Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) "Türkiye ekonomisi; yalnızca döviz kuruna indirgenerek değerlendirilemez” açıklaması yaptı.
MÜSİAD’ın Twitter hesabından paylaşılan açıklamada, “Son 20 yıldır serbest piyasa koşullarından ödün vermeden yıllık yüzde 5,3 büyümeyi başaran ekonomimizin, bu süreci de atlatacağına olan inancımız tamdır" denildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Modern ekonomilerin en az maddi sermaye kadar sosyal sermayeye de ihtiyaç duyduğunun” ifade edildiği açıklamada şunlar yer buldu:
Sosyal sermayenin başlıca kaynağı ise güven faktörüdür. Üzülerek görmekteyiz ki; son dönemde, makroekonomik temellere dayanmayan, suni bir güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışılmaktadır. MÜSİAD olarak bizler, reel ekonomik göstergelerle değil algılarla yön verilen her türlü ekonomik iklimin karşısındayız. Zira yılın ilk 3 çeyreğinde %11,7 büyüyen, son 12 aylık ihracatı 220 milyar doları aşan, son 3 aydır cari fazla veren Türkiye ekonomisi; yalnızca döviz kuruna indirgenerek değerlendirilemez.
“Türkiye ekonomisi, gerek iç gerekse dış kaynaklı bütün algı manipülasyonlarına karşı, geçmişte olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır” denilen açıklama şöyle sürdü:
Son 20 yıldır serbest piyasa koşullarından ödün vermeden yıllık ortalama %5,3 büyümeyi başaran ekonomimizin, bu süreci de atlatacağına olan inancımız tamdır. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde uygulamaya konulan; üretim, yatırım, ihracat ve istihdam odaklı kazanımlarımızı katbekat artıracağına inandığımız düşük faiz odaklı politikamızın destekçisi olduğumuzu yeniden ifade ediyoruz.
TÜSİAD’ açıklaması: Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli
18 Aralık Cumartesi günü TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada, "Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir. Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli" denilmişti.
Açıklamada şunlar kaydedilmişti:
Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.
TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları hem de kamuoyuyla pek çok kez paylaştık. Bu sürecin TL’de şiddetli değer kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en önemlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.
Nitekim, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz.
İzlenen ekonomi politikası yalnızca iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sorunlar yaratmaktadır. Uzun dönemde de çok daha büyük yapısal problemlere yol açma riski artmıştır. En fazla faydalanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan zarar görmektedir.
Tüm bunların sonucunda, son dönemde ekonomide oluşan hasarın tespitini yapıp öncelikle serbest piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır.
Ülkemizde “kurumsuzlaşma” sorununa daha önce de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar” adlı çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık. Ülke ekonomimize fayda sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı politikaları hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve etkin şekilde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde güven ortamının oluşması için elzemdir.
TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak doğru adımlara katkı vermeye hazırız.
Kılıçdaroğlu’nun telefonu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cuma günü yaptığı sosyal medya paylaşımında TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski’yi aradığını belirtmiş, "Ülke yangın yeri. Aklî melekelerini kaybetmiş bir şahsın ülkeyi intihara sürüklemesini mi seyredeceğiz? Herkes konuşmalı artık, herkes! Seçim istiyoruz. Erdoğan ve Bahçeli’nin tek yapması gereken, kendilerinin gitme olasılığını millete göstermeleridir" ifadelerini kullanmıştı.
Independent Türkçe