Cambridge araştırması: Cinsiyetler savaşı anne karnında başlıyor

Araştırmacılara göre babanın genleri fetüsü gereğinden fazla beslemeye çalışırken, annenin genleri de bunun tam tersi için baskı kuruyor

Bulgular, bebeğin anne karnındaki normal gelişimini desteklemek için yeni tedaviler geliştirilmesini sağlayabilir (Cambridge Üniversitesi)

Bilim insanları, anne ve babanın fetüse aktardığı genlerin gebelik sırasında çetin bir rekabete tutuştuğunu ortaya koydu.

Bulgulara göre babanın genleri fetüsü gereğinden fazla beslemeye çalışırken, annenin genleri bunun tam tersini yaparak denge kuruyor.

Birleşik Krallık’taki Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, fareler üzerinde yürüttükleri yeni çalışmada bazı bebeklerin rahimdeyken neden yetersiz büyüdüğünü araştırıyordu.

Uzmanlara göre dünya genelinde bebeklerin yüzde 10 ila 15'i rahimde yetersiz gelişiyor. Bu durumda genellikle plasentadaki kan damarlarının genişlemesinde de azalma görülüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Normalde bu kan damarlarının, gebeliğin orta ve geç dönemleri arasında çarpıcı biçimde genişlemesi gerekiyor.

Hakemli bilimsel dergi Developmental Cell’de yayımlayan yeni araştırmada, fetüsün plasenta içindeki kan damarlarının büyümesini teşvik etmek için ürettiği bir sinyal, genetiği değiştirilmiş farelerde incelendi.

IGF2 adlı bu sinyal, plasentanın hücrelerinde anneden fetüse daha fazla besin geçmesini sağlayacak değişikliklere de neden oluyordu.

Araştırmanın ortak yazarı Dr Ionel Sandovici, "Fetüs annesinden gelecek besine ihtiyaç duyar ve plasentadaki sağlıklı kan damarları, ihtiyaç duyduğu besin maddelerini doğru miktarda almasını sağlamak için çok önemlidir" diye konuştu:

Bu kan damarlarının doğru şekilde genişlemesini sağlamak için fetüsün plasentayla nasıl iletişim kurduğunu belirledik. Bu iletişim bozulduğunda kan damarları düzgün gelişmiyor ve bebek ihtiyacı olan tüm besini almakta zorlanıyordu.

Cinsiyetler savaşı burada başlıyor

Bilim insanları bu noktada anne ve babadan gelen genlerin IGF2 sinyaline farklı yanıtlar verdiğini tespit etti.

Babaya ait genler, besin arzını artırmak için plasentadaki kan damarlarını genişleterek sinyale tepki veriyordu. Bu sırada anneden gelen genler, bu genişlemeyi kısıtlamaya çalışıyordu.

Makalenin başyazarı Miguel Constância, "baba tarafından ifade edilen genlerin açgözlü ve bencil olduğunu" söyledi:

Bunlar mümkün olan en fazla kaynağı anneden çıkarmak istiyor. Anne tarafından ifade edilen genlerse bu talepleri dengelemek için karşı önlemler alıyor.

Öte yandan genler arasındaki bu mücadele aslında fetüsün sağlığı için önemli. Zira babanın genlerinin baskınlığından kaynaklanan IGF2 fazlalığı, çok büyümeyle bağlantılıyken, anne geninin baskınlığından kaynaklanan IGF2 eksikliği yetersiz büyümeyle ilişkili.

Uzmanlara göre bu iki durum da bebeğin sağlığının bozulmasına sebebiyet veren komplikasyonlara neden oluyor. Anormal derecede büyük veya küçük bebeklerin ölme ihtimali daha yüksek.

Constância, "Bulgularımıza göre babanın geni fetüsün daha büyük kan damarları ve daha fazla besin maddesi talebini yönlendirirken, annenin geni plasentanın ne kadar besin sağladığını kontrol etmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı:

Genom düzeyinde bir halat çekme, cinsiyetler arası bir savaş var.

 

Independent Türkçe, Cambridge Üniversitesi, New York Post

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU