Çığlıklardan mırıldanmalara, çıtırtılardan homurtulara tuhaf balık seslerinin oluşturduğu kakafoni bilim insanlarına göre Endonezya'daki mercan resifinin hızla sağlığına döndüğünü gösteriyor.
10 yıldan fazla bir süre boyunca yeni mercanlarla tohumlanan resifte bilim insanları hayrete düşüren sesler keşfetti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Seslerin pek çoğu daha önce hiç kaydedilmemişti. Balıklardan bazılarıyla "konuşmak" için sualtında hoparlörler kullanılmasına rağmen bu sesleri çıkaran balıkların hangileri olduğu gizemini koruyor.
Resif, bölgedeki her şeyi sersemletmek veya öldürmek için patlayıcıların kullanıldığı balık avları nedeniyle harap olmuştu. Mercanlar şu an yenileniyor ama bilim insanları resiflerde yaşayan diğer birçok canlının da geri dönüp dönmediğinden emin olmak istiyor.
Görsel araştırmalar, kamufle olan hayvanları ve sadece gece ortaya çıkanları gözden kaçırıyor. Bu nedenle araştırmacılar dikkatlerini resifin sesine verdi.
Araştırmacılar enerjik ses manzarasının resiflerin hiç zarar görmemiş alanlarına yakın olduğunu tespit etti.
Ses, resiflerin hayatta kalması için hayati öneme sahip. Mercanlardan kabuklulara ve balıklara kadar resifin neredeyse tüm sakinleri, yavrularının geri dönmesi için sesle işaret veriyor. Bu yavrular hayatlarının erken dönemlerini açık okyanuslarda geçiriyor.
Bu ay Journal of Applied Ecology adlı bilimsel yayında yayımlanan yeni çalışma Endonezya'nın merkezindeki Spermonde Takımadaları'ndaki Mars Mercan Resifi Yenilenme Projesi'yle iyileşen yaklaşık 4 hektarlık resifleri analiz etti.
Birleşik Krallık'taki Exeter Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Tim Lamont şu ifadeleri kullandı:
Mercan resiflerinde sualtı sesi üzerinde çalışmak genellikle epey zorlu olmuştur. Bozulmaya uğrarken sessizliğe bürünen resifleri dinliyorduk. Ancak bu yenilenme alanı heyecan ve ilham vericiydi çünkü değişim iyi yönde ilerliyordu.
Lamont şunları ekledi:
Üstelik bu saatlerce süren kayıtları dinledikçe hiç duymadığımız sesleri keşfetmeye devam ettik. Bazıları biraz tanıdıktı ama bazıları hakkında, 'Bunun ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok' diye düşündük. Gerçek bir macera ve keşif duygusuydu.
Lamont kendilerini en çok şaşırtan seslere dairse şunları dile getirdi:
Sis düdüğü gerçekten aklımızı uçurdu. Balığın tam olarak ne yaptığını bulmaya çalışmak konusunda gerçekten hevesliydim. Bu yüzden sesi bir MP3 çalara yükledim ve senkronize yüzücülerin kullandığı tipte bir sualtı hoparlörü aldım. Onu yüksek seste açarak etrafta yüzüyordum, bir çağrı ve yanıt almaya çalışıyordum. Birkaç kez yanıt aldığımı sandım ama balığın çağrıya karşılık vermek için yüzdüğünü hiç görmedim. Bu yüzden gizem devam ediyor.
Lamont, Karayipler'den gelen diğer kayıtlara dayanarak bunun bir tür kurbağa balığı olabileceğinden şüpheleniyor.
Ekibin parçası olan ve Bristol Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdüren Prof. Steve Simpson ise şunları söylüyor:
Tüm seslerin ne anlama geldiği ve onları çıkaran hayvanlar hakkında öğrenecek çok şeyimiz var. Ama şimdilik ekosistemin hayata döndüğünü duyabilmek harika.
Araştırmacılar kaydedilen seslerin çoğunun, sağlıklı ve yenilenen yaşam alanlarında en az yüzde 50 daha sık olduğunu saptadı. Elde edilen verilere göre yenilenen resifler, zarar görmemiş olanlara benziyordu.
Öte yandan bilim insanları bağırmaların ambon damsel balığıyla, hırıltı ve homurtuların asker balığıyla (soldierfish) ve vurma seslerinin tetik balığıyla ilişkili olduğunu düşünüyor. Ancak kahkaha sesi bilim insanları için yeni. Bu sesler, balıkların davul benzeri yüzme keselerinden, boğazlarından veya dişlerinin birbirine çarpmasından kaynaklanıyor olabilir.
Bilim insanları 2 derecelik küresel ısınmanın ılık su mercanlarının yok olmasına neden olabileceği konusunda uyarıyor. Bu biyolojik çeşitlilikte yaşanacak kaybın yanı sıra geçimini resiflerden kazanan pek çok kişiyi de kötü etkileyecek. Bu nedenle iklim değişikliğine yönelik önlemler hem biyoçeşitlilik hem de resiflerden geçim sağlayanlar için çok önemli.
Independent Türkçe, The Guardian, BBC
Derleyen: Esra Güngör
