Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 27 Eylül'de yayımladığı "tutum belgesi"nin (deklarasyon) üzerinden 3 haftayı aşkın bir süre geçti.
Deklarasyon, 2023 seçimleri öncesi ve sonrasına dönük bir yol haritasını esas alıyor. Burada, Kürt sorunu ve cumhurbaşkanlığı seçimi başta olmak üzere Türkiye'nin kronik sorunlarının çözümü için tüm toplumsal taraf ve siyasi aktörlerle görüşmeye, müzakere ve ortak yönetime hazır olduğunun mesajı veriliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
11 maddeden oluşan deklarasyonda aynı zamanda gelecek döneme ilişkin yani milletvekilliği seçimine yönelik ittifak tartışmalarına da nokta koyuyor.
Bir anlamda HDP, kamuoyuna duyurduğu deklarasyonla mevcut ittifaklara kapıyı kapatıyor.
Mevcut ittifaklara kapı kapatılıyor ama üçüncü ittifaka yani "Demokrasi İttifakı'na vurgu yapıyor.
HDP, ittifak zeminini açmak için siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları dahil onlarca görüşme gerçekleştirdi.
İttifak zeminini bulmak için aralıksız süren görüşmelerin toplumun geniş kesimleriyle devam edileceği belirtiliyor.
Bu çerçevede HDP'nin "Demokrasi İttifakı" arayışına hız verdiği söylenebilir.
HDP, tutum belgesini açıkladıktan sonra kimlerle bir araya geldi?
HDP'nin başını çekeceği "Demokrasi İttifakı" cumhurbaşkanı adayını kendi mi belirleyecek, yoksa çıkacak adaylardan birine mi destek verecek?
HDP'nin STK ve Siyasi Partilerle İlişkiler Komisyonu Sorumlusu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, konuya ilişkin Independent Türkçe'ye açıklamalarda bulundu.
"Aydın, yazar ve sanatçılarla yuvarlak masa toplantıları yapacağız"
Deklarasyon çerçevesinde şimdiye kadar onlarca siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler gerçekleştirdiklerini kaydeden Bakırhan, görüşmelerin birkaç koldan yürütüldüğünü söyledi.
Ankara'da DEVA, Gelecek, Saadet ve Sol Parti dahil İHD, TİHV, KESK ve DİSK gibi emekçi meslek örgütleriyle de bir araya geldiklerini aktaran Bakırhan, "Daha önce Alevi örgütleri ve Kürdistani Partilerle görüşmelerimiz oldu. Dün İstanbul'da Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi, Kaldıraç çevresiyle görüştük" dedi.
Devam eden görüşmelerde bugün de Emek Partisi, Sosyalist Meclisler Federasyonu ve Emekçi Hareket Partisi ile bir araya geleceklerini ifade eden Bakırhan, "Yine bu çerçevede aydın, yazar ve sanatçılarla yuvarlak masa toplantıları yapacağız. Üç tane miting planlandı. İlki Ağrı'da yapıldı. Tabanımızdan halk toplantılarına kadar siyasal ve toplumsal çevrelerle görüşmelerimiz devam edecek" bilgisini paylaştı.
"Tutum belgesi müzakere metnidir"
İttifak çalışmaları kapsamında gittikleri her yerden olumlu tepkiler aldıklarını dile getiren Bakırhan, görüşmelerde kimi başlıklara ilişkin birtakım önerilerde bulunulduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Önerilerin tamamını not ettik. Bu notları genel kurullarımızda değerlendireceğiz. Olumsuz bir şey almadık çünkü tutum belgesinin dili kapsayıcıydı ve çok hassas bir şekilde hazırlandı. En uçtaki ile empati kurulacak bir dil ile yazıldı. Zaten HDP'nin misyonu da budur. Meseleleri müzakere yoluyla çözmeye dönük bir siyaset izliyor. Tutum belgesi zaten bir müzakere metnidir. Önümüzdeki dönemde seçim süreci dahil yapacağımız işbirlikleri ve etkinlerin hepsini bu 11 madde ele aldık. En çok merak edilen konulardan birisi de seçim ittifaklarıyla ilgili tavrımızdı. Deklarasyonda buna çok net bir cevap var."
"Mevcut 2 ittifaktan da beklentimiz yok"
Bakırhan, HDP'nin parlamento seçimlerinde en geniş demokrasi ittifakı sağlamak için program dahilinde çalışmalarını aksatmadan devam ettiğini belirtti.
Mevcut iki ittifaktan da beklentilerinin olmadığını, üçüncü bir ittifak şeklinde seçimlere gireceklerini ifade eden Bakırhan, tutum belgesindeki ilkelerin cumhurbaşkanlığı seçiminde kendileri için esas olacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Adayın kim olacağı çok önemli değil, önemli olan aday olacak kişinin açıkladığımız ilkelere nasıl yaklaştığıdır. Yol haritasında ortaya koyduğumuz ilkeler çok nettir. Kürt sorunun demokratik yollarla çözümü, anadilde eğitim, kayyumlar, çevre, doğa, gençlik ve İstanbul Sözleşmesi gibi birkaç madde var. Dolayısıyla adayın ilkelerimize yaklaşımını dikkate alacağız. Belgeyi esas alıyoruz. Bizim için önemli olan odur."
"Aday olacaklar için ilkelerimiz bellidir"
"Bu durumda 'Demokrasi İttifakı'nın bir cumhurbaşkanı adayı olmayacak diyebilir miyiz?" sorusuna Tuncer Bakırhan'ın yanıtı şöyle oldu:
"Bir adayımız olsun veya olmasın tartışmalarına girmedik. Seçim sürecinde nasıl bir tavır alacağımıza kurullarımız karar verecek. Ama aday olacaklar için ilkelerimiz bellidir. Bu ilkeler çerçevesinde ne düşüneceğine bakacağız."
© The Independentturkish
