Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Emre Kartaloğlu, çevreyi korumak için vergisel bazı yaptırımların uygulanması önerisinde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
DÜNYA gazetesine konuyla ilgili bir makale yazan Kartaloğlu, gelecek kuşaklara ve bütün canlılara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için devletlerin geleceğe yönelik hedefler koyduklarını ve bu hedeflere ulaşmak için uygulamaları gereken iktisadi ve mali politikalar belirlediklerini vurguladı.
“Dünya, ciddi yaşamsal sorunlarla karşı karşıya”
Sanayi devriminden bu yana dünyanın ortalama ısısının yaklaşık 1.1 derece arttığını belirten Emre Kartaloğlu, Paris İklim Anlaşmasıyla küresel ısı sıcaklığı artışının 2 derecenin altında kalması ve 1.5 dereceyi geçmemesinin hedeflendiğini belirterek, “Çünkü artışın 2 dereceyi geçmesi durumunda, dünyanın ciddi yaşamsal sorunlarla karşı karşıya kalacağı belirtiliyor” dedi.
Çevre vergileri neden gerekli?
Çevre vergileri ya da yeşil vergiler olarak tanımlanan vergilerin, enerji, ulaşım ve çevrenin kirletilen faaliyetler üzerine konulan vergiler olarak tanımlandığını ve bu vergileri “Pigouvian Vergileri” olarak da tanımlandığını belirten TÜRMOB Başkanı Kartaloğlu, “Arthur Pigou’nun görüşlerinden kaynaklanan bu vergiler, başkalarının faaliyetlerinde ayrıca maliyete neden olanların bu, maliyetlere katlanmasına, diğer bir ifade ile kirleten öder prensibine dayanıyor” görüşüne yer verdi.
Devletlerin uyguladıkları vergi politikalarıyla enerji üretimi ve tüketimi kararlarını etkileyip, yönlendirebildiklerine dikkat çeken Kartaloğlu, çevre vergilerinin de OECD’nin 1997 yılı tanımına göre çevreye kanıtlanmış negatif etkisini bulunan bir materyalin bir birimi üzerine konulan vergi olarak tanımlandığını belirterek, “Çevre vergileri, çevreye zararlı gaz salan, ticari ya da endüstriyel olarak çevreye atıklar veren ya da suları kirleten faaliyetler üzerine uyguluyorlar” dedi.
Avrupa Birliği’nin de bu kapsamda, 2030 ve 2050 yılları için daha yaşanılabilir bir kıta hedefiyle belirlediği iklim ve enerji politikalarında vergilendirmeye özel bir önem verdiğinin altını çizen TÜRMOB Başkanı, bu nedenle 2003 yılında değiştirilen Enerji Vergilendirme Direktifi’nin 2019 yılında tekrar gözden geçirildiğini de anımsattı.
“Marmara’daki müsilajın bir de iktisadi ve mali boyutu var”
Son günlerde Marmara Denizi’nde karşılaşılan deniz kirliliği diğer bir ifade ile “müsilaj” sorununun da güncel ve önemli bir konu haline geldiğine dikkat çeken TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu, bilim insanlarının Marmara Denizi’nin nasıl kurtulacağına ilişkin çalışmalar yaptıklarını belirterek konunun bir de iktisadi ve mali boyutu olduğunu vurguladı.
Mevcut kirliliğin giderilmesi kadar gelecekte olabilecek kirlenmenin de önüne geçilmesi gerektiğini kaydeden Kartaloğlu, “ Bunun için de iktisadi ve mali politikaların belirlenmesi, çevreye kirleten işletmelere ve faaliyetlere karşı önlemlerin alınması, vergi politikalarının geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
“Kanundaki cezalar etkin uygulanmıyor”
2872 sayılı Çevre Kanunu’nda bu tür faaliyetlere karşı mali yükümlülük ve cezalar getirildiğini ancak bunların etkin uygulanmadığını belirten TÜRMOB Başkanı, “Bunlara ilave olarak Marmara Denizine kirli atık bırakan işletmelere, daha yüksek gelir ve kurumlar vergisi oranlarının uygulanması, faaliyetlerine harç uygulanması, vergi teşvik ve iadelerden yararlandırılmamaları gibi önlemler uygulanabilir” önerilerinde bulundu.
Emre Kartaloğlu, gelecek kuşaklara ve tüm canlılara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için bu tür önlemlerin alınması ve gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini belirtti.
Independent Türkçe, Dünya