5 soruda Bosna Hersek'teki son gerginliğin perde arkası

"Bu yasa, Bosna Hersek'in tabutuna çakılan son çividir"

Binlerce kişinin hayatını kaybettiği iç savaşın anıları, Bosna Hersek'i oluşturan iki özerk devletçik arasında gerginlik kaynağı olmayı sürdürüyor (Reuters)

Bosna Hersek'teki tansiyon son dönemde fazlasıyla yükseldi.

Siyasi kriz, iki özerk ülkeciğe bölünmüş ülkede Sırp Cumhuriyeti lideri Milorad Dodik ve Sırp yetkililerin, eski Yüksek Temsilci Valentin Inzko'nun 23 Temmuz'da soykırım inkarını suç sayan bir yasa çıkartmasını boykot etmeleri kararıyla başladı. Dodik'in ayrılıkçı söylemleri de gerilimi artırdı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mevcut Yüksek Temsilci Christian Schmidt bu hafta Birleşmiş Milletler'e sunduğu raporda, bölünme tehlikesinin arttığı ülkede çatışmaların başlamasının "çok gerçek" bir ihtimal olduğunu bildirdi.

ABD'nin önde gelen basın organlarından CNN International, uzmanlarla ve yetkililerle görüşüp Bosna-Hersek'i mercek altına aldı.

Ayrılıkçı söylemler neden şimdi arttı?

Ülkedeki gerilim, 1992-1995 tarihlerindeki savaşın ardından imzalanan Dayton Barış Anlaşması'ndan bu yana sürüyor.

Anlaşma kapsamında ülke Bosna-Hersek Federasyonu, Sırp Cumhuriyeti ve Brçko Özerk Bölgesi olmak üzere üçe ayrıldı.

Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti, Boşnak, Sırp ve Hırvat olmak üzere üç üyeden oluşan Devlet Başkanlığı Konseyi'yle birbirine bağlı.

Konseyin Hırvat ve Boşnak üyeleri, Bosna Hersek Federasyonu'nda yaşayan vatandaşlarca, Sırp üyeyse Bosna Sırp Cumhuriyeti'ndeki vatandaşlarca seçiliyor.

11-22 Temmuz 1995'te gerçekleşen Srebrenitsa Katliamı'nda Sırp güçleri, binlerce Müslümanı öldürdü. Katliam soykırım olarak kabul edilse de bazı Sırplar buna karşı çıkıyor.

CNN International'ın haberine göre Sırp Cumhuriyeti lideri Dodik de bunlardan biri. Dodik, eski Yüksek Temsilci Inzko'nun soykırım inkarını suç sayan bir yasa çıkartmasının ardından şöyle konuştu:

Bu yasa, Bosna Hersek'in tabutuna çakılan son çividir. Bosna Hersek bundan sonra işlev göremez hale gelecek. Sırp Cumhuriyeti'nin dağılmayı başlatmaktan başka bir seçeneği yok.

Neler konuşuluyor?

Yüksek Temsilcilik Ofisi'nin yürürlüğe koyduğu tüm yasal değişiklikleri inkar eden Dodik, 1992-1995'te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Anlaşması'nın özüne dönülmezse ordu, yargı ve vergilendirme sistemlerinde radikal adımlar atacağını ifade etti.

Dodik, ilk adım olarak da ulusal düzeyde yetkili Bosna Hersek İlaç ve Tıbbi Malzeme Kurumu'nun yetkilerini, Sırp Cumhuriyeti bünyesinde kurulacak yeni bir kuruma devretmeye ilişkin kanun teklifinin mecliste kabul edilmesini sağladı. Dodik, daha da ileri giderek 7 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin Sırp Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını desteklediğini iddia etti.

Bosna Yüksek Temsilcisi Schmidt ise BM'ye ilettiği raporda, harekete geçilmediği takdirde Dayton Barış Anlaşması'nın çökebileceğini kaydetti. Bosna'nın "savaş sonrası dönemin en büyük varoluşsal tehdidi" ile karşı karşıya olduğunu yazan Schmidt, Dodik'in açıklamalarının "ilan etmeden ayrılmakla eşdeğer" olduğunu belirtti. Schmidt ayrıca Bosna ve Bosnalı Sırp polisi arasında çatışma yaşanma ihtimaline işaret etti.

Laik, özgür ve demokratik Bosna-Hersek'i savunan Bosna Müdafaa Merkezi'nin başkanı İsmail Cidic, "Bunun, 1995'ten bu yana en tehlikeli kriz olduğuna ve başka bir savaşa yol açabileceğine hiç şüphe yok" diye konuştu.

Neler olabilir?

CNN International'a konuşan analistler, Sırp Cumhuriyeti ayrılmasa bile Dodik'in eylemlerinin istikrarı bozmasından; çatışmalara, göçe ve sefalete neden olmasından korkuyor.

Birleşik Krallık Lordlar Kamarası üyesi olan Bosna-Hersek doğumlu Arminka Helić, Sırp Cumhuriyeti halkı da dahil olmak üzere Bosna-Hersek'teki herkesin şiddetten korktuğunu söyledi:

Bölünmeye yönelik adımlar, muhtemelen bir tepkiye yol açacak. Bosna-Herkes'in dağılmasını barışçıl bir şekilde yapmanın hiçbir yolu yok.

Göç politikaları üzerine çalışan RAMP Project'ten Heather Staff, şiddetli çatışmaların mülteci krizine sebebiyet verebileceğini belirtti.
 


Uzmanlar, bölünmenin sınırların ötesinde de etkilerinin olacağını söyledi.

Siyaset bilimci Jasmin Mujanović, muhtemel bir parçalanmanın Avrupa Birliği için felaket olabileceğini düşünüyor.

Hem AB'nin hem de ABD'nin halihazırda Ukrayna, Belarus, Suriye ve Afganistan'da güvenlik krizleriyle boğuştuğuna işaret eden Mujanović, bu tarafların Bosna-Hersek'teki bir bozulmayı göze alamayacağını öne sürdü.

Suçlu kim?

Habere göre Batı dünyasından pek çok kişi, sürece müdahale edilmekte başarısız olunduğunu ve artık çok geç kalınabileceğini kabul ediyor.

AB ve NATO'dan kaynaklar CNN International'a, Batı'nın Bosna-Hersek'te tansiyonu yükseltenlere karşı yaptırım uygulamamasına dair duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Lordlar Kamarası'nın üyesi Helić şöyle konuştu:

Uluslararası toplum, Dodik ve ayrılıkçılarla soykırım inkarcılarından oluşan kliğini 15 yıldır sürekli yatıştırdı. Dodik 2006'dan beri ayrılıktan bahsediyor ve buna doğru ilerliyor.

"Bu krizin başlıca mimarları komşu Sırbistan ve Rusya" diyen siyaset bilimci Mujanović, NATO başta olmak üzere uluslararası toplumun ayrılıkçı harekete karşı hamlede bulunmamasının Dodik ve destekçilerini cesaretlendirdiğini düşünüyor.

Büyük güçler ne diyor?

Adı açıklanmayan bir NATO yetkilisi, "Rusya'yı Balkanlar'da yapıcı bir rol oynamaya davet ediyoruz" dedi ve şöyle devam etti:

Ancak Rusya'nın düzenli olarak bunun tam tersini yaptığını görüyoruz. NATO bölgede istikrarı, güvenliği ve işbirliğini artırmaya çalışıyor. Ülkedeki demokratik süreçlere herhangi bir dış müdahale kabul edilemez.

CNN International'ın haberinde NATO'dan sert açıklamaların dışında bir hamlenin geleceğine dair bir işaret olmadığı yazıldı.

Üst düzey bir AB yetkilisi ise daha önemli müdahalelerde bulunmayı istediklerini söyledi. Ancak adı açıklanmayan yetkili, birlikteki bazı ülkelere taviz vermeden konsensüs sağlamanın zor olduğunun altını çizdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise Rusya olmadan karar alamıyor. Ancak Rusya, Yüksek Temsilci'ye karşı çıkıyor. Örneğin Rusya, bu hafta ülkedeki 700 kişilik Avrupa Birliği kuvvetinin görev süresinin yenilmesini Yüksek Temsilci'nin karar metninden çıkarılmasının ardından onaylamıştı.

Öte yandan CNN International'ın haberine göre sorunların çözülebileceğine dair umut var. Siyaset bilimci Mujanović, AB'nin Dodik ve destekçilerine tek taraflı yaptırımlar uygulayabileceğini ve bunun etkili olabileceğini söyledi.

Lordlar Kamarası üyesi Helić, Avrupa'nın yaptırımların yanı sıra ayrılıkçı hareketi "güvenlik sorunu" olarak görmesiyle sorunun çözüme kavuşabileceğini düşünüyor.

 

Independent Türkçe, CNN International, Euronews Türkçe, AA, TRT Haber

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU