HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Ne Parlamenter Sistem ne de Başkanlık Sistemi tabu değildir

"Bu sisteme biraz daha şans tanınabilir diye düşünüyoruz"

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, katıldığı bir televizyon programında sistem değişikliği tartışmaları hakkında konuştu / Fotoğraf: HÜDA PAR

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, katıldığı BBN Türk TV'de Fahrettin Damga'nın iç ve dış gündeme dair sorularını cevapladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye'nin en başta sorunlarından birinin adalet olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, Kürt Sorunu ve sistem değişikliği konularında partilerinin yaklaşımını ortaya koydu.

"İstanbul Sözleşmesi'nin çok ciddi zararları oldu"

Türkiye'nin en büyük probleminin Adalet meselesi olduğunu kaydeden Yapıcıoğlu, "Bin dört yüz yıllık bir birikimimiz var. Bu kadar köklü bir gelenek ve kültür olmasına rağmen kendi kültürüne, kendi tarihine, kendi inancına sırt dönüp yanlış yerde çözüm arıyoruz. Avrupa Birliği uyum yasalarıyla biz yol almaya çalıştık. İstanbul Sözleşmesi uzun süre yürürlükte kaldı. Yakın zamanda kaldırıldı. İstanbul Sözleşmesi'nin çok ciddi zararları oldu. Kanunun Meclis'ten geçtiği gün Sayın Cumhurbaşkanı'na bir çağrıda bulundum ve dedim ki, ‘lütfen bu kanunu onaylamayın'. Kanunun adı ‘Aileyi Koruma Kanunu' ama ailenin köküne kibrit suyu döküyor. Aileyi paramparça edecek boşanmalar artacak. İnsanlar evlenmeye korkar hale gelecekler. Kadına yönelik şiddeti de durduracağı belli değil, aksine arttırabilir de. Avrupa Birliği uyum süreci içerisinde de pek çok şey dayatıldı ve Türkiye bunları kabul etti" diye konuştu.

"Kürt Meselesi çözüm bekleyen en önemli sorunlarından bir tanesi"

"Memleketin önemli meselelerinden bir tanesi de -Sayın Cumhurbaşkanı yoktur diyor ama -Kürt Meselesi çözüm bekleyen memleketin sorunlarından bir tanesidir" diyen HÜDA PAR lideri, Çözüm Süreci'nde hatalar yapıldığını belirterek şöyle konuştu:

Birilerinin elinde silah varsa ve siz o silahı ellerinden almak istiyorsanız elbette onunla oturup konuşacaksınız. Eğer mesele hak meselesi ise vatandaş bir hak talebinde bulunuyorsa, bu hakkı üçüncü bir kişinin şu ve bu davranışına bağlama onu şart koşma hakkını siz nereden alıyorsunuz. Ve bunu başka biriyle nasıl pazarlık konusu yapıyorsunuz. Bu konularda hükumete uyarılarda bulunduk. Fakat maalesef bizi dinlemediler

"O coğrafyanın adı Kürdistan'dır"

Siirt'in Kurtalan ilçesinde Meral Akşener'in ziyareti sırasında ‘Burası Kürdistandır' dediği için gözaltına alınmasına değinen HÜDA PAR Genel Başkanı, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın Meclis'te yaptığı konuşmayı hatırlayalım. ‘Bunlar tarihi bilmiyorlar. Meclis'in tutanaklarına bakın Kürdistan neresidir göreceksiniz.' demişti. Birinci Meclis'in tutanaklarında o Meclis'te bulunan insanlar Kürdistan mebusu olarak geldiler. O coğrafyanın adı Kürdistan'dır. Kutadgu Bilig'te Arz-ı Ekrad (Kürtlerin Yurdu) olarak geçer orası. Selçuklular döneminde Sultan Sencer orayı Kürdistan olarak tanımlamıştır. Osmanlılar döneminde orası Kürdistan'dır. O coğrafyanın adı Kürdistan'dır. Birisi Kürdistan deyince gözaltına mı alınacak?" dedi.

 "Ne parlamenter sistem ne de başkanlık sistemi tabu değildir"

Yaşanan sistem değişikliği tartışmalarına da değinen Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

"Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş isteyenler milli iradeye çok sık vurgu yapıyorlar. Ama biz de diyoruz ki 1946 çok partili seçimler döneminden alırsak 60 yıla yakın bir süre Türkiye Parlamenter Sistem ile idare edildi ve pek çok sıkıntıyla karşılaşıldı. Neticede üç yıldır devam eden bir sistem var. Şimdi parlamenter sistem 70 yıl boyunca denendi ve aksayan yönleri tamir edilmeye çalışıldı. Peki, bu başkanlık sisteminin aksayan yönleri nedir, bunu siyasi partiler oturup konuşabilir. Bu sisteme biraz daha şans tanınabilir diye düşünüyoruz. Ama şunu da söylüyoruz ne parlamenter sistem ne de başkanlık sistemi tabu değildir. Biz anayasa değişikliği döneminde de bunu söyledik. Tartışmaları karikatürize buluyoruz. Biraz abartılı buluyoruz. Şimdi eğer halkın yüzde 70'i bu sistemi değiştirmişse cumhurbaşkanı halk seçecek diyorsa o zaman muhalefet halkı ikna edecek. Önce o çoğunluğu sağlayacak, o çoğunluk sağladıktan sonra anayasayı değiştirecek. Anayasayı değiştirdikten sonra milletin onayına götürecek millet tamam biz parlamenter sisteme dönelim diyorsa dönülecek"

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU