Karar yazarı Akif Beki, CHP’nin AYM kararıyla kapatılıp seçime giremeyebileceğini söyleyen ve eleştirilen bu ifadelerini “fantezi” olarak açıklayan Sabah yazarı Mehmet Barlas’a tepki gösterdi.
Beki, bugünkü “Barlas’ın nesi ciddiye alınacak?” başlıklı köşe yazısında Barlas için şunları yazdı:
Mehmet Barlas, Sabah’ın başyazarı diye söylediklerini ciddiye alanlara dün bozuk atıyordu. “Şapa oturacaklar” cümlesiyle biten çok içerikli söylenmelerini bir kenara koyabiliriz.
Fakat ‘ne ciddiye alıyorsunuz yahu beni, onlar fantezimdi’ dediği şeyleri bir kenara koyabilir miyiz? Dün ‘fantezimdi, ciddi değil’ diye kendi kendini yalanladığına bakmayın. Önceki gün, bütün ciddiyetini takınarak “siyaseti ciddiye alanlar, bu söylediklerimi hafife almasın” diyordu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Önce ciddiye aldırmaya, sonra da fantezi diye unutturmaya çalıştığı şey, muhalefete verilmiş bir muhtıraydı” diyen Karar yazarı, şöyle devam etti:
CHP ile İYİ Parti’yi, dikkatli davranmaya çağırıyordu. Yoksa bir sabah kendilerini kapatılmış ve seçimlere girmekten yasaklanmış bulabilirlerdi. Milletvekilleri de sürgüne gönderilirdi. Dikkat edecekleri husussa, iktidarın kendileri için çizdiği meşruiyet sınırlarının dışına çıkmamalarıydı. Muhalefet, yalnızca iktidarın izin verdiği alanda top koşturabilirdi. Esnaf dolaşmaya, halkla temasa, sokak sokak gezmeye, iktidarı kötü gidişattan sorumlu göstermeye, hele aralarında ittifak kurmaya, hele hele HDP ile yan yana gelmeye, Kürt kardeşlerinin oylarına talip olmaya, aynı zamanda milliyetçi muhafazakar seçmene hitap etmeye zinhar izinleri yoktu. Bu konular iktidarın tekelindeydi, onlara hak değildi.
Barlas, ayrıntıya girmiyordu. Yasak alanı, özetle ‘yalancılık, küfürbazlık ve terörist hainlik’ olarak tanımlıyordu. Kılıçdaroğlu ile Akşener’e; eğer ayaklarını denk almaz da yasak alanda siyaset yapmaya devam ederlerse başlarına geleceklere dair ayar ve gözdağı veriyordu. Tabii ki CHP ile İYİ Parti’ye kapatma davası açılacağından, seçime girmeleri yasaklanacağından ya da muhalif siyasetçiler Fizan’a sürüleceğinden değil. Amaç, korkutarak muhalefeti dar bir alana hapsetmek.
Bu filmi Türkiye'nin daha önce izlediğini, en çok da AK Parti ve Erdoğan'ın tekrar tekrar izlemekten şikayetçi olduğu görüşünü dile getiren Beki, şu ifadeleri kullandı:
Eski partileri kapatılmıştı, AK Parti’yi kurduklarında siyasi yasağı hala devam ediyordu. Erdoğan, neyle karşı karşıya olduklarını ve nasıl mücadele edeceklerini, daha yolun başında, Ocak 2002’de şöyle ortaya koymuştu: “Birinci parti olarak iktidara geldiğimiz anda ilk atacağımız adım, şunu bilesiniz ki demokratik hak ve hürriyetlerle ilgili siyaset alanının genişletilmesine yönelik olacaktır.
Çünkü hukuk, sadece bana gerekli değil. Tüm insanlar için gerekli olan bir şey. Bu noktadan hareket ettiğimizde görüyoruz ki, Türkiye`de siyaset alanını zorla daraltmak isteyen, bu yönde gayret sarf eden bazı anlayışlar var. Demokrasi standardını ülkemizde yüksek değil de tam aksine alçak tutmak isteyen anlayışlar var.” Maalesef bugün de varlar, benzer gayret ve anlayışlara hala rastlıyoruz. Barlas’ın fantezilerinin ciddiye alınacak yanı da bu; siyasetin alanını daraltma operasyonuna hizmet etmesi.
Karar, Independent Türkçe