İslami Finans İlke ve Esasları'na uygun görülmüştür."

4013d3f5-e26d-4e51-abdc-6c19e8f33de0.jpg
Ziraat Katılım'ın aldığı fetvanın belgesi / Görsel: Independent Türkçe 


"Fıkıhta büyük zararlara karşı küçük zararlar kabul edilebilir"

Fıkıhta, toplumun bütününün büyük zararlar görmemesi için küçük zararların kabul edilebileceği noktasında bir yaklaşım olduğunu dile getiren Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır, "Bu konuda herhangi bir ayet ya da hadis bulunmuyor ama fıkıh kitaplarında kabul edilebilir bir durum olduğu ifade ediliyor" dedi.

"Ebu Hanife, 'Sultanın sofrasında oturan alimin fetvasına itibar edilmez' der"

Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu ise söz konusu "icazete" sert tepki gösterdi.

Benzer fetvaları veren ilahiyatçılar için "abdestli kapitalizmin hocaları" diyen Kırbaşoğlu, "O fetvadaki 'kamu yararı' dedikleri fakirin değil parası olanın yararıdır. Kamu zararını, kamu yararı diye yutturmaya çalışıyorlar. Milyarlarca doları arka kapıdan satarak oluşturdukları kamu zararını kapatmaya çalışıyorlar. Güya faizden 50-100 milyar dolar tasarruf edeceğiz diye kur farkından dolayı 5 trilyon zarar etmenin adı kamu yararı değil kamu zararıdır, daha doğrusu milletin parasının bilgisiz, beceriksiz, ehliyetsiz ve liyakatsiz bir zihniyet yüzünden heba edilmesidir. Din üzerinden bir aldatmaca izliyoruz. 'İcazet' denilen şey medreselerde verilir. Üzerine de besmele de yazılmış. Bunlar, dini istismar amaçlı şovlar. Tüyü bitmemiş yetimin vergileriyle oluşan hazineyi tam takır haline getirdiler. En büyük kamu yararı, saray ulemasının sözlerine itibar etmemektir.  Bir insan bir yerden para alıyorsa onun fetvasının geçerliliği yoktur. Ebu Hanife, 'Sultanın sofrasına oturan alimin sözüne itibar edilmez' der" diye konuştu. 

20 yıl boyunca iktidar tarafından 1 trilyon 180 milyarlar lira faiz ödendiğini hatırlatan Kırbaşoğlu, "Bu ödenen faiz insanlara nakit olarak dağıtılsaydı insanlar zaten kolay bir şekilde geçinecekti. Baştan aşağı bir kandırmacanın içindeyiz" ifadelerini kullandı. 

"Karaman'a göre faiz değil hibe"

Fıkıh profesörü Hayrettin Karaman, Hazine tarafından ödenecek kur farkının faiz olmadığı görüşünde.

Bir katılım bankasının fıkhı danışma kurulunda görev alan Karaman, Yeni Şafak gazetesindeki yazısında şöyle demişti: 

"Bazı hocalar, devletin ödemesinin faiz olduğu kanaatindeler. Ben bu kanaatte değilim, 'devletin ödemesi hibedir' diyorum. Aynı kanaatte olan hocalardan bir kısmının yazdıklarını aşağıda kısmen vereceğim."

Kamuoyunda "Cübbeli Ahmet" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ise mevduattan elde edilen faizin haram olduğunu, katılım bankalarının dağıttığı kar payının zaruri ihtiyaçlar dışında kullanılmaması ve fakirlere verilmesi gerektiğini ancak devlet tarafından verilen kur farkının kullanılabileceğini söylemişti.  
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU