Millet Haber Ajansı tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan "Anadolu Soruyor" programının konuğu AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş oldu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kurtulmuş, "Muhalefetin bir deyimi bu. Bir erken seçim Türkiye'nin şu anki şartları içerisinde mümkün değildir" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kurtulmuş, "Erken seçim olur mu olur? İki şart gerçekleşmesi lazım bir siyasal şartların gelişmesi, vatandaşların istemesi lazım ikincisi de böyle olsa bile hükümetin erken seçimle karşı karşıya kalması mümkün olsa bile bir de sayısal kararın olması lazım. Türkiye büyük Millet Meclisi'nde sayısal çoğunluğu sağlayarak erken seçime gitmek gerekir. Ya meclis isteyecek, ya da Cumhurbaşkanı isteyecek. Benim kanaatim Türkiye'de ne siyasal şartların ne de sayısal şartlar bunu göstermiyor" ifadelerini kullandı.
"Seçim barajının yüzde 7 olması anlaşılacak bir rakam gibi duruyor"
Sivil anayasa yapmanın sadece AK Parti'nin değil Türkiye siyasetinin temel ödevlerinden birisi olduğunu belirten ve seçim barajıyla ilgili konuşan Numan Kurtulmuş, "Şu anda parlamentoda 10 tane parti var. Şu anda vatandaşımızın verdiği oyların yüzde 98'i temsil ediliyor. Baraj meselesi kalmamıştır. Bizde Türkiye'de yüzde 10 barajının yüksek olduğunu yıllarca söyledik. Şu anda da yüzde 7 gibi bir rakam partiler arasında anlaşılabilecek bir rakam gibi duruyor" diye konuştu.
"Maalesef hayat pahalılığı arttı"
Son iki yıldır yaşanan pandemi nedeniyle gerekli tedbirlerin alındığını ve bu sayede ekonominin daralmadığını savunan Kurtulmuş, "Ekonomi daralmadı. Ekonomi daraldı fikri bilimsel bir söz değildir" dedi.
Orta sınıfın ve esnafın alım gücünü artırmak için destekler verildiğini kaydeden Numan Kurtulmuş, "Vatandaşımızın bu sürede çok etkilendiğinin farkındayız. Daha önce aldığımız malların nasıl pahalandığını biliyoruz. Ama maalesef hayat pahalılığı arttı. Bunu önleyecek tedbirler alınıyor. Denetimler yapılacak. Gerekiyorsa yeni yasal düzenleme yapılsın teklifi mantıklı bir tekliftir. Burada öyle görünüyor ki bir takım tedbirler alınması ve tüketicilerin korunması şarttır" dedi.
"Ana dilde propaganda engelini kaldıran AK Parti iktidarıdır"
Kürt sorununa da değinen AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Kurtulmuş, "Ana dilde propaganda engelini kaldıran AK Parti iktidarıdır. İnsanların hiçbir dairede Kürtçe konuşamadığı dönemleri hatırlayın. Bütün bunların hepsini ortadan kaldıran Türkiye'de vatandaşlarımızın önünü açan siyasi harekettir. Partilerin kapatılmaması yerine suç işleyen vekillerin uzaklaştırılmasının teklifini eden AK Parti'dir. Eşitliğin sağlanması için Batı'da ne varsa aynısının Güneydoğu Anadolu'da da olması için AK Parti her şeyi yapmıştır. Üniversite Batı'da varsa Doğu'da da vardır, havaalanı vardır. Vatandaşlarımızın hiçbir ayrımcılıkla karşılaşmamasıdır. Biz Kürt kardeşlerimizin, diğer etkin köken olan vatandaşlarımızın hiç birinin birbirinden üstünlüğü yoktur. Bu kabul edilemez. Kürt kardeşlerimiz de haklarını koruyacak temel imkana sahiptir. Ancak bununla terörü, terörü desteklemeyi bir kefeye koymamak gerekir" diye konuştu.
"İttifakı gizliyorlar"
CHP'nin başını çektiği Millet İttifakı'nın karşısındaki ittifakta gizli bir ittifak içerisinde olduğunu savunan Kurtulmuş, "Geçtiğimiz hafta HDP bu ittifak söylemlerinde olmamak için bir iddia ortaya attılar. ‘Zaten bizim bunlarla birliğimiz açık ama biz böyle bir ittifak içerisinde değiliz' dediler. Açıklasalar hem Cumhuriyetçi kişileri hem ce İYİ Parti'de oy kaybı yaşayacaklar. İş birliğini arttıracaklar, ittifakı gizliyorlar" dedi.
"Muhalefet düşük profilli bir cumhurbaşkanı adayı bulmak zorunda"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ‘Başbakanlığa adayım' ifadeleri ile ilgili konuşan Prof. Dr. Kurtulmuş, "Ben Türkiye'nin parlamenter sisteme döneceğini düşünmüyorum. Bu kapı milletin kapısıdır. Referanduma gidersiniz, milletin oyunu alırsınız. Seçim propagandalarında kullanacaklardır. Bizim karşımızdaki ittifakın içerisinde olan partiler parlamenter sisteme dönmek için çabalayacaklar" dedi.
"Muhalefet partilerinin önünde bir şey var önce mevcut Cumhurbaşkanlığı Sistemi içerisinde Cumhurbaşkanlığını kazanacaksınız. O zaman kimi aday göstereceksiniz?" diyen Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
" Bizim rahatlığımız şu biz Cumhurbaşkanımızı 2023'te aday olarak göstereceğiz. Ama karşı tarafta şu var o ben aday olacağım diyor diğer ben olacağım diyor. Meral Hanım'ın Cumhurbaşkanlığına değil Başbakanlığa aday olacağım cümlesi bundan dolayı. 2023'te Başbakanlık seçimi olmayacak ki Cumhurbaşkanlığı olacak Önce 2023'te seçimi nasıl kazanacaklarını ortaya koymaları lazım. Kazanamadıktan sonra sistemi nasıl değiştireceksiniz? Burada en büyük zorluklarından birisi de düşük profilli bir Cumhurbaşkanı adayı bulmak zorunda kalacaklar. Geçmiş dönemde İhsanoğlu gibi. Tabanı olan partiler var. Bu ittifak kendi aralarında Cumhurbaşkanlığını bırakmayacakları gibi bu benim farazi olarak söylediğim bir şeydir Düşük profilli, eski sisteme dönebilecekleri birisi üzerinde konuşulacak"
"Sosyal medyayı şerefsizce kullanmaya kimsenin hakkı yoktur"
Sosyal medya düzenlemesi ile ilgili bilgi veren Kurtulmuş, "Sosyal medyanın ben çok faydalı bir alan olduğunu bilenlerden birisiyim. Faydalı bir şekilde kullanılırsa insanlara faydalı olacak bir araç. Birileri gece yarıları bir yerde oturacaklar, bir takım ekiplerden oluşan algı oluşturacak sahte isimler üzerinden, yurt dışındaki hesaplar üzerinden yalanı geçtik, bu tüm dünyada böyle; iftira geçtik, her türlü itibar suikastını gerçekleştirecek akı kara, karayı ak gösterecek biz buna karşıyız. Sosyal medyayı topluma faydalı olacak kişilere verelim. Ama şeref cellatlarına da müsaade etmeyelim. Diğer türlü kullanacaklar istediklerini söylesinler. Sosyal medya çok güzel bir mecra. Böyle bir alanı af edersiniz şerefsizce kullanmaya kimsenin hakkı yoktur" dedi.
Kurtulmuş, sosyal medya ile ilgili düzenlemenin kısa süre içinde parlamentoya getirileceğini de sözlerine ekledi.
"Amerika'dan ‘Erdoğan gitsin' diye beklemek ahlaksızlıktır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti ile ilgili açıklama yapan Genel Başkanvekili Kurtulmuş, "Amerika ile Türkiye ilişkileri kısa müddet öncesine bakılarak konuşulacak bir konu değil. Daha önce kırılacağı dönemler oldu, ambargo dönemleri oldu, çetin siyasal mücadeleler oldu. Ama sonuçta hiçbir Amerikan yönetimi Türkiye'deki muhataplarını kim olursa olsun koparacak, atacak noktaya gelmez, gelemez. Biz de bu açıdan koparıp atacak değiliz. Çifte standartlar olmamasını söylüyoruz" diye konuştu.
Muhalefetin, buradan siyaset devşirmeye çalıştığını savunan Kurtulmuş, "Şimdi buralardan birisi bir makale yazacakta bir ondan istifade edeceğiz. İşte falanca bir şey söyleyecekte şöyle olacak. İşte Tayyip Erdoğan'a ‘çeki düzen verecek, ayar verecek de biz buna göre siyasi zemin kazanacağız' bunlar ayıptır. Siyasi edep dışı olan şeylerdir. Asla kabul edilemez. Dış vesayet dediğimiz şey de budur. Böyle bir destek herhangi biri istiyor diye söylemiyorum. Tek muhatabımız vardır siyasetçi olarak 84 milyon kimi seçerse baş göz üstüne. Ama Türkiye'nin Cumhurbaşkanının, milletvekillerinin, seçilmiş belediye başkanlarının kim olacağına ne Amerika karar verir ne başka bir yer. Milletimiz karar verir" şeklinde konuştu.
"Bırakın Suriye'nin yakasını"
Türkiye'nin Rusya ile yapılan Soçi mutabakatı ve diğer mutabakatlar saygı duymaya devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Ama ortada saldırılar var. Bunlar zaman zaman sürdürülüyor ve çok sayıda sivil vatandaşın öldüğüne şahit oluyor. Ama bazı güçlerin af edersiniz ‘it dalaşına' girmiş olmasını kabul edemeyiz. Yeter artık, bırakın Suriye'nin yakasını" dedi.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi konusunda Pentagon ile Beyaz Saray arasında ihtilaflar ortaya çıktığını belirten Numan Kurtulmuş, "Bundan 20 yıl önce Afganistan'da ne işiniz vardı? Bırakın Afganistan'ın yakasını. 78 milyar dolarlık silahlar Taliban'ın eline geçti diye ağıt yakıyorlar. İyi de kardeşim 78 milyar doları eğitime harcasaydınız bu halde değildiniz. Bir diğeri de Suriye meselesi. Biz diyoruz ki Suriye'de yelleştirilme içerisine girmek mecburiyetidir. Bu savaşın kazananı yoktur" diye konuştu.
"Gençlerin AK Parti'ye oy vermediği sözü kuyruklu bir yalandır"
"Z kuşağı" ve anketlerde çıkan sonuçlara değinen Kurtulmuş, "Gençlere bir kalıp belirleyerek tanımlama hem özgürlük diyorlar hem de gençlerin alanlarını tanımlamak üzere ortaya konulmuş bir kavram. ‘z kuşağı şöyledir, böyledir' işte ‘z kuşağı AK Parti'ye oy vermez' bir kere kuşakları iyi tarif etmeleri lazım. Benim babamın şartlarıyla günümüz şartları farklıdır. Babamın şartlarıyla da dedemin şartları farklıydı. Ama sonuçta hepimiz aynı milletin çocuklarıyız. Eskiler nasıl bir çizgide nasıl ilerliyorsa ben de aynı şekilde ilerlerim. Aynı inanca sahibiz. O zamanki algılarda farklılıklar olabilir şimdi farklılıklar olabilir. Ama şu anki Z kuşağını farklı bir milletmiş gibi ortaya koymak yanlıştır. Ben gençleri anlıyorum. Onların farklı bakış açıları var. Ama hepimiz aynı vatanın, aynı milletin çocuklarıyız. Bu ne zaman başladı? Sayın Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşüyle başladı. Sonra da işte ‘Gençler AK Parti'ye oy vermiyor' denildi. Ama bizim anketlerimiz değil hangi anketi getirirlerse getirsinler tüm anketlerde birinci parti AK Parti'dir" dedi.
AK Parti'nin gençlerden daha fazla oy alması gerektiğini ve bunun için de gençlere anlayacakları dilden anlatmaları gerektiğini söyleyen AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş, "Ama AK Parti'ye gençlerin oy vermediği sözü kuyruklu bir yalandır. 18-30 yaş arası herkes AK Parti'ye destek veriyor ve oy veriyor" diye konuştu.
Independent Türkçe