Afganistan'da 3 yıl NATO'nun en yüksek sivil temsilciliği görevini yürüten Dışişleri eski Bakanı ve TBMM 20. dönem Başkanı Hikmet Çetin, Afganistan'da yaşanan son gelişmeleri ve Taliban’ı Sözcü yazarı Ruhat Mengi’ye değerlendirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Taliban korkusu hiç bitmedi"
"Taliban korkusu özellikle kadınlarda hep vardı. Kadın milletvekilleri, örgütleri, barıştan söz edildiğinde hep bedelinin kendilerine ödetilmesi korkusu içindeydiler" diyen Hikmet Çetin, Afganistan’da ABD’nin ve Afgan hükümetinin yaptığı yanlışları şu şekilde sıraladı:
"Zamanla sivil yönetim önemli yanlışlar yaptı, yolsuzluklar, rüşvetler hep gündemdeydi. ABD ve NATO üyesi olan olmayan 40'a yakın ülke oraya katkıda bulunmasına rağmen, Afganların günlük yaşamları ekonomik açıdan değişmedi. İşsizlik, yoksulluk çok yaygındı. Köylerin suyu, elektriği yoktu. ABD, askeri alanda harcadığı trilyonları Afgan halkını kalkındırmak, eğitmek için kullansaydı, fabrikalar açsa, tarımı geliştirseydi, halk kazanımlarını savunur ve Taliban başarılı olamazdı. NATO ve müttefikler güvenliği sağlayamadı, zamanla camilere, yollara intihar saldırıları olmaya başladı. Taliban'la Amerikan askerleri karşı karşıya gelmiyor, Taliban yollara mayınlar döşeyip roketler atıp Pakistan'a geçiyordu. ABD 20 yıl içinde 2500 kadar asker kaybetmesine rağmen bu konuda başarılı olamadı. İnsanlarda giderek umutsuzluk başladı. Kadınlar çok eziyet çektikleri için fazlasıyla korku içindeydiler"
"Taliban’ı şiddete direnen kadınlar durdurabilir"
Bir grup Afgan kadının ellerinde pankartlarla yürüyüş düzenleyerek haklarına sahip çıktıkları görüntüler hakkında da konuşan Çetin, "Zaten Afganistan'da sonunda kadınların haklarını almayı başaracağına inanıyorum. Afgan kadınlar cesaretleriyle dünyaya seslerini duyuracaktır. Taliban'ı, şiddete direnen kadınlar durdurabilir" diye konuştu.
Afgan ordusu Taliban'a neden yenildi?
Hikmet Çetin, "ABD Başkanı Biden 'Yenilmemiz asla mümkün değil, burası ikinci bir Vietnam olmayacak' derken 300 bine yakın kişilik ordu 75 binlik Taliban'a yenildi. Bu nasıl oldu?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Biden yanıldı, ordunun oluşumunda yanlış yöntem kullandı. Afganistan karışık etnik yapılı bir ülke ve bunlar maaşlı asker. Ordunun arasında Taliban da var, maaş alıyor ve bir süre sonra silahıyla gidip Taliban'a katılıyor. Mecburi askerlik olsaydı, bir ulus bilinci gelişip vatanı korumanın önemi öğrenilebilirdi. Bu çok önemli. ABD büyük ölçüde çekilince, askerlerin maaşları ödenmemeye başladı, Amerika gidince iyice moralleri bozuldu. Kendi yönetimlerine de güvenleri yok, savaşmadılar"
"Askerimiz meşruiyet sorunu yaşayacak"
"Türk askeri Afganistan'da da kalmalı mıdır?" sorusunu da yanıtlayan Hikmet Çetin, “Büyükelçilik kapatılmamalıdır, benim orada olduğum dönemde de kapatılmadı. Ağustos sonunda ABD ve NATO resmen çekilmiş olacak. Türk askeri şu anda NATO adına orada bulunuyor. Ağustos ayının sonundan itibaren Türk askerinin orada bulunması konusunda meşruiyet sorunu çıkar. Artık Taliban yönetimde olduğuna göre askerimiz havaalanında bulunmak mecburiyetinde değil, sadece sivil bir yönetim havaalanı işletmesi konusunda teknik bilgi verebilir" dedi.
"Erdoğan'ın Taliban'la görüşmesi doğru değil"
"Taliban'la görüşülmesine karşı değilim, zaten aylardır konuşuluyor. Ama Cumhurbaşkanı düzeyinde görüşmenin yanlış olduğunu düşünüyorum" diyen Hikmet Çetin, bunun gerekçesini ise şu şekilde açıkladı:
"Birincisi devleti tek başına temsil ettiği için, ikincisi bir çok ülke Taliban’ı terör örgütü olarak görüyor. Onların PKK ile görüşmesine tepki gösterirken, diğer taraftan Cumhurbaşkanı’nın Taliban’la görüşmesini doğru bulmuyorum"
Taliban'ı birinci döneminde sadece 3 ülkenin tanıdığını, şimdi dış ekonomik desteğe ihtiyacı olduğu için daha başka ülkelerin de tanımasını istediğini belirten Çetin, "Rusya ve Çin tanır ama diğer ülkeleri bilmiyoruz. Her ülke kendi çıkarına bakıyor, Taliban'ı tanırlarsa terörün kendilerine gelmeyeceğini düşünürler. Şu anda Afganistan'a yapılması gereken yardım Taliban dışında kalan sivil yönetimlerle, eski liderlerle irtibat kurarak, onlardan bir cumhurbaşkanı bulup "Sadece Taliban'dan oluşmayan" karma bir hükümet kurulmasını sağlamaktır. Bu bir anlamda Taliban'a fren olabilir, göçü de önleyebilir. Kaynağında çözüm en doğrusudur" dedi.
"İdeolojileri değişmez. Zaman içerisinde El Kaide ve IŞİD Taliban ile yan yana gelecektir"
"Türk hükümeti ılımlı mesajlardan memnun göründü, siz kısa sürede Taliban'ın eskiye döneceğine inanıyor muydunuz?" sorusuna yanıt veren Hikmet Çetin şöyle konuştu:
"Taliban ideolojisinin değişmeyeceğini tahmin ediyordum. Daha tehlikelisi El Kaide, İŞİD gibi örgütlerin Afganistan'a gitmesi. Hala oradalar, Taliban'la ilişkiyi kesmediler. Afganistan-Pakistan sınırında Peşaver'deler. Orada medreseler var ve buraya dünyanın her tarafından radikal İslamcılar gelir. O medreselerde kimya, matematik değil cihad öğretiliyor. Fas'tan Endonezya'ya kadar dünyanın her yerinden gidiyorlar. Zaman içinde Taliban'la yan yana geleceklerdir. Afganistan bütün teröristlerin barındığı ülke olursa Türkiye'ye, Orta Asya Cumhuriyetleri'ne ve bütün dünyaya etkisi büyük olur. Ben oradayken genç kadınlarda intiharların arttığını gördük ve anlamaya çalıştık. Ortaya çıktı ki bunun nedeni küçük yaşta evlilikler ve 4. veya 5. eş olarak evlendirilmeleri. 12-13 yaşındaki kızları dördüncü, beşinci eş olarak yaşı büyük erkeklerle evlendiriyorlardı ki bu durum halen mevcut. Vahabi ve Selefi karışımı bir ideolojinin en katısını uyguluyorlar. Bu tür bir uygulama Suudi Arabistan'da bile yok. İŞİD kafa kesiyordu, sorsanız onlara göre İslam kendi yaptıklarıdır. O nedenle bu dinci örgütler Türkiye'yi Müslüman kabul etmiyorlar"
Sözcü, Independent Türkçe