Ali Dağlar
HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Roboski katliamının yıldönümü nedeniyle bir tweet attı. Binlerce beğeni ve retweet alan tweet'te Şık “Davanın atıldığı dipsiz kuyunun kapağını, özensizliğiyle bir avukatın kapattığını ve yeniden baro başkanı seçildiğini de unutmayalım” diyordu.
“...Kanımız bile doğru dürüst akmadı/Bir sürü çocuğu öldürdüler.” (T.Uyar)#Roboski7YılOldu katiller ve emri verenler yargılanmadı unutmayalım.
— ahmet şık (@sahmetsahmet) 27 Aralık 2018
Davanın atıldığı dipsiz kuyunun kapağını, özensizliğiyle bir avukatın kapattığını ve yeniden baro başkanı seçildiğini de unutmayalım.
Ahmet Şık’ın işaret ettiği isim, Şırnak Baro Başkanlığı'na 3 oy farkla bu yıl yeniden seçilen Nuşirvan Elçi’ydi. Independent Türkçe’ye konuşan HDP’li vekil Ahmet Şık, tweet'iyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Tweet'im eleştirel bir bakış içeriyor tabii ki. Mağdur yakınları hakkında, sonraki süreçte hak savunuculuğu bağlamında hem AYM (Anayasa Mahkemesi) kararı, hem AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararı hukuk bağlamından çıkarılıp, usul bağlamına oturtularak siyasi bir karar verilmiştir. Hem AYM, hem AİHM’in, bir avukat hatasını cezalandırıcı duruma düşüp, hukuku göz ardı etmesinden bahsediyoruz. Kaldı ki AYM üyesi Osman Paksüt’ün, avukat hatasının, davanın esası üzerinden dikkate alınmaması yönünde muhalefet şerhi bulunuyor. Çoluk çocuk onlarca insanın katlinden bahsediyoruz burada. Hukuk nosyonu üzerinden baktığımda, tamamen siyasi kararlar veren yönetenlerin çıkarı üzerinden gören iki kurum olarak görüyorum. Siyasi yapıların, birbirinin eksiklerini eleştirdiği şey, böyle bir konuda yenilir yutulur hatanın nasıl yapıldığı, bunu yapanların herhangi bir sorumluluk üstlenmemesi, kendisine hak savunucusu diyen meslek grubu ve siyasetçilerden eleştiri konusu olması söz konusu. Devletin kamburuyla mücadele ederken, kendi kamburumuzu görmezden gelemeyiz.”
AİHM, AYM kararını gerekçe gösterip davayı reddetti
AİHM, TSK’nın 28 Aralık 2011’de Roboski’de düzenlediği bombardıman sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerinin başvurularını, iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle oy birliğiyle kabul edilemez bulmuştu. İç hukuk yollarının tükenmeme gerekçesi ise, AYM’ye 2014 yılında yapılan başvurunun, Roboskili ailelerin avukatlarının belgelerde tespit edilen eksiklikleri öngörülen sürede gidermemiş olması ve bu doğrultuda geçerli mazeret sunulmaması gerekçesiyle ret kararı vermesiydi.
AİHM kararında, “AYM’nin kararında keyfi ve mantıksız hiçbir şey görmemektedir” denildi. Bu karar hukukçular arasında tartışma yarattı. Hukukçuların bir kısmı AİHM’in doğru karar verdiğini belirterek sorumluluğun AYM sürecinde Roboskili aileleri temsil eden avukatlarda olduğu yorumunda bulundu. Aralarında AİHM başvurusunu gerçekleştiren avukatların da bulunduğu diğer grup ise ‘şekilci’ davrandığı eleştirisinde bulundukları AİHM’in başvuruyu esastan değerlendirmesi gerektiğini savundu.
AİHM reddinden sorumlu görülen isim Nuşirvan Elçi
Roboskililer, AİHM’in başvuruyu reddetmesinde Şırnak Barosu’na kısa süre önce 3 oy farkla yeniden seçilen Nuşirvan Elçi’nin rolünün olduğunu iddia etmişti. Roboski mağdurlarından Veli Encü de eksik evrak konusunda yaşanan sorunun Şırnak Barosu’ndan kaynaklandığını öne sürmüştü, hedefinde dönemin Şırnak Baro Başkanı Elçi vardı. Nuşirvan Elçi, Roboski dosyasında yaşanan sorunun barolarına bağlı avukatlardan kaynaklanmadığı savunmasında bulundu, yargının dosyayı siyasi saiklerle ele aldığını iddia etti.
Sosyal medya hesaplarında Roboski avukatları arasında tartışmalar yaşanmıştı. Avukat Mert Yaşar’ın, AYM tarafından talep edilen belgeleri geç, gerekçe olarak gösterdiği sağlık raporunu da 1 ay sonra AYM’ye gönderdiğini söylediği isim avukat Elçi idi. Yaşar, “Avukat süreyi kaçırmış. AYM’nin, AİHM’nin ne günahı var? Kimse avukatın ismini yazıp eleştirmiyor. Vatandaş, avukat yardımı olmadan başvursaydı anlardım. Usul kurallarını kim için ne kadar esneteceğiz?” sorusunu yöneltmişti.