Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar NATO Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi Komutanlığı'nın açılışında konuştu.
"NATO müttefiklerimiz, dünyanın birçok bölgesinde terör örgütlerine karşı kararlılıkla mücadele etmişlerse de maalesef PKK/YPG terör örgütüne karşı aynı kararlı duruşu göstermemiştir" diyen Akar, şunları kaydetti:
Türkiye, ulusal güvenliğini ve bölgesel istikrarı tehdit eden PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütünün Suriye’nin kuzeyindeki eylemlerine karşı, birlikte mücadele için müttefiklerine sayısız çağrıda bulunmuştur. Defalarca NATO müttefiklerimize Suriye’de bir güvenli bölge oluşturulmasını önerdik ve birlikte bazı planlar üzerinde mutabık kaldık. Ne var ki bu mutabakatların gereği yerine getirilmedi ve Türkiye terörle mücadelede yalnız bırakıldı. Türkiye, Suriye halkının acılarını dindirmek için en büyük yükü omuzlamış NATO ülkesidir ve Türk Silahlı Kuvvetleri de DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışan tek NATO ordusudur. Beklentimiz, terörle mücadele konusunda müttefiklerimizin bizimle ortak hareket etmeleri, Türkiye’nin ciddi güvenlik kaygılarına birlikte çözüm aramaları ve yanımızda durmalarıdır. Tüm komşularımızın sınırlarına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılıyız. Kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında gözümüz yoktur. Mücadelemiz, terörledir, teröristledir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
S-400 hava ve füze savunma sistemi tedariki
ABD Savunma Bakanı Llyod James Austin ile dün akşam telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini hatırlatan Akar, görüşmeyi açık, yapıcı ve olumlu bir görüşme olarak nitelendirdi. Akar, "Devlet başkanlarımızın verecekleri kararlara göre gerekli çalışmaları yerine getireceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin ABD’den Patriot, Fransa-İtalya’dan SAMP-T alma girişimlerinde bulunduğunu, ancak girişimlerin karşılıksız kaldığını aktaran Akar "Bunun üzerine istediğimiz şartları sağlayan Rusya’dan S-400 hava ve füze savunma sistemlerini satın aldık. Bunları gizli saklı yapmadık, gizli bir gündemimiz hiçbir zaman olmadı. Bu sistemleri almaktaki temel amacımız, ülkemizi ve 84 milyon vatandaşımızı havadan gelecek muhtemel tehditlere karşı savunmaktır. Muhataplarımızın bu konuda teknik anlamda kaygısını ele almaya hazır olduğumuzu da defalarca belirttik. Görüşmelerde açık ve şeffaf davranıyoruz. Makul ve mantıklı çözümler her zaman mümkün. Türkiye'nin NATO'ya katkısı ve NATO'nun Türkiye ile iş birliği, F-35'lerden, S-400’lerden çok daha derin ve kapsamlıdır. Bunu, NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg de açıkça ifade etmiştir. Sonuç olarak, Türkiye’nin içinde olduğu NATO, daha anlamlı ve daha güçlüdür ve geleceğe daha emin adımlarla ilerleyecektir" diye konuştu.
AA