Dünya genelinde 4 milyondan fazla kişinin yaşamını yitirmesine neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını Türkiye’deki etkisini artırmayı sürdürüyor.
Sağlık Bakanlığı’nın dün açıkladığı verilere göre günlük vaka sayısı 9 bin 586’ya yükseldi, 52 kişi de yaşamını yitirdi.
Bu sayı, 19 Mayıs tarihinden bu yana görülen en yüksek günlük vaka sayısı olarak kayıtlara geçti.
Böylelikle 4 Temmuz’da 4 bin 418’e düşen vakalarda üç haftadan kısa süre içinde iki kattan fazla artış kaydedilmiş oldu.
Geçtiğimiz haftaya göre İstanbul’daki vaka oranı 56,75’ten 75,12’ye, İzmir’deki ise 22,16’dan 24,46’ya yükseldi.
Vaka sayısı en çok artan kentler
Aşı çağrısını yineleyen Bakan Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre son bir haftada vaka sayısında en çok artışın görüldüğü kentler Siirt, Giresun, Bingöl, Diyarbakır ve Kırıkkale oldu.
10-16 Temmuz arasındaki verilere göre, Siirt yüz binde 471,57’lik vaka artışıyla ilk sırada yer aldı.
Onu 78,54’le Giresun, 117,79’la Diyarbakır ve 99,11’le Kırıkkale takip etti.
Muğla’daki vakalar yüzde 100 arttı
Tatil yörelerindeki artış da dikkat çekici.
Son bir hafta içinde bayram tatili nedeniyle Muğla’daki nüfus beş katına çıkarken, kentteki Kovid-19 vakaları ikiye katlandı. Haftalık vaka sayısı (yüz binde) 33,44’e yükseldi.
Alarm veren bir diğer kent ise Antalya oldu. Turistlerin de gözdesi olan kentte vaka oranı 69,65’e ulaştı.
Bayram tatilinin sona ermesiyle hareketliliğin ülke çapına yayılıp vaka sayılarının daha da artmasından endişe ediliyor.
Uzmanlar yaklaşık 1,5 yıldır uzaktan eğitim görmek durumunda kalan çocuk ve gençlerin sonbaharda yüz yüze eğitime başlayamamasının “telafisi mümkün olmayan bir kayıp” anlamına geleceği görüşünde.
Prof. Dr. Başer: Önümüzdeki haftadan itibaren vakalar daha da artacak
Kadıköy Medicana Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer'e göre, yaşananlar, 'olması gerekenden erken şekilde' normalleşme sürecine girilmesinin bir yansıması.
Başer, bayram sonrasındaki hareketlilikle birlikte önümüzdeki haftadan itibaren vakaların daha da artacağını öne sürdü.
“Dördüncü dalga eylülden önce gelebilir”
Ağustos ortalarında ise daha hızlı bir vaka artışı yaşanabileceğini belirten Prof. Dr. Başer, delta varyantının çok hızlı yayılım gösterdiğini söyleyerek "Ağustos ortalarında 20 binleri görürsek şaşırmayız. Dördüncü dalga eylülden önce gelebilir. Salgın bitmiş gibi davranmak, kapalı ortamlardaki görüşmeler, seyahatler ve bayramla birlikte vakalar arttı ve harekete geçilmezse daha da artacak. Test pozitifliğimiz yüzde 4,5. Dünya Sağlık Örgütü, yüzde 5 pozitifliği 'riskli ülkeler' olarak niteliyor. Türkiye bu hızla riskli ülkeler arasına giriyor" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Eğitimi feda etmemeliyiz”
Sonbaharda kapanma yaşanmaması ve yüz yüze eğitime dönülmesi için aşılama hızının yükselmesi ve sınır kontrollerinin artırılması başta olmak üzere çeşitli önlemler alınması gerektiğini de dile getiren Bengi Başer, “Eğitimi feda etmemeliyiz. Öğrenciler için yeni dönemde yüz yüze eğitimden mahrum kalmanın kaybı telafi edilemeyecek kadar büyük olur” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Sönmez: Vakaların katlanacağını düşünüyorum, iki ay önceye dönebiliriz
Bayram sonrasında vakaların daha da artacağını düşünen bir diğer isim de Prof. Dr. Güner Sönmez.
Sönmez'e göre günlük 10 bin civarında seyreden mevcut vakalar, bayram ve sonrasındaki turizm hareketliliği nedeniyle katlanarak artacak.
İki ay önceki duruma dönülebileceğini söyleyen Sönmez, ekledi: Önceki dalgalara göre elimizdeki koz aşılama.
"Tek dozu olanların oranı 18 yaş üstüne göre yüzde 60'ın üzerinde. Tek doz aşının, özellikle mRNA aşısının ağır hastalıktan bir miktar koruduğunu biliyoruz" diyen Güner Sönmez, çift doz aşı olanların varlığını da hatırlatarak şunları kaydetti:
Diğer dalgalar gibi derinleşmeme ve bu kadar can kaybına neden olmama ihtimali var. Aşılama hızı, özellikle çift doz aşılama artmalı.
Okul sezonuna 1,5 ay kaldı. O döneme kadar çift doz aşılamada yüzde 60'lara ulaşılmalı.
“Artık okullar açılmalı”
Çocuk ve gençlerdeki bulaştırıcılığın nispeten daha düşük olduğunu ve hastalığın hafif seyrettiğini belirten Prof. Dr. Sönmez, eylül ayında yeniden yüz yüze eğitime geçilmesinin şart olduğu görüşünde.
“Artık okullar açılmalı. 1,5 yıldır yüz yüze eğitim alamayan çocuk ve ergenler açısından bu sürenin uzaması telafisi olmayan bir kayba neden olur” diyen Güner Sönmez, Avrupa ülkeleri ve ABD’de yüz yüze eğitimin başlaması için sınıf mevcudu, kişi başına düşen metrekare, sınıfların havalandırılması, öğretmen sayısı, okullardaki tüm görevlilerin aşılanması gibi kriterlerin göz önünde bulundurulduğuna da değindi.
“Yeni dalganın ‘aşısızların pandemisi’ olacağı söyleniyor”
Son olarak özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde aşılama düşüklüğüne karşı harekete geçilmesi gerektiğini belirten Sönmez, “Yeni dalganın ‘aşısızların pandemisi’ olacağı söyleniyor. İngiltere ve ABD örneklerinde de görüyoruz, ağır hastaların ve hastaneye yatanlaırn tamamı aşı olmayanlar. Bizde de böyle seyredeceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
© The Independentturkish