Abidin Dino'nun "elleriyle görmesini bilen bir ressam" olarak nitelediği, Nazım Hikmet’in “Köylü ressam” lakabını taktığı İbrahim Balaban için Şişli’deki Nazım Hikmet Kültür ve Sanatevi'nde saat 11.00'de tören düzenlendi.
Nebil Özgentürk’ün çektiği “Balaban” belgeselinin gösterimiyle başlayan törene Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, CHP İzmir milletvekili Kani Beko, belgesel yapımcısı Nebil Özgentürk, ressam Bedri Baykam, oyuncu Rutkay Aziz ve İbrahim Balaban'ın oğlu Hasan Nazım Balaban’ın da aralarında bulunduğu isimler katıldı.
"Sanatçıların yaşarken değeri bilinmiyor"
Hasan Nazım Balaban, babası için “Bu ülke sanatçısını, ben de babamı kaybettim" derken, sanatçıların yaşarken kıymetinin bilinmemesi nedeniyle sitem etti:
"Çok büyük ve değerli bir sanatçıydı. Türkiye'de maalesef sanatçılar yaşarken değerleri bilinmiyor. Sanatçılar öldükten sonra anmalar yapılıyor ancak yaşarken de değerini bulsun."
Konuşmasında, babasındaki yeteneği ortaya çıkaranın Nazım Hikmet olduğuna vurgu yapan Balaban, İbrahim Balaban'ın ressamlıktan yazarlığa uzanan yolculuğuna değindi.
Tören, yönetmen Reis Çelik'in "Balaban" adlı kısa film gösterimiyle tören son buldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İbrahim Balaban'ın naaşı, Şişli Camii'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından alkışlarla Bursa’ya uğurlandı.
Balaban'ın vaziyeti üzerine cenazesi Osmangazi ilçesine bağlı Seçköy'de toprağa verildi.
İbrahim Balaban kimdir?
1921’de Bursa Seçköy’de dünyaya gelen İbrahim Balaban, çobanlık ve tarım işçiliğinin yanı sıra taş kırma işinde çalıştı.
Balaban, 1937’de Hint keneviri yetiştirme suçundan hapse girdi.
Cezaevinden çıktıktan sonra 1942’de düğün günü yaşanan tartışmada adam öldürme suçuyla yeniden hapse girdi.
Bursa Cezaevi'ndeki cezası sırasında ona “Köylü ressam” lakabını takan şair Nazım Hikmet Ran’la tanıştı.
Ran’ın hayatının bir bölümünü anlatan “Nazım Hikmet ile 7 yıl” ve “Nazım Hikmet ve Biz” adlı kitapları yazdı.
1950’de af yasasından yararlanarak cezaevinden çıktı.
Sanatını “Birinci Dönem”, “İkinci Dönem”, “Nakışsı Dönem” ve “Oyuncaksı Dönem” adı altında 4 bölüme ayırdı.
Eserlerinde Anadolu köylüsünün yaşamını ve köyden kente göç sorunlarını ele aldı.
98 yıllık yaşamına 2 bine yakın yağlı boya tablo, 50’den fazla sergi ve 12 kitap sığdıran İbrahim Balaban, 9 Haziran Pazar günü, 2 aydır tedavi gördüğü Güngören Devlet Hastanesi’nde çoklu organ yetmezliğinden hayatını kaybetmişti.
Independent Türkçe, Ajanslar