HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında son yapılan zamanlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Fiyat İstikrar Komitesi’nin ilk görevi zam yapmak oldu”
Dün Cumhurbaşkanı kararnamesi ile Fiyat İstikrar Komitesi kurulduğunu ve komitenin ilk görevinin fiyatların artmasını sağlayacak zamları gerçekleştirmek olduğunu kaydeden Oluç, “Aslında bu iktidar memura, emekliye ve halka karşı hile yapmıştır, tuzak kurmuştur. Böylelikle yılın ikinci yarısında emekliye ve memura ödenecek olan enflasyon farkını düşük tutmak hedeflenmiştir. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Elektrik ve doğalgaza yapılan zam ile memura ve emekliye kaşıkla verilecek olan fark, henüz verilmeden kepçeyle geri alınmıştır. Aslında dün söyledik bugün de söylüyoruz, AKP-MHP iktidarı devam ettiği sürece, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam ettiği müddetçe, ülkenin yönetimi Cumhur İttifakının elinde olduğu sürece işsizliğin, yoksulluğun, ekonomik krizin ve zam yağmurunun sonu gelmeyecektir” dedi.
“Halka ‘Porsiyonu küçültün’ önerisini ayıp olarak nitelendiriyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın israfla mücadele konusunda söylediği “porsiyon küçültün” önerisine tepki gösteren HDP’li Oluç şöyle konuştu:
“Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda, 1960’lardan bugüne Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda, böyle bir öneri ilk defa bir cumhurbaşkanı eşinde geliyor. Öneri neydi? Porsiyon küçültün! Cumhurbaşkanının eşi halka “porsiyon küçültün” dedi. Peki hangi koşullarda porsiyon küçültmeyi önerdi? Enflasyon almış başını gitmiş, işsizlik almış başını gitmiş, yoksulluk ve esnaf borcu almış başını gitmiş, yoksulluk sınırı Türk-İş’in açıklamasına göre 2 bin 865 lira olmuş, asgari ücret 2 bin 825 ile yani yoksulluk sınırı asgari ücretin üstüne çıkmış, 10 milyondan fazla asgari ücretli var Türkiye’de yani aileleri ile birlikte 40 milyon insan açlık sınırı altında yaşıyor ve Cumhurbaşkanının eşi diyor ki, “porsiyon küçültün”. Daha neyi küçültecekler, halkın küçülteceği bir şey kalmadı, halkın sofrasında bir şey bırakmadınız. Bunu gerçekten siyasi olarak değerlendirmenin ötesinde insani açıdan böyle bir cümlenin kurulmasını ayıp olarak nitelendiriyoruz. Ayıp!”
“Saray'ın bir günlük harcaması 8.6 milyon TL’nin üzerinde”
Tasarruf genelgesinde Meclis ve Cumhurbaşkanlığı’nın muaf tutulduğunu hatırlatan Saruhan Oluç, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı tasarruf etmediği takdirde açıklanan hiçbir yerin tasarruf etmesinin hiçbir anlamı yoktur” dedi.
2020 yılında Cumhurbaşkanlığı’na ayrılan bütçeye göre, Saray'ın bir günlük harcamasının 8.6 milyon TL’nin üzerinde olduğunu kaydeden Oluç, “Bu rakam 3700’den fazla asgari ücretlinin 1 aylık maaşına denk geliyor. Saray'da tasarruf yapmayacaksanız da nerede yapacaksınız?” diye konuştu.
“İnsanlar hesabını sandıkta soracaktır”
Yaşanan çoklu krizin nedeninin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu ve bu sistem devam ettiği ve tek adam kararları işlediği müddetçe de bu krizlerin atlatılmasının kesinlikle mümkün olmayacağını öne süren Oluç, “Bir kez daha çağrı yapalım: Halkın sofrasında bir şey bırakmadınız; dar gelirliye, emekçiye, işçiye, emekliye, yaşlıya, gence, kadına, çiftçiye ve esnafa büyük zarar veriyorsunuz. Bu verdiğiniz zararların hesabını insanların tamamı sizden günü geldiğinde sandıkta soracaktır, halk bunların hesabını siyasi olarak soracaktır” dedi.
Independent Türkçe