İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Fox TV ekranlarında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gelin Hanım beni Netanyahu'nun yerine koyuyor sonra da memleketim Rize'ye gidiyor. Rize'de gayet güzel bir ders veriliyor. Sen Rize'nin uşağına böyle hakaret edip, Netanyahu yerine koymaya çalışırsan yapılacak olan budur. Yine dua etsin ki, Gelin Hanım'a çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Daha neler olacak, neler. Bunlar iyi günler" açıklamasının ardından tekrar gündeme gelen Rize ziyaretine ilişkin de konuştu.
"Netanyahu ile siyaset yapma anlayışlarını benzettim"
Akşener şunları kaydetti:
Rize'ye benim gidişim bayramdan önce TV kanalında ilan edildi. İlginç bir biçimde, Erdoğan'a siyaset etme biçimi açısında dünya sultancıl yönetim diye bir kavram var. Diktatör dememeye gayret ederim. Bir siyasetçiye yakıştırmıyorum. Netanyahu ile siyaset yapma anlayışlarını benzettim. Bu derece çarptırılacağı hiç aklıma gelmemişti. Bizzat Erdoğan tarafından çok ağır çarptırıldı. Çünkü o sırada Sedat Peker videolar yayınlamaya başladı ve çok ağır iddiların bulunduğu videolar. Başlangıçta bu videolarla ilgili nasıl bir tutum alacağımızı bilemedik. Çünkü bir aile meselesi var. Bildiğiniz evin içinde çoluk çocuk kavgası gibi. Bir eski içişleri bakanı olarak söylüyorum. Devletin bu hale gelmesi çok çirkin.
Netanyahu için "katil" ifadesini kullanan Akşener, "Filistinliler üzerinden kutuplaştıran iğrenç bir adam. O başka bir şey. Ya kızabilir, kızmasına hiç itirazım yok. Bunun yolu nedir, mahkemeye verir nitekim verdi. Siyasi olarak birçok şey söyleyebilirsin, nitekim söylendi ama bunun yolu kalkıp da bir şehirde saldırı haline dönüştürülmesini kabul etmem mümkün değil" diye konuştu.
"Sedat Peker'e cevap veremedikleri için kullandılar"
Netanyahu konusundaki benzetmesinin çarpıltıdığını tekrarlayan Akşener şöyle devam etti:
Bu çarpıtmanın da tamamen, o Sedat Peker'in videoları üzerinden cevap verilemediği için, eylem yapılamadığı için, savcılar harekete geçirelemediği için, içişleri bakanı ile ilgili bir tavır konulamadığı için, vatandaş sormaya başladığı için, onu örtmek için bir manivela olarak kullandılar. Çarpıttılar. Ben de bunu anlayışla karşladım. Ben de gittim Rize'ye, aklıma bile gelmedi.
"Muhalefete tehdit"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını tehdit olarak değerlendiren Akşener; "Bu tehditlerin hiçbirine pabuç bırakacak bir insan değilim. Sayın Erdoğan, genellikle şehirler üzerinden tanzim etmeye çalıştı. Meral Akşener ya da bir başka siyasetçi Rize'ye gidemez. Niye? Rize Erdoğan'ın. Böyle bir şey olmaz. AK Parti Genel Başkanı olarak konuştu, AK Parti Genel Başkanı olarak konuşması bile son derece çirkin. Buna pabuç bırakılır mı? Ben bırakmam. Bu hafta yine gezeceğim, ben görevimi yerine getireceğim. Benim üzerimden muhalefete yapılan tehdit 'oturun yerinize'. Çünkü beyefendiler oturuyor, gezmiyor" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Gelin hanım" ifadesiden rahatsız olmadığını kaydeden Akşener, "Benim de o zaman kendisine muhterem kayınbirader demem lazım, orada bir sorun yok. Ben Rizeli bir ailenin gelini olmaktan gurur duyuyorum. Fakat onun içinde bir küçümseme var, onu da vatandaşın gözüne bırakıyorum. Bu bir zihniyet meselesi" dedi.
"Seçime ortak bir adayla gidilmesinde fayda var"
Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin soruları da yanıtlayan Akşener şunları kaydetti:
Ben mesela kendimle ilgili çok net bir şey söyleyeyim. Şahsi bir hedefe adım atmıyorum, atmayacağım. ortak bir adayla gidilmesinde fayda var. Ama bugünden bunları konuşmanın aradaki birlikteliğe zarar verebileceğini düşündüğüm için, yani seçim zamanı bunun oturulup konuşulması gerekiyor. Daha erken, yeni kurulmuş partiler var, o partilerin adımlarını nasıl atacaklarını görmemiz lazım. Ama ben Meral Akşener olarak, bu birlikteliğe zarar verecek bunu bozmaya yönelik adım atmayacağım.
Akşener: Mustafa Çalışkan, Soylu'ya "Yüreğin yetiyorsa gel beni al' diyor
İçişleri Bakanı Soylu'nun Sedat Peker'e koruma polisi verilmesinde sorumluluğuna işaret ettiği Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan, Cumhuriyet'e yaptğı açıklamalarda "Türkiye’deki en dürüst insanı neden dolayı açığa alacaklar çok merak ediyorum. Çıksın bir görelim bakalım. Türkiye’de insanlar var. Dürüst siyasetçiler var. En başta Sayın Cumhurbaşkanı var. Mustafa Çalışkan gibi bir insanı açığa kim alacak, nasıl alacak bir görelim bakalım. Çok merak ettim" ifadelerini kullandı.
Akşener de Çalışkan'ın sözlerini şöyle değerlendirdi:
Bir genel müdür yardımcısı izin almadan, bilgi vermeden siyasi bir demeç veremez. Sayın Soylu'ya diyor ki; "yüreğin yetiyorsa gel beni al, benim arkamda Sayın Cumhurbaşkanı var.
"Soylu 17-25 Aralık'taki para sayma makinelerini doğruladı"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarını "rezalet" olarak yorumlayan Akşener, "Sayın Erdoğan bir şekilde savcıları göreve çağırmazsa, sayın Soylu da kendi isteğiyle veya Erdoğan'ın isteğiyle bir süre kenara çekilmezse vatandaşlar bu iddiaların doğru olduğuna inanıyor, gerçek olduğuna inanıyor. Bizzat Soylu tarafından bazı iddiaların doğru olduğu televizyon ekranlarında fahiş edildi. 17-25 Aralık ile ilgili ağzını açanın FETÖ'cü ilan edildiği bu ülkede, bugünün İçişleri Bakanı 17-25 Aralık'taki bu para sayma makinelerini eleştirdi ve doğruladı. Vatandaş bunları görüyor" dedi.
Independent Türkçe