Bitcoin ve kripto paralar geleceğin doğru yatırım yöntemi mi?

"Yatırımın amacı paradan hızlıca para kazanmak değildir. Paranızı muhafaza etmek ve piyasadaki o anki faizi ve getiriyi en verimli şekilde kazanmasını sağlamaktır"

Fotoğraf: PixaBay

Günümüz dünyası coronavirüs nedeniyle hızla dijitale doğru yöneliyor. Bu süreçte de ekonominin nabzı da dijital dünyada tutulmaya başladı. İlk kripto para olan Bitcoin ile birlikte, kripto para teknolojisi de son dönemlerde en çok gündeme gelen konular arasında olmayı sürdürüyor.  Doğru yatırım yöntemi ne? Geleceğin yatırım aracı olarak görülmesi doğru mu? Hukuki olarak güvence altına alınması için neler yapılmalı?

Kripto para ile ilgili son dönemlerde yaşananlar bazıları için dolandırıcılık yöntemi iken, bazıları için ise kazanç kapısı oluyor. Çok kazanan da oluyor, sonu intiharla biten kayıplar da yaşanabiliyor. Dünya çapında trader’lik yapanlar bir Coin’in hangi gün, hangi tarihte nerede olacağını bildiklerini iddia ediyorlar. Grafiklere bakarak bu sonuçları çıkarttıklarını söylüyorlar.  

Merak edilenleri Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Ekonomi Bölümü'nden Doç. Dr. Alp Şimşek ve  Silikon Vadisi’nde veri biliminin ve kripto paranın nabzını tutan Can Çolakoğlu  ile konuştuk.

"Bitcoin teknik olarak para olmasına rağmen uygulamada yatırım aracı olarak düşünmekte fayda var"

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Matematik ve Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinden mezun olduktan sonra doktorasını Ekonomi Bölümünde yaptıktan sonra Harvard Üniversitesi’nde çalışan Doç. Dr. Alp Şimşek, şu anda MIT Ekonomi Bölümü'nde çalışmalarını sürdürüyor.

"Bitcoin blokzincir teknolojisine dayanan dijital bir para çeşidi" diyen Şimşek, "Normalde kullandığımız TL ve Dolar gibi paralardan temel farkı piyasada dolaşan para miktarının bir algoritmaya göre belirlenmesi ve belli bir miktarın üzerine çıkamaması. Miktarının sınırlı olması açıdan altınla benzerlik gösteriyor. TL ve Dolar gibi paraların miktarı ise, Merkez Bankaları tarafından kontrol ediliyor. Modern Merkez Bankaları para miktarını fiyat istikrarını sağlayacak şekilde ekonominin ihtiyacına göre arttırıyor ya da azaltıyor. Paranın ekonomide oynayabileceği üç rol var: hesap birimi (ürünleri para cinsinden fiyatlıyoruz), değiş tokuş aracı (para kullanarak alışveriş yapıyoruz), yatırım aracı (parayı biriktirebiliyoruz). Bitcoin’in şu anda oynadığı en önemli rol yatırım aracı. Hesap birimi rolünü oynayamıyor ve oynayacak gibi de görünmüyor. Değiş tokuş aracı olarak da sınırlı bir kullanımı var. Bitcoin teknik olarak para olmasına rağmen uygulamada yatırım aracı olarak düşünmekte fayda var. Bu açıdan da altınla benzerlik gösteriyor" diyor.

"Grafiklere bakarak sonuç çıkardıklarını söyleyenler, insanları yanlış yönlendiriyor"

Düşüş olduğunda geri yükselebildiğini söyleyen Şimşek, şu bilgileri veriyor:

"Ama daha fazla da düşebilir. Piyasadaki diğer yatırım araçları gibi Bitcoin’in de fiyat hareketlerini önceden tahmin etmek çok zor. Fiyat hareketleri piyasadaki talebin değişimine göre belirleniyor. Bu talep değişimlerinin önceden tahmin edilebilirliği çok düşük. Fiyatların tahmin edilemez olmasının finansta bir adı var: "rastgele yürüyüş (random walk) hipotezi." Bu hipotez denge durumunda fiyatların büyük ölçüde rastgele bir seri gibi hareket ettiğini yani fiyat hareketlerini tahmin etmenin zor olduğunu söylüyor. Grafiklere bakarak sonuç çıkardıklarını söyleyenler, insanları yanlış yönlendiriyor. Bu konuda çok fazla empirik çalışma var. Örneğin, borsada sadece yakın zamandaki fiyat değişikliklerine bakarak fiyatın gideceği yönü tahmin etmek büyük ölçüde mümkün değil. Borsada bildiklerimize dayanarak Bitcoin’deki hareketlerin de büyük ölçüde tahmin edilemez olduğunu söyleyebiliriz. Fiyatların gideceği yönün zor tahmin edilmesinin temel bir sebebi var: Kolayca tahmin edilseydi herkes para kazanırdı! Mesela fiyat artacak ve bunu çok kişi biliyor diyelim. O halde talep artardı ve şu andaki fiyat beklenen artışı zaten yansıtırdı! Denge durumunda fiyatın artma ve düşme ihtimali birbirine yakın oluyor. Fiyat tam olarak olmasa da büyük ölçüde rastgele bir seri gibi hareket ediyor."

MIT Ekonomi Bölümü'nden Doç. Dr.  Alp Şimşek .jpg

MIT Ekonomi Bölümü'nden Doç. Dr. Alp Şimşek / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Hacklenme, hırsızlık gibi olaylar olduğu zaman şikâyet edebileceğiniz bir merci bulmak zor"

Geçtiğimiz günlerde yaşanan bitcoin sitelerinin kapanması, yatırım yapanların paralarının güvence altında olmadığını gösterdiğine dikkat çeken Şimşek, "Bitcoin’in merkezi otoriteye bağlı olmaması denetlenmesini de daha zor hale getiriyor. "Otoritesizlik" Bitcoin’in avantajı gibi sunulsa da aslında dezavantaj olduğu yönler de var. Hacklenme, hırsızlık gibi olaylar olduğu zaman şikâyet edebileceğiniz bir merci bulmak zor" uyarısında bulunuyor.  

"Paradan hızlıca para kazanma hissi ağır basıyor ve insanlar çok fazla gereksiz alım satım yapıyor"

"Doğru yatırımı anlamak için "yatırımın amacı nedir?" sorusuyla başlamak lazım" diyen Şimşek, şu bilgileri verdi:

"Yatırımın amacı paradan hızlıca para kazanmak değildir. Paranızı muhafaza etmek ve piyasadaki o anki faizi ve getiriyi en verimli şekilde kazanmasını sağlamaktır. Çalışmadan para kazanılmadığı gibi paradan da hızlıca para kazanılmıyor. Yatırım portföyü oluşturmadan önce bu mantaliteyi iyice benimsemek gerekiyor. Piyasadaki faizi en verimli şekilde kazanmak için paranızı çeşitli yatırım araçlarına yayıp bırakmanız gerekiyor. Risk iştahınıza göre, bir kısmını bankada faizde ve bir kısmını da riskli araçlarda tutmalısınız. Riskli araçlarda tuttuğunuz parayı yayabildiğiniz kadar yaymalısınız: borsa, bonolar, ev ve arsa, döviz, yabancı borsalar. Ne kadar yayabilirseniz o kadar iyi. Bu konudaki prensip "yumurtaların hepsini aynı sepete koyma" prensibi. Paranızı ne kadar çok yayarsanız riski o kadar azaltmış olursunuz. Paranızı yayıp bıraktıktan sonra sağdan solan gelen tavsiyelere, tüyolara vs kulak tıkamanız gerekiyor. Yatırım konusunda yapılan en büyük hata çok fazla alim satım yapmak. Paradan hızlıca para kazanma hissi ağır basıyor ve insanlar çok fazla gereksiz alım satım yapıyor. Paradan para kazanmak için yapılan bu alışverişlere kısaca "spekülasyon" diyoruz. Spekülasyon konusunda çok fazla çalışma var. Spekülasyon yapanların performansı parasını yayıp bırakanların performansından ortalamada çok daha düşük oluyor. Sebebi de fiyatlar büyük ölçüde tahmin edilebilir değil. O yüzden fiyatlar çıkacak diye alan ya da düşecek diye satanlar kar edemedikleri gibi tam tersi zarar ediyorlar. Aracı masraflarını ve fiyat makaslarını ödedikleriyle kalıyorlar. Üstelik bireysel yatırımcılar zamanlamayı da ortalamada yanlış yapıyorlar. Mesela fiyat düşmeden önce alıyorlar ya da çıkmadan önce satıyorlar."

"Bitcoin’e ve diğer kripto araçlara yatırımı şu anda tavsiye etmiyorum"

Piyasalarda spekülasyon yapmayı kumar oynamaya benzeten Şimşek, "Kumarhanelerde bazen kazanabilirsiniz fakat ortalamada kaybedersiniz. "Kumarhane her zaman kazanır" diye bir söz vardır. Finans piyasalarında da spekülasyon yapan bireysel yatırımcılar ortalamada kaybediyor, aracı kuruluşlar ve kurumsal yatırımcılar ortalamada kazanıyor. Bitcoin ve diğer kripto yatırım araçları şu anda fazlasıyla spekülatif. Çoğu yatırımcı paradan para kazanmak için alım satım yapıyor. Bazıları kazansa da ortalama bireysel yatırımcı bu işten zarar edecek. O yüzden Bitcoin’e ve diğer kripto araçlara yatırımı şu anda tavsiye etmiyorum. Spekülasyon fiyatları da daha oynak hale getiriyor. Bazı kripto piyasaları borsadan bile riskli! Bunlar şu anda sağlıklı yatırım araçları değil. İleride bu durum değişebilir. Spekülasyon ve fiyat oynaklığı azalırsa bir noktada yatırımlarınızın çok küçük bir kısmını kripto araçlara koymak mantıklı olabilir. "Yumurtaların hepsini aynı sepete koyma" prensibi ışığında riski yayacağınız küçük sepetlerden biri de bu olabilir, altın gibi" diye öneride bulunuyor.

"Bitcoin’i de herhangi bir yatırım aracı olarak görebiliriz"

Sabancı Üniversitesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra ABD’deki Stanford Üniversitesi’nde Yönetim Bilimleri ve Mühendisliği bölümünde yüksek lisans yapan Can Çolakoğlu, Intel ve Bosch gibi şirketlerde proje ve ürün yönetimi yaptıktan sonra veri bilimi alanına geçiş yaparak Coinbase’de veri bilimci olarak çalışıyor. Can Çolakoğlu, Silikon Vadisi’nde veri biliminin ve kripto paranın nabzını tutuyor.

"Bitcoin, Satoshi Nakomoto takma adlı kişi veya kişilerin 2008 yılında yayınladığı bir makaleyle gün ışığına çıkan ilk kripto para" diyen Çolakoğlu, "Bugün gündemimizde olan kriptolamaların birçoğunun hem ideolojik hem de teknik olarak ilham kaynağı Bitcoin (BTC). Bitcoin’i gerçek anlamda dijital kılan şey aslında blok zinciri adını verdiğimiz teknoloji. Blok zinciri yoluyla Bitcoin işlemlerinin gerçekliği networkun tamamı tarafından sürekli onaylanıyor, bu sayede de paranın kopyalanması ya da kayıtların değiştirilmesi mümkün olmuyor. Bitcoin’i bugün kripto para borsalarından temin etmek mümkün. Ülkelerin bu konudaki yasal düzenlemesine bağlı olarak işlem gösteren bu borsalarda kullanıcılar TL, Dolar veya Euro gibi fiyat para birimleriyle kripto para alıp satabiliyor. Bitcoin’i de herhangi bir yatırım aracı olarak görebiliriz aslında. Nasıl ki döviz, altın ya da emlak aldığınızda değeri her gün biraz değişiyor, piyasalara bağlı olarak büyük kayıplar veya karlar yaşanabiliyorsa Bitcoin’de de aynısı mümkün" diyor.

Silikon Vadisi’nde veri biliminin ve kripto paranın nabzını tutan Can Çolakoğlu  .jpg
Silikon Vadisi’nde veri biliminin ve kripto paranın nabzını tutan Can Çolakoğlu

 

"Birçok kripto para projesinin altında gerçek bir takım veya teknoloji olmadığı ve fırsatçılıktan ibaret olduğu bir gerçek"

Her ülkenin kendi para ve borsa düzenlemelerini yapma gücü ve yükümlülüğü olduğunu kaydeden Çolakoğlu, "Eğer devlet Bitcoin ve benzeri kripto paraların yatırımcı için güvenli olmadığına ya da ekonomi için faydalı olmadığına kanaat getirirse tabii ki bu yönde düzenleme yapabilir. Benim görüşüm her yeni teknoloji gibi kripto paraların da tabii ki risk içerdiği ve yatırımcıların araştırmalarını yapıp kendi risk profillerine göre hareket etmeleri gerektiği yönünde. Birçok kripto para projesinin altında gerçek bir takım veya teknoloji olmadığı ve fırsatçılıktan ibaret olduğu bir gerçek, kanımca teknoloji ilerleyip kullanım alanları yaygınlaştıkça bu tarz yalandan projelerin yok olduğunu ve gerçek değer yaratan projelerin öne çıktığını göreceğiz. Aynı zamanda Türkiye’nin de bu alanda dünyanın gerisinde kalmak istemeyeceğini tahmin ediyorum, o yüzden ilk reaksiyon olumsuz olsa da ileride umuyorum Türkiye’de de kripto paraları barındıracak yönetmelikler geliştirilecek" şeklinde konuşuyor. 

"Benim bu alanda yatırım yapan insanlara önerim kaybetmekten korkmayacakları paralarla yatırım yapmaları"

"Kripto paralar çok riskli yatırım araçları" diyen Çolakoğlu, şu önerilerde bulunuyor:

"Değerli metaller, hisse senetleri, bonolar, emlak vs. gibi alışık olduğumuz ve ciddi yönetmeliklere tabi varlıklara kıyasla çok daha büyük riskler içeriyor kripto paraya yatırım yapmak. Tabi risklerle birlikte büyük bir kazanç potansiyeli de var. Benim bu alanda yatırım yapan insanlara önerim kaybetmekten korkmayacakları paralarla yatırım yapmaları. Kripto paralar evi arabayı satıp yatırım yapılacak varlıklar değil, zaten zorlu ekonomik koşullarla karşı karşıya olan Türkiye’de olası bir kripto para krizinin insanları parasından etmesi çok korkutucu bir senaryo. Ben en azından Bitcoin’in altın gibi kabul görmüş bir varlık saklama aracına dönüşeceğine inanıyorum fakat bu riski yok etmiyor. Ayrıca yatırımcılar birim fiyatını düşük buldukları kripto paralara yönelebiliyor ve bu şekilde arkasında hiçbir temel gösterge olmayan, üzerinde hiç kimsenin çalışmadığı Dogecoin gibi projeler çok yükselebiliyor. Dogecoin’den para kazanan okuyucular alınmasın ama o kazancın kumardan farkı yok. Projeleri araştırmadan, kulla nim alanı var mı bakmadan yatırım yapmayın. "

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU