Ümraniyespor Teknik Direktörü Uçar: Bu performansımıza devam edebilirsek bir üst seviyeye çıkabiliriz

TFF 1. Lig'de "fırtınalar estiren" Ümraniyespor'un teknik direktörü Recep Uçar, elde ettikleri başarıyı, kariyerini ve hedeflerini Independent Türkçe'ye anlattı

Türkiye Futbol Federosyonu (TFF) 1. Lig ekiplerinden Bereket Sigorta Ümraniyespor, Recep Uçar yönetiminde iddialı bir başlangıç yaptığı sezona damga vurmaya devam ediyor.

İstanbul temsilcisi, bu sezon oynadığı 7 maçta 6 galibiyet ve 1 beraberlik alarak sezona giriş yaptı.

Uçar'ın öğrencileri, müsabakalarda rakip fileleri 14 kez havalandırırken kalesinde hiç gol görmedi.

TFF 1. Lig'de 2021-22 sezonuna deplasmandaki Kocaelispor galibiyetiyle başlayan kırmızı-beyazlılar, sonrasında oynadığı İstanbulspor, Menemenspor, Royal Hastanesi Bandırmaspor ve Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçlarını kazanarak 5'te 5 yaptı.

Ligin 6'ncı haftasında konuk olduğu Adanaspor ile 0-0 berabere kalan Ümraniyespor, hafta sonu karşılaştığı Manisa Futbol Kulübü'nü 1-0 yenerek yenilmezlik serisini sürdürdü.

Geçen sezon TFF 1. Lig'e düşen Ankaragücü ile birlikte ligin namağlup iki takımından biri olan Ümraniyespor, en yakın rakiplerinin 4 puan önünde zirvede yer alıyor.

 

 

"6 galibiyet, 1 beraberlik bizi tatmin eden bir durum"

Ümraniyespor Teknik Direktörü Recep Uçar, elde ettikleri başarıyı, kariyerini ve hedeflerini Independent Türkçe'ye anlattı.

Geride kalan haftalarda elde ettikleri puanlar nedeniyle çok mutlu olduklarını söyleyen Uçar, "İyi başlangıç yaptık. Zorlu maçlar oynadık. 7 maçın 4'ünü de deplasmanda oynadık. Ona rağmen 6 galibiyet, 1 beraberlik bizi çok tatmin eden bir durum. Şu an içinde bulunduğumuz noktadan çok memnunum" dedi. 

Uçar, "takımın sergilediği performansın Süper Lig yolunda yeterli olup olmayacağı" sorusuna Uçar, "Puan olarak bakarsanız evet. Bu puan ortalamasıyla gidersek bizi çok rahat şekilde üst lige atar" diye cevap verdi.

Uçar, şunları kaydetti:

Çok kolay bir şey mi? Hayır. 7 maçta 19 puan 2 buçuğun üzerinde bir ortalama yapar ki bunu sezonun bütününe yaymak mümkün ama kolay değil. İnşallah kaybetmeyiz ama zaman zaman puan kayıplarımız olacak. Önemli olan o dönemleri iyi yönetebilmek. Bu performansımıza devam edebilirsek bizi üst seviyeye çıkabiliriz

"Transfer için şu an erken, 6-7 hafta daha geçmesi lazım"

Yaz transfer sezonunda takviyelerini en erken tamamlayan ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket ettiklerini aktaran Uçar, devre arasında takıma katılması muhtemel isimler için henüz erken olduğunu belirtti. 

"Bunu biraz da gidişat belirleyecek, henüz erken" diyen Uçar, "Trabzonspor'dan Faruk Can ile Başakşehir'den eski öğrencim Napoleoni transferleri son yaptığımız zorunlu takviyelerdi. Biri Gökhan Süzen'in Denizlispor'a gitmeyi tercih etmesi, diğeri de santraforumuz Yacine Bammou'nun sakatlık yaşamasıydı. Biz bu ligde transferleri belki de en erken bitiren kulüptük. Bunlardan dolayı transfer yapmıştık. Devre arası transfer yapar mıyız? Şu an için erken. Bazı şeyleri somutlaştırabilmek için bir 6-7 haftanın daha geçmesi lazım" şeklinde konuştu. 

Hafta sonu oynayacakları Samsunspor maçının ardından liglere verilecek bir haftalık aranın bazı takımlar için iyi olduğunu dile getiren Uçar, "Özellikle sakatlık sıkıntısı yaşayan takımlarda oyuncuların iyileşmesi açısından iyi oluyor. Maç eksiği olan oyuncuların bu eksiklikleri tamamlaması için milli aralar bazen yarıyor. Aşırı yük binen oyuncuların rejenere olmasına da katkı sağlıyor. Samsunspor maçından sonra takıma izin vereceğim. Sonrasında üç gün daha antrenman yapacağız. Perşembe günü bir hazırlık maçı oynayabiliriz. Ardından 2-3 gün daha izin kullanıp tekrar maç haftasına devam edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.

 

Recep Uçar1.jpg
Ümraniyespor Teknik Direktörü Uçar, takımının son durumunu Independent Türkçe'ye değerlendirdi / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"İlk 2 içinde olamazsak play-off'a kalmak en büyük arzularımızdan biri"

Ümraniyespor'un başarısının dikkat çekmesinin en önemli nedenlerinden biri de mütevazi kadrosu.

Ayrıca Ankaragücü, Gençlerbirliği, BB Erzurumspor, Denizlispor, Bursaspor gibi Süper Lig deneyimli takımlar ile Eyüpspor, Altınordu, Ankara Keçiörengücü, Tuzlaspor gibi önemli yatırımlara sahip takımlar arasında bir üst lig için mücadele veriyor olması.

Uçar, geçen sezon göreve başladığında ilk yarıyı inişli çıkışlı bir grafikle tamamladıklarını, ikinci yarıda ise yükselişe geçtiklerini belirterek, kadroyu nasıl oluşturdukları hakkında şu bilgileri verdi:

Transfermarkt verilerine göre takım piyasa değeri açısından 15. sıradayız. Geçen sene ligin 8. haftası geldim. İlk yarıyı inişli çıkışlı bir grafikle tamamlayıp ardından devre arası 5-6 takviye ile beraber oyunun da biraz gelişmesiyle ikinci yarı baz alındığında aldığımız puanlarla üçüncü ya da dördüncü bitirmiştik. Bu sene de yaklaşık 12 takviye yaptık. Bunlar çok bütçeli oyuncular değildi. Hatta bunların yarısı son sene boşta olan ancak geçmişteki kalitesine güvendiğimiz veya düşüş yaşayan ama bizim tekrar çıkışa geçireceğimiz tarzda oyunculardı. Başladıktan sonra biraz oyunumuzu geliştirdik, biraz da takımdaşlık anlamında iyi bir ortam oluştuğu için başarı da beraberinde geldi. Bu sezon ise 1 Temmuz itibariyle sezona takımın yüzde 90'ıyla başladığımızda kamp sürecini çok iyi geçirerek lige iyi bir giriş yaptık. Şu an ligde en üst seviyedeyiz. İlerleyen haftalarla ilgili konuşmak için biraz erken. Şu an bulunduğumuz noktadan da esinlenerek yarışta her halükarda olmak istiyoruz. Eğer alacağımız puanlar bizi ilk iki içinde tutuyorsa bu bizi en çok mutlu edecek şey. Oralarda olamazsak bile play-off grubunda yer alacak şekilde bitirmek en büyük arzularımızdan biri.

"Başarının bir numaralı kriteri özverili, disiplinli şekilde çalışmak"

Uçar, "7 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik alan, 14 gol atıp hiç gol yemeyen takımın en büyük motivasyon kaynağı nedir" sorusuna "Motivasyon demeyelim ama dünyadaki tüm mesleklerle alakalı başarının bir numaralı kriteri özverili, disiplinli şekilde çalışmak. 46 yaşındayım ve 10 yaşımdan beri futbolun içindeyim. 14 sene profesyonel futbolculuk, üniversite ve sonrasında 2009'da başlayan antrenörlük sürecim, UEFA B, A ve Prolisans diplomamı 2017'de aldım. Yaklaşık 12 senelik de antrenörlük hayatım var. Sadece bugün için söylemiyorum. Eğer bir insan başarılı olacaksa planlı, zamanını doğru şekilde kullanarak disiplinli bir şekilde çalışmalı, zaman harcayarak kafa yormalı. En büyük motivasyon ve olması gereken bu. Bunları gerçekleştirdikten sonra alacağınız ekip ve oyuncu seçimi gibi kararlar, kendinizi ne kadar hazır duruma getirdiğinizi gösterir" şeklinde konuşarak cevapladı.

Ümraniyeli teknik direktörü kulüpteki ilk yılını doldurdu

Uçar, son dönemde futbolseverlerin en çok merak ettiği isimler arasında yer alıyor. TFF 1. Lig gibi maçların kıran kırana geçtiği bir organizasyonda elde edilen başarının mimarlarından Uçar, Ümraniyespor'da ilk teknik direktörlük deneyimini yaşıyor.

Görev süresinin birinci yıldönümünü yaşayan Uçar, kariyerine nasıl başladığını şu sözlerle anlattı:

14 sene futbol oynadım, altyapım Ümraniyespor. 14 yaşında Pendikspor'a transfer olarak ilk profesyonel sözleşmemi imzaladım. 4 sezon Pendikspor'da oynadım ve üçüncü ligde şampiyon olduktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a bonservis ödenerek transfer oldum. 7 buçuk sene kariyerim orada geçti. Takım kaptanlığı yaptım. Son 1 buçuk senede Pendikspor'a döndüm ve kariyerimi orada tamamladım. Aslında devam etme niyetim vardı ama o dönem İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Abdullah Avcı ile ikinci ligde şampiyonluk yaşadı ve Süper Lig'e çıktı. Ben İngilizce öğretmenliği mezunuyum. O sene hem dil bilen hem de futbolun içinden gelen bir idari menajer arayışı vardı. Orada bizi tanıyan insanlar da beni önerdi. Abdullah Hoca ile konuşup onayını aldıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a idari menajer olarak geri döndüm.

"Abdullah Avcı'nın yanında yaklaşık 6 sene yardımcı antrenörlük yaptım"

Yaklaşık 1,5 yıl idari menajerlik yaptığını aktaran Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü:

O dönemde hocanın da isteğiyle ilk scout sistemi benimle başladı. Scoutluk yaparken altyapıda antrenörlüğü de istedim ki kendimi saha anlamında da hazırlayabilecektim. İki senede 32 ülkeyi gezerek ciddi transferlerde de bulundum. Sonrasında Abdullah Hoca sahada da olmamı istedi. Dönem dönem sahada da başlamıştım. Abdullah Avcı'nın A Milli Takım'a gitmesinin ardından kulüpte kaldım. O dönemde Carlos Carvalhal, Bülent Korkmaz ve Cihat Arslan ile çalıştım. Cihat Hoca ile tekrar ikinci ligde şampiyon olduk ve Süper Lig'e çıktık. Bu kez teknik direktörlük görevi için yeniden Abdullah hocaya teklif gitti. O da sağ olsun benim de yardımcı antrenör olmamı istedi. Erol Bulut ile beraber yardımcı antrenörlüğe başladık. 5 yıllık Başakşehir, yaklaşık 6-7 aylık da Beşiktaş süreci var. Abdullah Avcı'nın yanında yaklaşık 6 sene yardımcı antrenörlük yaptım. 7-8 ay bir boşluktan sonra yetiştiğim takımım Ümraniyespor'dan teklif gelince burada birinci adamlığa başlamaya karar verdim. Bugün tam 1 senedir de teknik direktörlük yapıyorum.

"Abdullah Avcı benim için özel bir insan"

Uçar, Abdullah Avcı, Carlos Carvalhal gibi kariyerli antrenörlerle görev yapmanın güzel bir duygu olduğunu ancak çalışılan ismin de önemli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

Kariyerli bazı insanlarla çalışırsınız, kişilik, karakter olarak uygun değildir. Çalışılması kolay değildir. Ama Abdullah Avcı benim için özel bir insan. Teknik adamlık anlamında önümüzde doğru bir rol model. Sevk, iletişim, idare birtakımda nasıl olabilir bunları onda net olarak görebiliyorsunuz. Teknik adamların bazıları yanında çalışan insanların gelişimi anlamında çok fazla yol açmazlar. Avcı, bu konuda yanındakilere sınırsız özgürlük verebilen biri. Güvenir. Aynı zamanda demokratik yapısından dolayı kadrosundakilere değer verir ancak sonunda kararı kendisi alır. Tüm bunlar gelişimimize katkıda bulundu. Başakşehir'de sağ olsun birçok antrenmanı uygulama fırsatım oldu. Birçok kararı yine bizleri dinledikten sonra kendisi almıştır. O anlamda onunla çalışmak güzel ve özeldi. Dostluğumuz benim hocam olarak devam eder. Hemen hemen her hafta sıklıkla görüşürüz. Her insanla çalışmak bu olanakları yaratır mı dersen 'Hayır, kesinlikle yaratmaz'. O yüzden kendimi biraz şanslı hissediyorum.

 

Recep Uçar2.jpg
Uçar, altyapısından yetiştiği Ümraniyespor'da ilk teknik direktörlük deneyimini yaşıyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Avrupa'dan esinleniyor, kendi üreticiliğimizi kullanarak bir oyun planı geliştirmeye çalışıyoruz"

Futbola felsefe olarak değil de bir oyun olarak bakılması gerektiğini vurgulayan Uçar, kişisel gelişi için dünyada öne çıkan takımları ve teknik adamlarını takip ederek gelişimini sürdürmeyi planladığını anlattı:

Örneğin Paris Saint Germain-Manchester City maçı nasıl oynandı. İki teknik adam neleri planladı, neyi kurguladı, sahada ne kadarını alabildi? Liverpool, Porto'yu 5-1 yendi ama nasıl yendi? Hangi taktik ve planlarla oynadı? İtalya'da Atalanta takımı enteresan işlere imza atıyor. Bunun altında elbette teknik adamın çok büyük dokunuşları var ama nasıl oynuyorlar, neler yapıyorlar? Farklılık olarak onları öne çıkaran ne? Geçmişte Barcelona'yı öne çıkaran özellikler neler? vs... gibi takımların oyunlarını takip etmeye çalışıyorum. Avrupa'dan birtakım esinlenmeler kullanmaya çalışıyoruz. Biraz da kendi üreticiliğimizi kullanarak kendimize bir rol model, bir oyun planı geliştirmeye çalışıyoruz. Felsefe olarak değil ama oyun anlamında dünyada takip ettiğim önemli teknik adamlar mevcut.

"İyi futbol, hem iyi teknik adam hem iyi futbolcuyla oynanır"

"İkisini birbirinden ayırmak kolay değil" diyen Uçar, antrenörün takım için önemine de dikkati çekti. 

"En basit örneği insanlar Barcelona'nın öne çıkmış Xavi-Iniesta-Messi'li kadrosunu sayarken bugünkünü sorsan ben bile zorlanırım" ifadesini kullanan Uçar, "Manchester City son yıllarda domine ediyor ve kadrosunu bir çırpıda sayabilirsiniz. Çünkü bunlar çok kaliteli oyuncular. Ciddi maliyetlerle Guardiola'nın takımına monte ettiği adamlar. Ama iyi futbolcular olması orada antrenörlük katkısının olmadığını göstermez. Aksine iyi antrenör takımlarını seyrettiğiniz anda çok net farkına varabilirsiniz. Gerek hücumda gerek savunmada birtakımın planlarını görüyorsanız muhtemelen burada antrenör dokunuşu vardır. İyi futbol, hem iyi teknik adam hem iyi futbolcuyla oynanabilir. İkisini birbirinden ayırmak çok kolay değil" değerlendirmesinde bulundu.

"İşimde ulaşabileceğim en üst noktalara gelmek ideallerimden biri"

Teknik direktörlük hedeflerinden de bahseden Uçar, her meslek erbabının alanında zirveleri hedeflediğini, kendisinin de doğal olarak aynı hedef doğrultusunda çalıştığını dile getirerek şöyle konuştu:

Sizler gazetecilikte en üst gördüğünüz noktaları nasıl hedefliyorsanız bizler de teknik adamlıkta şu anda insan kendi sınırları içinde ulaşabileceği en iyi yerlere ulaşmak istiyor. Bu da bizim ülkemiz adına konuşursak Süper Lig, iyi takımlar daha sonrasında belki milli takımlar. Nerelere gelir, başarabildiğiniz şeyler sizi nereye götürürse ondan sonra farklı planlar yapabilirsiniz. Herkesin kendi içinde ulaşmak istediği noktalar var. Benim de kendi adıma ulaşmak istediğim, bir nevi hayatımızı verdiğimiz, mesleklikten çıkmış, kanımızda, içimizde olan işimizde ulaşabileceğimiz en üst noktalara gelmek ideallerimden biri.

"Buradaki misyonlarımdan biri de ilçedeki uyuyan dinamikleri harekete geçirmek"

Doğma büyüme Ümraniyeli olan, şimdi ise altyapısından yetiştiği Ümraniyespor'da teknik direktörlük yapan Uçar, ilçe halkına seslenerek destek istedi:

Ümraniye aslında çok farklı bir yer. Lokasyon olarak, nüfus anlamında gelişmekte olan bir yer. Benim tabi doğduğumdan beri hayatımı geçirdiğim yer. Hiçbir şekilde ayrılmadığım bir yer. 750 bin nüfus yaklaşık olarak yaşadığı, genç nüfusun fazla olduğu bir yer ama geçmişten, bizim oyunculuğumuzdan beri Ümraniyespor'un en büyük sıkıntılarından birisi maalesef belirli, köklü ilçe veya şehir takımlarında olduğu gibi insanların takımına çok aidiyet olarak birleştiği, buluştuğu bir yer değil. Şunu da gözlemlemeye başlıyorum. Benim buradaki teknik adamlık misyonlarımdan biri de bence sadece oyun oynatmak, başarılı, güzel futbol oynatmaktan ziyade özellikle burayla aidiyeti olan bir insan olarak bu ilçedeki o bir nevi uyuyan dinamikleri biraz harekete geçirmeye çalışıyorum. Ona çalışacağım daha doğrusu. Bizler insanların desteğini arkamıza alabilirsek şu anda yaptığımız işleri daha da güzel hale getirebiliriz. Gerek şehri yönetenlerden, gerek insanlardan, gerek aidiyet hisseden veya yeni gelen ama kendini burayla bir şekilde bağdaştırmak isteyen herkesten ricam mümkünse stada gelip bizi desteklemeleri. Sosyal medya ve diğer kanallardan bizleri takip etmeleri. Yanımızda olmaları bizleri çok mutlu edebilecek ve bizi daha yukarılara taşıyabilecek hedeflere ulaşmamızı sağlayabilecek. Herkesi destek olmaya davet ediyorum.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU