Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar dönüşü gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap verdi.
Türkiye ve Katar arasında Kabil Havalimanı'nın işletilmesi konusunda görüşmeler yapılıp yapılmadığıyla ilgili soruya yanıt veren Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak şu anda Katar tarafı özel sektörden bir isim belirledi. Aynı şekilde Türkiye tarafı bir isim belirledi. Bu firmalar birbirleriyle görüşmek suretiyle, aynı zamanda Taliban’la da görüşmeleri yaparak, ilgili arkadaşlarımızla bu işe müzaheret edecekler. Başta güvenlik hususu olmak üzere uygun şartlar sağlanırsa Kabil’deki bu havalimanının işletilmesi sürecini ele alacaklar" dedi.
"Düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz"
Hükümetin yeni ekonomi politikalarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, yine düşük faiz mesajı verdi.
"Düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz ve bunu düzenleyeceğiz" diyen Erdoğan, "Bizim derdimiz düşük faizle yatırımı teşvik etmek suretiyle istihdamı artırmak; istihdamı artırmak suretiyle üretimi ve ihracatı artırmak. Bunu sağladığımız zaman bu bize büyümeyi getirecek. Kaldı ki bu zaten OECD içinde de görülüyor. OECD’nin en yüksek oranda büyüyen ikinci ülkesiyiz. Türkiye’nin 2021 yılı büyüme tahminlerini yüzde 10 olarak ifade eden uluslararası kurumlar var. Biz de zaten şu anda o oranı yakalayacağımızı ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Stokçuluk yapanın tepesindeyiz"
Bazı ürünlerde "stokçuluk" ve "karaborsacılık" yapıldığı ile ilgili iddialara değinen Erdoğan şunları kaydeti:
Tabi şu anda kimi ürünlerde görülen fiyat artışlarının bir sebebi küresel emtia fiyatlarının yükselişiyken, bir sebebi de maalesef piyasadaki açgözlü fırsatçılardır. Bu özellikle de stokçuluktan kaynaklanıyor. Şimdi bu bütçe müzakerelerinden sonra hemen bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz. Bundan sonraki süreçte cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum. Bunu bilsinler ve bu stokçuluğa tevessül etmesinler. Hem ellerindekine el koyacağız hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız. Stokçuluk bizim dinimizde de haramdır. Bunun adı ihtikardır. Buna fırsat veremeyiz. Kimse yaptığı işle vatandaşımıza zulüm edemez. Vatandaşımıza yaptıkları bu zulümle, oradan kazandıklarıyla helal lokma yediklerini zannetmesinler. Fakir fukaranın hakkını gasp ediyorlar, bunu yiyorlar, buna fırsat vermeyeceğiz. Bunu da bilmelerini istiyorum.
Kılıçdaroğlu'na tepki
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meclis'teki bütçe görüşmelerinde konuşmasıyla ilgili gelen bir soruya ise Erdoğan şu yanıtı verdi:
Bir taraftan “helalleşmek” diyeceksin, öbür taraftan milletin Meclisinde bu edepsiz el kol hareketini yapabilme cüreti göstereceksin. Kim öğrettiyse buna bunları... Sen zaten kasetle geldin. Kasetle gelen bir adam olarak şimdi yerini bu şekilde mi koruyacaksın? Bu millet bu tür ahlaksızlara, böyle bir yolu “hadi yürü” demez. Ona başka türlü “yürü” der. O ne kadar böyle yaparsa yapsın, biz aynı dille ona cevap vermeyiz. Çünkü biz iktidar olarak, onun gibi edepsiz, ahlaksız bir yapıya, bir karaktere sahip değiliz.
"Kur ataklarını tersine çevireceğimize inanıyorum"
Yükselen döviz kuru ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, bu Devlet Denetleme Kurulu'na talimat verildiğini söyledi.
"Devlet Denetleme Kurulu bu işin arkasında kimlerin olduğu konusunda araştırmalarını yapıyor" diyen Erdoğan, "Buralardan kimler çıkacak onları da görme fırsatımız olacak. Ayrıca tabi şunu yine çok açık, net söyleyeyim; bizim rezervler noktasında ciddi bir sıkıntımız söz konusu değil. İnşallah rezervlerimizi de yine tırmandırmaya devam edeceğiz. Rezervlerimiz inşallah daha da artacak. Rezervlerde son rakam 124 milyar dolar. Ben bu kur ataklarını da tersine çevireceğimize inanıyorum. Her zaman söylediğim gibi, inşallah bu da bizi teğet geçecektir. Bunu herkes böyle bilsin" diye konuştu.
"Avrupa Birliği'nin Kavala ve Demirtaş ile ilgili aldığı kararları tanımıyoruz"
Avrupa Birliği'nin cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması ile ilgili çağrılarına tepki gösteren Erdoğan, "Biz, Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Bizim indimizde bunlar yok hükmündedirİster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, Avrupa Birliği kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar" ifadelerini kullandı.
"Böyle bir süreç İsrail ile de niye olmasın?"
Türkiye'nin Birleşik Arap Emirlikleri ile bağlattığı yeni dönemin bir benzerinin İsrail ve Mısır ile de devap ettirilip ettirilmeyeceğiyle ilgili bir soruya Erdoğan şu yanıtı verdi:
Abu Dabi yönetimiyle, böyle bir talep, teklif geldiği için tabi ki biz de bu işi memnuniyetle kabullendik ve görüşmeleri istihbaratımızı, Dışişleri Bakanımızı göndermek suretiyle kademe kademe yürüttük. Burada şimdi de yine Dışişleri Bakanımız, istihbarat, Abu Dabi ile ilgili ilişkilerde aktif rol oynayacaklar. Böyle bir süreç İsrail’le ilgili de niye olmasın? Çünkü biz bir barış dünyası içerisinde, barışın egemenliği için çalışıyoruz ve bölge barışı için de bunu isabetli buluruz, hayırlı buluruz. Geçmişte benim İsrail ile görüşmelerim oldu. Fakat İsrail’in bu noktada, bölgede Filistin politikası üzerinde daha hassas davranması gerekir. Kudüs üzerinde, Mescid-i Aksa üzerinde hassas davranması gerekir. Buradaki hassasiyetleri gördüğümüz anda biz de elimizden geleni yaparız, adımlarımızı da atarız.
"Karşılıklı büyükelçilerin tekrar görevlendirilmesi de söz konusu olabilir mi?" sorusuna ise Erdoğan, "Bunların hepsi olur. Bizim hassas olduklarımız nelerdir bunu zaten İsrail tarafı biliyor. Biz de İsrail’in hassasiyetlerini biliyoruz. Dolayısıyla bu hassasiyetlerden hareketle işi çözeriz" yanıtını verdi.
Erdoğan, il müftüleri toplantısında katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 40. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'na katılarak konuşma yaptı.
FETÖ ile mücadelede Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Salgın döneminde teşkilat mensuplarımızın büyük bir gayretle ifa ettiği hizmetler takdire şayandır. Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamasını istiyorum" dedi.
"Her ne kadar birileri epeyce süre milletimizi dininde uzak tutmak için uğramışsa da hamdolsun başarılı olamadılar" diyen Erdoğan, İlahiyet fakülteleri, imam hatip okulları ile camilerde verilen hasbi hizmetlerle milletimiz inancına sarılmıştır. Son dönemde Avrupa'da ortaya çıkan Peygamberimize yönelik saygısızlıklara karşı en güçlü tepki yine bizim milletimizden yükselmiştir" ifadelerini kullandı.
Suriye'deki bazı okullara dağıtılan kitaplarda "peygamber tasviri" şeklinde resimlerin yer alması konusunu da değinen Erdoğan şunları kaydetti:
Suriye'de kontrolümüzdeki okullarda dağıtılmak üzere hazırlanan kitaplarda peygamberimizin tasviri olarak yorumlanacabilecek kimi resimlerin olduğu tepsit edildi. Kitapların dağıtımı durduruldu, imha edilmek üzere toplatıldı. Henüz basılmamış başka kitaplar olduğu belirlendi. Yaşanan rezalette sorumluluğu olan herkesle ilgili soruşturma başlatıldı. Sorumlu olduğum yönetimde ortaya çıkmasından dolayı ziyadesiyle üzüntülüyüm. Bu vahim durum karşısında inşallah gereken hızla yerine getirilecek.
Independent Türkçe