Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu'nda düzenlenen AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dadaş diyarı Erzurum'da bulunmaktan, Erzurumlular ile hasret gidermekten memnuniyet duyduğunu belirtti.
Kente ulaştığı andan itibaren kendisini bağrına basan Erzurumlulara teşekkür eden Erdoğan, "Cağ kebapları ile önümüzü kestiler, sizi daha fazla bekletmeyelim diye dönüşte yeriz dedik" ifadesini kullandı.
Öncelikle Erzurum'a ve AK Parti İl Teşkilatına şükran borcunu ödemek istediğini söyleyen Erdoğan, Erzurum'a son olarak 31 Mart mahalli idareler seçimlerinden bir ay önce, 28 Şubat'ta geldiğini anımsattı.
O gün İstasyon Meydanı'nda Erzurumlularla ahitleştiğini anımsatan Erdoğan, "Soğuğa ve kara rağmen meydanı dolduran Erzurumlu kardeşlerimizden iradelerine sahip çıkma sözü almıştık. Her ne kadar birileri çeşitli bahanelerle mitingimize leke sürmeye çalışsa da biz o meydanda aramızdaki dayanışmayı daha da perçinlenmiştik. Şimdiye kadar bizi asla mahcup etmeyen, yarı yolda bırakmayan Erzurum 31 Mart'ta da geleneğini bozmayarak adeta sandıkları patlatmıştır" diye konuştu.
Erdoğan, Erzurum'un hep olduğu gibi yine hizmet ve eser siyaseti ile AK Parti'nin kardeşlik siyasetini tercih ettiğini söyledi.
Yüzde 63 gibi Türkiye ortalamasının çok üstünde rekor bir oy oranıyla dadaşların İstasyon Meydanı'nda verdikleri sözü yerine getirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Erzurumlulara olan muhabbetimize montaj diyerek, kamera oyunu diyerek çamur atanlar 29 Mart seçimlerinde bir kez daha hezimete uğradı. Erzurum'un anaları bu işi kardı, kardı, kardı ve dağ taş demedi neticeyi aldı" dedi.
Erzurum yöresine ait "Gülistanda bir gülüm var" türküsünden dizeler okuyan Erdoğan, “29 Mart'ta bir kez daha gördük ki Erzurum'da can dediğimiz, dost bildiğimiz, dostluğundan emin olduğumuz dadaşlar var. Bizim her seçimde yanımızda Palandöken Dağı gibi duran, ahdine, kavline sadık kardeşlerimiz var. Erzurum'da, ülkesi, milleti, davası için gerektiğinde baş verecek ama asla baş eğmeyecek yoldaşlarımız var, neferlerimiz var” diye konuştu.
Erdoğan bayramda Kıbrıs’ta
Erdoğan, Hatay ve Diyarbakır'a gerçekleştirdikleri ziyaretleri hatırlatarak, "Bugün, Erzurumlu kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Pazartesi günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gidecek, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı ile mübarek Kurban Bayramı'nı Kıbrıs Türk halkı ile birlikte idrak edeceğiz" dedi.
Kuzey Kıbrıs'ta baş başa ve heyetler arası görüşmelerin yanı sıra pek çok eser ve projeyi de hizmete alacaklarını anlatan Erdoğan, "Nasıl diğer illere müjdelerle gidiyorsak bugün de Erzurum'a gelirken hamdolsun yine elimiz boş gelmedik. Genişletilmiş İl Danışma Toplantımızın ardından inşallah yapımı tamamlanan yatırımların açılış heyecanını hep birlikte yaşayacağız. Toplu açılış töreniyle toplam yatırım bedeli 9,5 milyar lirayı bulan pek çok eser, hizmet, projeyi resmen Erzurum'un istifadesine sunacağız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Kuzey Kıbrıs'taki vatandaşlarla buluşup hasbihal edecek ve onların fikirlerini alacaklarını belirterek, "Salgın şartlarının hafiflemesiyle yeniden hız verdiğimiz il ziyaretlerimizde milletimizle hasret gidermenin yanında teşkilatlarımızla da bir araya gelmeye hassasiyet gösteriyoruz. İstişare edenin pişmanlık duymayacağını müjdeleyen bir peygamberin ümmeti olarak, partimizdeki istişare kültürünü her seviyede ihya etmeye çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Biz, 13 milyon 500 bini aşan üye sayısıyla Türkiye'nin en büyük ailesiyiz"
Erdoğan, üyesi, il, ilçe, mahalle teşkilatı, belediyesi, genel merkeziyle "bir vücudun azaları" gibi olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
Biz, 13 milyon 500 bini aşan üye sayısıyla Türkiye'nin en büyük ailesiyiz. Görevimiz, unvanımız farklı olsa da hepimiz aynı davanın mensupları, aynı gönül harekatının neferleriyiz. Bu harekette belediye başkanının yükü ne kadar ağırsa, belediye meclis üyesinin de yükü ağırdır. Bu harekette ilçe başkanı görevi kadar önemliyse sandık müşahidinin, mahalle temsilcisinin de görevi önemlidir. Hatta bu harekette genel başkanın sorumluluğu ne kadar büyükse il başkanının, milletvekilinin sorumluluğu da aynı derecede büyüktür. Bu bakımdan sahadaki uç beylerimiz olan siz teşkilat mensuplarımızın görüşlerine, tespitlerine, tavsiyelerine büyük önem veriyoruz. Nasıl 20 sene önce yola sizlerle istişare ederek revan olmuşsak, 2023'e giden süreçte de yine sizlerin katkılarını almak istiyorum.
AK Parti'nin gücü değişime, dönüşüme açık olmasıdır
Erdoğan, özellikle il danışma toplantılarına, muhabbetlerini yeniledikleri, kardeşliklerini güçlendirdikleri birer demokrasi şöleni olarak baktıklarını belirterek bu toplantılar vasıtasıyla teşkilatın fotoğrafını çekip, güçlü ve zayıf yanlarını görüp geleceğe dair yol haritalarını belirlediklerini söyledi.
Bu toplantıları ve ziyaretleri artırarak devam ettirmekte kararlı olduklarına işaret eden Erdoğan, "AK Parti'nin alametifarikası 'ortak akla önem vermesi' yani 'kolektif akıl' dediğimiz bir akılla hareket etmesidir. Bu özelliğinden dolayı AK Parti kendini sürekli yenilemiş, güncellemiş, dinamizmini koruyabilmiştir. AK Parti'nin hızını kesmek için medya kampanyalarıyla siyaset mühendislikleriyle kurulan pek çok parti tarihinin tozlu sayfalarında şimdiden unutulmaya yüz tutmuşken, biz 'her dem yeni dirlikte bizden kim usanası' diyerek mücadelemizi sürdürüyoruz" diye konuştu.
"AK Parti iktidar gücünden bağımsız olarak Türk siyasetine halen yön veriyorsa, siyasetin gündemini belirliyorsa, 84 milyonun umudu olmaya devam ediyorsa bunun sebebi istişareye, değişime, dönüşüme açık olmasıdır" diyen Erdoğan, AK Parti'nin kuruluş felsefesinden ve prensiplerinden taviz vermeden kendini güncellemeyi başarabilmiş yegane siyasi hareket olduğunu, önümüzdeki dönemde de bu anlayışla çalışarak Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açan projeleri devreye almaya devam edeceklerini söyledi.
Yanlışlarımızı birbirimizin yüzüne cesaretle söylemekten çekinmeyeceğiz
Hazreti Muhammed'in "Tevazu yüceltir, kibir düşürür, gurur aldatır, haset bitirir." sözünü hatırlatan Erdoğan, "Bu nebevi tespit, geçmişteki başarılarımızın sırrı olduğu gibi gelecekteki başarılarımızın da pusulasıdır. Özünde tevazu, samimiyet ve gayretin olduğu bir siyaset tasavvurunu en tepeden, en ücraya kadar hakim kılmamız şarttır" diye konuştu.Erdoğan, şunları kaydetti:
Şunu unutmayın, davamızda karamsarlığa, umutsuzluğa, yeise yer olmadığı gibi rehavete, gevşemeye, atalete, nemelazımcılığa da yer yoktur. Elbette eleştirilerimizi yapacak, hatalarımızı, yanlışlarımızı birbirimizin yüzüne cesaretle söylemekten çekinmeyeceğiz. Ama çalışmalarımızı yürütürken tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenmeyi de bir an olsun ihmal etmeyeceğiz. Bize düşen çalışmak, çabalamak, kapısı çalınmadık hane, gönlü kazanılmadık insan bırakmayacak şekilde mücadelemizi sürdürmektir.
Gençlere seslenen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şunu hiçbir zaman unutmayacağız. Gayret bizden tevfik Allah'tandır. Zira kaderin de, zaferin de tek sahibi O'dur. Mülkün sahibi, zamanın sahibi, hayatın sahibi O'dur. 'Ol' deyince, olduran O'dur. Suları büklüm büklüm buran O'dur. Bugün burada kalplerimizi aşkla dolduran O'dur. Bizi bezm-i elestte birbirimize kardeş kılan O'dur. Ruz-i mahşerde bizi hesaba çekecek olan O'dur. Hepimiz ondan geldik ve yine ona döndürüleceğiz. Emir hak vaki olana kadar O'nun rızası için yaşayacak, O'nun rızası için çalışacak, koşacak, koşturacağız. 'Rabbim son nefesimize kadar istikametimizi, niyetimizi sıratı müstakim üzere tutsun' diyorum.
AA