Çin surlarının karşısında beyaz bir duvar

Artık Asya dünyasının kalbinde büyük bir 'beyaz' ülke var

Fotoğraf: Reuters

"Olur ki bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz" ayet-i kerimesi, İkinci Dünya Savaşı'nın sonu için olduğu kadar tarihteki genel ve önemli bir bağlamla örtüşmez.

Savaşta, büyük Amerika galip geldi; iki güçlü ülke Almanya ve Japonya ise yenildi.

Müttefikler, yenilginin yeterli ceza olmadığını söylediler. Güneş İmparatorluğu'nun ve Üçüncü Reich'in parçalanması gerekiyordu.

Her ikisi için silahlanma ve savaş makinesi yasaktı. Almanya'nın tek bir ülke olarak toparlanması da önlenmeliydi.

Amerika bu büyük askeri zaferine rağmen, gücünü geliştirmeye devam etti. Sovyetler Birliği ve Avrupa da öyle yaptı.

Almanya ve Japonya'nın enkazın altından kalkması on yıl sürmedi. Her iki ülke, silahlara harcadığı her şeyi kalkınmaya harcadı.

Dünya bu 'iki mucize' karşısında şok oldu. Bu iki endüstri dünya üzerindeki her eve girdi. Büyük güçlerin dış politika, nüfuz ve prestij yarışını göz ardı ettiler.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Angela Merkel, Berlin'deki mütevazı dairesinde emekliliğe ayrıldığında Almanya, halen Avrupa'nın en zengin ve endüstriyel açıdan en önemli ülkesiydi.

Dünyanın tüm ülkeleriyle iyi ilişkiler içindeydi. Fakat bu ilişkilerde herhangi bir yükümlülüğü yoktu. Tek dış müdahalesi, nükleer stokundan füze ateşleyerek dünyayı ateşe vermek isteyen Kim Jong-un'un politikalarına karşıydı.


Almanya'nın yaşadığı bu refah, tarih boyunca yaşanan refaha benzemiyor. Fransa dış politikasının bedeli olarak savaşlar verirken, Almanya içinden gülümsüyor.

Almanya, yükümlülükleri ve belki de endişeleri olmayan bir ülkedir. Bu tarihi model gün geçtikçe daha da parıldıyor.

Bunun karşısında Türkiye'nin yanı sıra askeri bir güce dönüşmek için her şeyi ihmal eden İran gibi diğer modeller var.

Her iki ülke de çok zor bir ekonomik durumdan mustarip. Kırılgan ve genişleyen bir Asya arenasında birlikte rekabet eden bu iki ülke, çok karmaşık bir coğrafi tuzağın esiridir.


Avrupa'nın birliği, paylaşım temelinde dış politika yükünü azaltmaya çalıştı. Ancak öyle görünüyor ki, dünya şu anda Çin yüzünden baş döndürücü stratejik değişikliklerle karşı karşıya.

Örneğin Avustralya, Çin dolayısıyla, önemsiz bir ülkeden, Avrupa için ABD kadar önemli bir ülkeye dönüştü.

Washington, çağdaş tarihte ilk kez tarihsel ittifaklarının oranını değiştirebilecek gibi görünüyor.

Avustralya artık bir çiftçiler ve uzak ormanlar ülkesi olmayacak.

Kıta, birden Çin ile Batı arasında teorik bir duvara dönüştü.

Artık Asya dünyasının kalbinde büyük bir 'beyaz' ülke var.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU