Afganların ülke dışına göçü aslında yeni bir durum değil. Yaklaşık 40 milyonluk nüfusuyla 40 yıldır göçmen üreten bir ülke Afganistan.
Ülkesinden ayrılan Afganların büyük bölümü İran ve Pakistan'da bulunsa da Türkiye de Afganlar tarafından hem yaşam sürmek için tercih ediliyor hem de transit ülke olarak geçiş için kullanılıyor.
Özellikle bu yıl Taliban'ın kontrolünün artmasıyla birlikte Türkiye'ye göçün yoğunlaşması, Afgan sığınmacılar, son ayların en çok tartışılan haberlerinden birinin öznesi haline getirdi.
Türkiye'nin Afgan göçünün kıskacında olduğu eleştirileri ve yeni göç dalgalarının geleceği beklentisi, tartışmaları alevlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Ağustos'ta yaptığı açıklamaya göre Türkiye'deki Afgan göçmen sayısı 300 bindi ancak sayı, bu tarihten sonra da artmaya devam etti.
Göç İdaresi verilerine göre Türkiye'de yakalanan 115 bin 119 düzensiz göçmen arasında Afganistanlılar 64 bin 301 kişiyle en yoğun uyruğa sahip kesim olarak ilk sırada yer aldı.
Afganların topluma entegre olması kritik önem taşıyor. Türkiye'de yürütülecek bir proje kapsamında 600 Afgan sığınmacıya danışmanlık hizmeti verilmesi planlanıyor.
Bu fikrin nasıl ortaya çıktığı, hangi yöntemlerin izleneceği ve eğitimle nelerin amaçlandığı gibi hususları, projenin öncülüğünü yapan araştırmacı-yazar Dr. Mohammad Isaqzadeh'ten dinledik.
Kendisi de bir Afgan olan Isaqzadeh, Princeton Üniversitesi'nde politik psikoloji alanında doktora öğrenimini sürdüren bir isim.
Daha önce 5 yıl Afganistan'da çalışan Isaqzadeh'in araştırma konuları arasında çatışma sonrası yönetim ve savaştan etkilenen sivillere zorluklarla baş etme becerileri sağlamada dinin rolü de yer alıyor.
Türkiye'de yaşayan 600 Afgan'ı içermesi beklenen projede Dr. Isaqzadeh ile birlikte Lyla Schwartz ve İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Dr. Abbas Hussaini'nin de görev yapması planlanıyor.
"Mülteciler yoğun psikolojik sıkıntılar yaşarken, kendi dillerini konuşabilen ruh sağlığı uzmanlarına nadiren ulaşabiliyor"
Projenin detaylarını görüştüğümüz Dr. Isaqzadeh, Türkiye'deki bazı Afganlara danışmanlık verme fikrinin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı:
"Ablam ve ailesi, 2015'ten 2016'ya kadar Türkiye'de mülteci olarak yaşadı. Burada kaldıkları süre boyunca Afgan mültecilerin Türkiye'de karşılaştıkları zorluklardan haberdar oldum. Afgan mültecilerin çoğu Afganistan'da aşırı yoksulluktan aile üyelerini ve arkadaşlarını kaybetmeye kadar travmatik deneyimler yaşadı. Bu kişilerin çoğu, Türkiye'ye ulaşmak için çok yoğun fiziksel ve psikolojik sıkıntılar yaşarken, kendi dillerini konuşabilen ve onlara psikolojik danışmanlık sağlayan ruh sağlığı uzmanlarına nadiren erişebiliyorlar. Mültecilere temel başa çıkma becerilerini öğretme fikri işte böyle ortaya çıktı."
"Hayatta zorluklarla mücadele konusunda Hz. Peygamber'in hayatından dersler alınacak"
Danışmanlıkta kullanılacak yöntemler de merak konusu. Dr. Mohammad Isaqzadeh, iki tip danışmanlığın söz konusu olduğunu aktardı.
Belirlenecek Afgan gruplara standart psikolojik danışmanlık ya da İslami açıdan entegre danışmanlık sağlanacağını belirten Isaqzadeh, standart tipli uygulamanın ABD ve Avrupa'da da uygulandığını kaydederek, ekledi:
"Standart psikolojik danışmanlık, 'Şimdi Başla' adı verilen bilişsel davranışçı terapi müdahalesine dayanmaktadır. Katılımcılara baş etme becerilerini ve depresyon, kaygı ve post travmatik stres bozukluğu (PTSD) ile ilgili olumsuz duygularla nasıl başa çıkacaklarını öğretir. Program, ABD ve Avrupa'da geniş çapta uygulanmış ve incelenmiştir. İslami temelli danışmanlık, 'Şimdi Başla'dan sonra modellenecek ancak dualar ve zikir gibi İslami gelenekleri içerecek; Allah, tevekkül, sabır gibi kavramlara dayanacak ve hayatta zorluklarla mücadele konusunda Hz. Peygamber'in hayatından dersler alınacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"Katılımcıların sıkıntılarla başa çıkma becerisi edinmeleri amaçlanıyor"
Proje süresince karşılaşılması muhtemel olumlu ve olumsuz durumları da sorduğumuz Mohammad Isaqzadeh, "Olumlu durum, katılımcıların kendilerini depresif, endişeli veya psikolojik olarak sıkıntılı hissettiklerinde bunlarla başa çıkma becerilerini öğrenmeleri ve günlük yaşamlarında bu becerilere güvenmeleriyle ortaya çıkacaktır. Olumsuz durum ise Afgan mültecilerin savaşla ilgili ciddi, yoğun travma belirtileri olması nedeniyle müdahale onlara hiç yardımcı olmayabilir. Geçmiş deneyimleri nedeniyle semptomları kötüleşebilir. Bu gibi durumlarda, projenin ekip üyelerinden olan ve Afganistan'da travma geçiren Afganlarla beş yıl çalışan klinik psikolog Lyla Schwartz, post travmatik stres bozukluğu (PTSD) semptomlarını hafifletmek için bire bir danışmanlık verecek" şeklinde konuştu.
Projenin sonunda, "Şimdi Başla" eğitiminin İslami olarak entegre edilmiş versiyonunu alan göçmenlerin zihinsel sağlıklarında önemli bir iyileşme olduğunu tespit etmeleri halinde kendilerini başarıya ulaşmış sayacaklarını belirten Princeton'lı araştırmacı Isaqzadeh, "Projenin, Müslüman mültecilere yönelik temel ruh sağlığı hizmetlerinin ölçeğini çoğaltıp genişletmek için büyük bir potansiyeli olacaktır. Her cemaatte birkaç psikolog veya danışman bulunurken, her cemaatte bir veya birden fazla imam bulunur. İmamlar, danışmanlık ve baş etme becerileri üzerine kısa bir eğitime katılabilir ve mültecilerin savaşın ve yerinden edilmenin olumsuz psikolojik etkileriyle daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olabilir" yorumunu yaptı.
"Afganlar çaresizlikten Türkiye'de"
Afganların Türkiye'deki mevcut durumu ve yakın gelecekte karşılaşabileceklerine ilişkin görüşlerini de paylaşan Isapzadeh; evini, maddi- manevi tüm brikimini bırakıp başka bir ülkede sığınmacı olmanın, insanların başvurduğu son seçenek olduğuna dikkati çekti.
Isaqzadeh söyleşimizi, "Afganlar çaresizlikten Türkiye'de. Ülkeleri 42 yıl savaş ve kargaşa yaşadı. Türk hükümeti ve halkı çok cömert davranmış ve Afganlara inanılmaz bir konukseverlik göstermiş olsa da Afgan mülteciler nadiren Türkçe biliyor ve iş bulma, ailelerini geçindirme konusunda aşırı zorluklarla karşılaşıyorlar. Projenin sonunda, 'Şimdi Başla' eğitiminin İslami olarak entegre edilmiş versiyonunu alan mültecilerin zihinsel sağlıklarında önemli bir iyileşme olduğunu tespit edersek başarı elde edilecektir" ifadeleriyle noktaladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dr. Mohammad Isaqzadeh kimdir?
Princeton Üniversitesi'nde politik psikoloji doktorası yapan Dr. Mohammad Isaqzadeh, UC Berkeley’de siyaset bilimi üzerine lisans, Oxford'da ise yüksek lisans yapmış bir isim.
Araştırma alanları arasında çatışma sonrası yönetim ve dinin, savaştan etkilenen sivillere zorluklarla baş etme becerileri sağlamadaki rolü yer alıyor.
Princeton'dan önce beş yıl Afganistan'da çalışan Isaqzadeh, Herat Üniversitesi'nde bir dönem öğretim görevliliği, dört yıl da Afganistan Amerikan Üniversitesi'nde siyaset bilimi yardımcı doçentliği yaptı.
Dünya Bankası danışmanı olarak NSP, NERAP, UCT ve TUP programlarının etki değerlendirmesi üzerinde çalıştı ve Afganistan'da bir dizi büyük ölçekli ankete liderlik etti.
© The Independentturkish