Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve 20 avukatın yargılandığı davada, gizli tanıklar Ateş, Çelik ve Yüzleşme ile tanıklar Berk Ercan ve İsmet Özdemir'in iddiaları, iddianamede önemli bir yer tutuyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yargıtay 37 ACM'nin kararını kısmen bozdu, 18. ACM karar verecek
2013 yılında başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, Yargıtay'ın 2017 yılında 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan diğer ÇHD davasına yönelik kısmi bozma ve birleştirme kararının ardından yeniden hareketlendi.
Gizli tanıklar ve tanıkların ifadeleri dosyada delil
2013 yılında ve 2017 yılında açılan iki davanın Yargıtay kararıyla birlikte birleştirilmesinden sonra, 15 Kasım'da verilen savcılık mütalaasında da gizli tanıklar ve tanıkların anlatımları üzerinden sanık avukatların "Terör örgütü yöneticiliği", "Terör örgütüne üye olma", "Terör örgütü propagandası" suçlamalarıyla cezalandırılmaları isteniyor.
CMK ve AYM kararı yok sayılıyor
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 210. ve 217. maddesindeki hükümler açık. Ancak Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların yargılandığı davada, yargıç ve savcı açısından bağlayıcı olan bu hükümler uygulanmıyor. Davada ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kararı da yok sayılıyor.
CMK 217: Karar duruşmaya getirilmiş delillere dayandırılabilir
8 yıllık yargılama sürecinde, gizli tanıklar ve tanıkların hiçbiri, karar aşamasına gelen davanın duruşmalarında dinlenmedi.
Savcılık tarafından hem iddianame yazılırken hem de mütalaa aşamasında, gizli tanıklar ve tanıkların beyanları delil olarak kabul ediliyor.
Oysa, CMK'nın 217. maddesinde "Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir." hükmü yer alıyor.
Ancak, beyanları delil olarak kabul edilen gizli tanıklar ve tanıklar, 8 yıl içinde yapılan hiçbir duruşmaya katılmadı ve tanık sorgusu yapılmadı.
Avukatlar tanığın sorgulanmasını istedi, mahkeme ifadelerini getirtiyor
Dün görülen duruşmada, sanıkların ve sanık avukatlarının bazı tevsii tahkikat (kovuşturmanın genişletilmesi) talepleri kısmen de olsa kabul edildi.
Kabul edilen taleplerden birinde, davada tanıklardan Berk Ercan'ın, başka davalardaki ifadelerinin dosyaya istenmesine karar verildi.
Oysa avukatlar, tanık Berk Ercan'ın duruşma salonunda sorgulanmasını talep etti.
Ancak CMK'nın 210. maddesi şöyle:
"Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez."
AYM'den 'tanık sorgulama hakkının ihlali' kararı
Öte yandan, Anayasa Mahkemesi 6 Mart 2019 yılında verdiği Onur Urbay kararında, tanık anlatımları üzerinden kurulan mahkumiyetin tanık sorgulama hakkının ihlali olduğuna hükmedilmişti.
Bu hak ihlali kararının ardından, tanık anlatımlarıyla terör örgütü üyeliği suçundan cezalandırılan Onur Urbay yeniden yargılanmış ve beraat etmişti.
Yani, yargıç ve savcılar açısından bağlayıcı niteliği olan CMK ve Anayasa Mahkemesi kararları olmasına rağmen, Çağdaş Hukukçular Derneği davasında, anlatımları delil olarak kabul edilen gizli tanıkların ve tanıkların sorgusu yapılmadan ocak ayındaki duruşmada hüküm verilecek.
© The Independentturkish