Gençler, ülkeyi terk etmek için farklı yollara başvurmaktan vazgeçmiyor... Arzova: Ülkedeki şartlar gençler için zorlaştı; Erkan: En önemli mesele gelecek kaygısı

Yeşil Kart (Green Card) başvurusu kabul edilen gençlerin sevinç naraları sosyal medyada viral olmuştu. Bu durum Türkiye'deki gidişatın sorgulanmasına yol açtı. Siyasiler, gençlere 'ülkenizde kalın' çağrısı yaparken uzmanlar, nedenlerini anlattı

Gençler Türkiye’yi neden terk etmek istiyor? / Fotoğraf: Twitter

Türkiye'de gençlerin iş ve eğitim gibi nedenlerle yurtdışına gitmek istemesi uzun süredir tartışılan konulardan.

Daha üniversiteye başlamadan "işsiz kalacağım" endişesine kapılan gençler, mezun olduktan sonra bir işe girebilmek için mücadele veriyor.

Özellikle pandemi süreciyle birlikte zor bir süreç geçiren gençler, çareyi yurtdışına çıkmakta görüyor.

ABD'de kalıcı oturma ve çalışma imkanı sağlayan Yeşil Kart (Green Card) başvurusu kabul edilen 3 gencin sevinç gösterisi yer aldığı videonun sosyal medyaya düşmesi konuyu tekrar gündeme getirdi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Yurtdışına çıktığı için sevinç gösterisinde bulunan gençler, siyasetçilerin de gündemindeydi.

"Türkiye insanların yaşamak istemediği bir ülke haline geldi"

Önceki gün Halk TV'de bir programa katılan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, "Gençler başka bir ülkede çalışma izni aldı diye bu kadar sevinmesi normal bir şey mi?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı, Adalet ve İçişleri Bakanı'na seslenen Babacan, "Görmek istediğiniz ülke böyle bir ülke mi? Türkiye insanların yaşamak istemediği, hukukun olmadığı, haksızlığın olduğu ve çetelerin sokakta rahatça gezdiği bir ülke haline geldi" dedi.

"Sizden sabır bekliyorum, ülkenizde kalın"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dün gece sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda, gençlerin ülkeyi terk etme isteği nedeniyle gözüne uyku girmediğini söyledi.

"Gençleri ülkeyi terk edecek hale kimler getirdi?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Emin olun çok üzgünüm. Sizden biraz sabır istiyorum. Elinizden alınan tüm hakları size iade edeceğim. Tamamını telafi edeceğim. Vallahi de billahi de telafi edeceğim. Ülkenizde kalın, biz sizi seviyoruz" ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan sosyolog, ekonomist ve siyasetçiler, gençlerin yurtdışına çıkışını işsizlik ve gelecek kaygısına bağladı.

"Gençlerin en önemli meselesi gelecek kaygısı"

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, Avrupalıların ABD'yi keşfettiğinden beri bir Amerikan rüyası olduğunu ama son dönemlerde bunun tehlikeli bir boyuta ulaştığını söyledi.

Gelişmiş ülkelerin Türkiye gibi ülkelerin yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürürken şimdi de daha önemlisi insanlarını sömürdüğünü kaydeden Erkan, "En büyük sorun bu gençlerin önemli bir kısmı iyi eğitim almış olmaları. Hepsi kendi ülkesinin kaynaklarıyla eğitim almış ama bilgi ve tecrübelerini başka ülkelerde değerlendirmeye çalışıyorlar" dedi.

 

Rüstem Erkan
Rüstem Erkan / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Genç işsizliğin yüksek olduğu ülkelerde sözkonusu arayışların ortaya çıktığını belirten Erkan, "Şimdiki gençlerin en önemli meselesi gelecek kaygısı. Yani öngörülebilir bir gelecek olmadığı zaman insanlar bu tür çeşitli arayışlara girebiliyor. Ayrıca büyük umutlarla gidenlerin bir kısmının da umutları karşılanmıyor onu da bilmek lazım. İnsan kaynağımız yok olmamalı" diye konuştu. 

Ülkelerin kendi gençliğinin geleceğini görebileceği bir sistem kurması gerektiğini ifade eden Erkan, ülkelerde geçici krizlerin olabileceğini belirterek, devamında şunları kaydetti:

"İnsanların kendi ülkesinde sorunlarını çözerek gelecek kurması daha iyi. Bu da temelde ülke ekonomisinin ve hukuk düzeninin herkese umut verebilecek bir sistemin kurulmasıyla olur. Sistemler toplumda belli kesimlere umut verdiği zaman diğerleri ister istemez başka arayışlara giriyor. Burada devletin en önemli görevi, herkese daha iyi bir yaşam sunulacağı yönünde bir kanaat oluşturması gerekiyor diye düşünüyorum."

Gençlerde kaygı düzeyinin daha yüksek olduğuna dikkat çeken Erkan, kendilerinin de aynı yaştayken benzer sorunlar ile karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

Bu konuyu sürekli dillendirmemek lazım. Çünkü bu insan kaynağımızın yok olmasına neden oluyor. ‘Gelecekte ülkede gençlere yer yok, yaşamları daha iyi olmayacak' gibi söylemler yanlış. Her zaman umudun olduğunu ve umudun gençler ile beraber sağlandığını bilmek gerekir. Kaçıştan çok düzelme yönünde umut vermek gerekir. Sistem, siyasetçiler ve kurumlar bu umudu verebilecek politikaları oluşturması çok önemlidir diye düşünüyorum.

"Ekonomik anlamda mutlu olma ihtimali ortadan kalktı"

Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi ekonomist Prof. Dr. Sabri Burak Arzova ise Türkiye'deki şartların gençler açısından çok zorlaştığı görüşünde.

 

Burak Arzova
Sabri Burak Arzova / Fotoğraf: Twitter

 

Ülkenin hem bireysel hem de düşünce özgürlüğü açısından geriye giden bir yapıya dönüştüğünü belirten Arzova, "Ekonomik anda kazançlar düşüyor, iş bulma umudu ortadan kalkıyor. Siyasi parti mensubu değilseniz iş bulmak zor. Sınavlarda bile bunu görüyoruz. Yaşanan bu güçlük ve zorluklar gençleri yıldırdı" değerlendirmesinde bulundu

Gençlerin ekonomik anlamda mutlu olma ihtimalinin ortadan kalktığının aktaran Arzova, "Gençler şunu görüyor; Türkiye'de kalıp en iyi üniversitelerinden birinde eğitim alsam bile bu eğitimin sonunda kazanacağım para örneğin ABD'deki Mc Donalds'ta part time çalışacağım paranın ücretine denk düşüyor. Dolayısıyla ücretler seviyesi çok düştüğü için gençlerin burada en azından ekonomik anlamda mutlu olma ihtimali ortadan kalktı. Onun için yurt dışına gitmek istiyorlar" ifadelerini kullandı.

Yakın gelecekte düzeleceğine dair bir umudun gözükmediğini savunan Arzova, düzelmesi için her şeyden önce zihniyetin değişmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela Türkiye yeni ekonomi konusunu anlamadığı ve yönetemediği için yasaklama yolunu seçiyor. UBER, PayPal ve Bookin.com gibi yeni ekonomiler birkaç basit örnek. Bu tür yasaklamalar basit gibi gözüküyor ama gençler bu yasaklarla yaşamak istemiyorlar. Bu nedenle iş yapmanın kolay, teknolojik gelişmenin son derece açık, düşünce ve ifade özgürlüğünün yoğun olduğu yerleri tercih ediyorlar. Sürekli gençler ile konuşuyorum. Tek istekleri yurt dışına gitmek. Bence sebep bu."

"Gençler iş beğenmiyor' söylemi doğru değil"

6 ayda Türkiye'nin her bölgesinden 33 ilde yaklaşık 2 bin aşkın genç ile birebir görüşme gerçekleştirdiğini kaydeden DEVA Partisi Gençlik Politikaları Başkanı Doğa Şanlıoğlu, gençleri sorunlarına bakıldığında bölgesel nüanslar olmakla birlikte 3 temel müşterek problemin çok belirgin bir şekilde öne çıktığını söyledi.

 

Doğa Şanlıoğlu
Doğa Şanlıoğlu / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

İşsizliğin en büyük problem olarak öne çıktığını ifade eden Şanlıoğlu, "Ne işte ne okulda dediğimiz bir ev genci tanımı hayatımıza girdi. Ev gençleri yaşadıkları maddi sıkıntının yanında birçok psikolojik-sosyolojik sorunlarla karşı karşıyalar" dedi.

Liyakatsizlikler ve yaşanan birçok hadisenin gençlerin adalete olan güvenlerini zayıflattığını dile getiren Şanlıoğlu, "Bir diğer sorun da eğitim sistemi. Türkiye'deki eğitim sistemi insanlara donanım sağlamadığı gibi bir istihdam da sağlamıyor" görüşünü dillendirdi. 

"Gençler iş beğenmiyor" söyleminin doğru olmadığını kaydeden Şanlıoğlu, meselenin plansızlıktan kaynaklandığını belirterek, şunları söyledi:

"Kocaeli'ye, Sakarya'ya gidiyorsunuz, sanayiciler mavi yakalıya ihtiyacımız olduğunda başvuru alamıyoruz, beyaz yaka aradığımızda ise binlerce başvuru alıyoruz diyorlar. Sorun plansızlıktan kaynaklanıyor. Çünkü eğitim sistemi güncel duruma ayak uyduramıyor. Mühendis olarak yetişen bir genci ustabaşı olarak alamazsınız. Eğitimi farklı. Sonrada gençler iş beğenmiyor deniliyor. Aslında oradaki temel sebep beğenme değil, plansızlıktır."

Ülkenin içinde bulunduğu durumun tek nedenle açıklanamayacağını aktaran Şanlıoğlu, "Birçok fonksiyonların bileşimi yani liyakatsizlikten tutun adaletsizliğe kadar, devam edin yasama, yürütme ve yargı dahil üç ayrı bacağın yürütmede toplanmasına kadar gider. Açıkçası bu çok boyutlu bir problemdir" şeklinde konuştu.

Kümülatif hatalar nedeniyle ülkenin şu an içinde bulunduğu duruma geldiğini ve buna rağmen geleceğe dair umudun olduğunu vurgulayan Şanlıoğlu, "Örneğin uçaklar tek bir hata nedeniyle düşmez. 5-6 hatanın silsilesi ile uçaklar düşer. Birçok hata sözkonusu ama buna rağmen geleceğe dair umut var. Çünkü ülkenin çok büyük potansiyeli var. Avrupa'nın en genç nüfusu bizde. Genç nüfus ciddi bir potansiyel enerji. Plansız yetişmeden kaynaklı genç nüfus kinetik enerjiye dönüşemiyor, oysa Türkiye çok rahatlıkla bunu yapabilir" ifadelerine yer verdi.

 

Gençler Türkiye’yi neden terk etmek istiyor?
Green Card çekilişini kazananlar, ABD'de ömür boyu oturma ve çalışma hakkı elde ediyor / Fotoğraf: Twitter

 

Green Card nedir ne işe yarar?

Amerikan Hükümeti, ABD vatandaşı olmayan kişilere özel olarak her yıl Dv Lottery (Diversity Visa Lottery) çekilişini düzenliyor. 

Çekilişi kazananlar, ABD'de ömür boyu oturma ve çalışma hakkı elde ediyor. 

Resmi ismi Permanent Resident Card (Daimi Oturma İzni) olmasına rağmen Green Card, yani Yeşil Kart deniyor.

DV Lottery çekilişi, Green Card almanın 7 yolundan biridir ve tamamen şansa bağlı. 

Dünyada her yıl yaklaşık 50-55 bin kişi buna hak kazanıyor. 

Türkiye'de ise bu sayı 1500-4000 arası değişiyor.

Yeşil Kart'a sahip olan biri ABD vatandaşı olmaz. 

Yalnızca ömür boyu oturma ve çalışma izni almış olur. 

Kendisiyle beraber varsa eşi ve 21 yaşın altındaki bekar çocuklarına da bu hak veriliyor.

Kart yatırım, akrabalık, evlilik, çalışma, sığınma, mültecilik, özel göçmenlik ve başvuru yoluyla alınıyor. 

Başvuru tamamen ücretsiz yapılıyor.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU