Türk jimnastiğine trampolinde ilk madalyaları getiren Çolak: Böyle büyük bir başarıyı elde ettiğimiz için gurur duyuyoruz; Karakuş: Düştüğümüz anlar oldu ama her düşüş bizi daha güçlü ayağa kaldırdı

Trampolin jimnastikte Türkiye'ye ilk madalyalarını getiren milli sporcular Elif Çolak ve Sıla Karakuş, turnuvada yaşadıklarını, kariyerlerini ve hedeflerini Independent Türkçe'ye anlattı

Türkiye, son yılların en dikkat çeken ve atılım gerçekleştirdiği olimpik braşlarından jimnastikte altın çağını yaşamaya devam ediyor.

Türk jimnastiği, Nazlı Savranbaşı, İbrahim Çolak, Ahmet Önder, Ferhat Arıcan; Duygu Doğan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina ve Eda Asar'dan oluşan "Altın kızlar" ile turnuvalara damga vurdu.  

Şimdi de trampolin jimnastik tarihinin Avrupa Şampiyonası'nda ilk madalyalarını kazanan Elif Çolak ve Sıla Karakuş'un getirdiği gurur yaşanıyor.

Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen Trampolin Jimnastik Avrupa Şampiyonası gençler senkronize finalinde Elif Çolak ve Sıla Karakuş, 44 bin 830 puanla gümüş madalya kazandı.

Milli sporcular, Türkiye'ye bu kategorideki ilk madalyaları kazandırarak isimlerini tarihe yazdırmayı başardı.

 

 

Türkiye'nin rekortmen jimnastikçileri Elif Çolak ve Sıla Karakuş, kariyerlerini, Avrupa Şampiyonası'nı ve bundan sonraki hedeflerini Independent Türkçe'ye anlattı.

17 yaşındaki Sıla ve 16 yaşındaki Elif, lisede eğitimlerini sürdürmelerinin yanı sıra antrenmanlarını da devam ettirerek Türk sporunu gelecekte daha iyi yerlere taşımanın gayreti içinde.

İki kardeşin büyüğü olan Sıla, henüz 5 yaşında başladığı jimnastik hikayesini şöyle anlatıyor:

Jimnastiğe 12 yıl önce ailemin yönlendirmesiyle adım attım. İlk başlarda artistik jimnastikle tanıştım. Daha sonra ise sonra antrenörlerimin yönlendirmesiyle trampolin jimnastikle devam ettim.

Ev hanımı bir anne ve makina mühendisi bir babanın küçük kızları Elif ise babasının yönlendirmesiyle jimnastiğe başladığını aktardı:

Babam küçük yaşlardayken televizyondan jimnastik yarışmalarını çok severek izlermiş. Daha sonra benim bu sporu yapmamı istemiş. O dönemler bağışıklığım çok düşük olduğu için beni jimnastik branşına yazdırmaya karar vermişler. Bu süreçte çevremdeki herkes de benden desteklerini esirgemedi. Jimnastik hikayem böyle başladı.

 

 

Pandemi sürecinde haftada 6 gün idmanlarını sürdürdüler

Çin'de ortaya çıkmasının ardından dünyayı etkisi alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, hayatın birçok alanında olduğu gibi spor camiasını da derinden etkiledi.

Milli sporculara oldukça yoğun ve zor antrenmanlara sahip olan jimnastikte pandemi dönemini nasıl geçirdiklerini sordum.

Pandemi döneminde tıpkı herkes gibi evde olduklarını kaydeden Sıla, zorlu süreci şu sözlerle anlattı:

Bu dönemde herkes gibi bizde evdeydik. Antrenmanlara gidemedik ama evde haftanın 3 günü tek, 3 günü de çift antrenman olmak üzere kondisyonerimizle birlikte çalışmalarımızı sürdürdük. 2021 Ocak ayından itibaren ayın 3 haftası takım arkadaşlarımızla birlikte Bolu'daki olimpik merkezde kamp yapmaya başladık. Hep birlikte birtakım olarak çalışmak gerçekten çok güzel bir motivasyon. Moralimizin bozulduğu anlar oldu, pes etmek istediğimiz anlar oldu, düştüğümüz anlar oldu ama her düşüşümüz bizi daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırdı. Bu bizim en büyük motivasyonumuz oldu.

Elif de tıpkı Sıla gibi pandemi sürecini evde ve Bolu'da geçiren sporculardan olduğunu anlattı:

Antrenmanlara gidemememize rağmen evde mental ve kondisyon antrenmanlarına devam ettik. 5 ay boyunca her ayın 3 haftasını Bolu'daki kamplarda geçirdik. Bir arada olmamız bizi en çok motive eden şeylerden biriydi. Aynı zamanda teknik kurulumuz, antrenörlerimiz, ailelerimiz ve çevremizde daha bir sürü kişinin bize güvendiğini görmek bizi daha çok motive etti. 

"Kendimize odaklandık ve en iyi şekilde yarıştık"

Bolu'da hazırlıklarını tamamlayan ve Rusya'ya hareket eden milli sporcular, burada oldukça başarılı sonuçlar elde etti.

Sıla Karakuş, Soçi'deki zorlu turnuvanın finalinde yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:

Final anında antrenörlerimizin bize her zaman söylediği tek şey kimseyi izlemememiz ve başkasının puanlarına bakmamamız oldu. Biz, her zaman kendimize odaklandık ve en iyi şekilde yarıştık.

Elif Ceren Çolak da tarihi final öncesi sadece kendi hareketlerine odaklandıklarını belirterek, "Başarabilirsiniz dediler. Biz de onlar ne dediyse onu yaptık" dedi.  

 

Elif-Sıla-Cimnastik Federasyonu.jpg

Fotoğraf: Türkiye Jimnastik Federasyonu

 

"Böyle büyük bir başarıyı elde ettiğimiz için çok mutluyuz"

Soçi'deki Trampolin Jimnastik Avrupa Şampiyonası gençler senkronize finalinde Elif Çolak ve Sıla Karakuş, 44 bin 830 puanla gümüş madalyaya uzanarak, tarihi bir başarıya imza attı.

Sıla, Türk ve dünya tarihine geçmenin nasıl bir his olduğunu, "Biz çok büyük bir başarı elde ettik. Bunun için gerçekten çok mutlu ve gururluyuz. Ancak bunun dışında, trampolin jimnastiği herkese duyurmanın verdiği mutluluğu da ayrıca yaşıyoruz" sözleriyle ifade ederken; Elif Çolak ise şu değerlendirmeyi yaptı: 

Böyle büyük bir başarıyı elde ettiğimiz için çok mutluyuz ve çok gurur duyuyoruz. Ayrıca bu madalya, branşımızın tanınması açısından da çok güzel oldu. Bunu bizim yapmamız ise bize ekstra bir mutluluk veriyor. 

"Suat Çelen, Türkiye'de jimnastiğin çıkış yapmasını sağlamıştır"

Türkiye son yıllarda jimnastik branşında birçok gurur kaynağı yetiştirdi ve burada hiç şüphesiz Türkiye Jimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen'in emekleri oldukça büyük.

Türk artistik jimnastiği ilk olarak 2012'de Göksu Üçtaş Şanlı ile olimpiyatlarda temsil edildi. 2016'da ise Tutya Yılmaz ve Ferhat Arıcan'la devam etti.

Bu yıl ise artistik jimnastikte 4 olimpiyat kotası var ve beşincisi için yoğun mesai harcanıyor.

 

 

Milli sporcular, Türk jimnastiğinin son yıllardaki başarısını da yorumlarken federasyon başkanı Suat Çelen'in sporcu geçmişine dikkat çekti.

Elif Çolak, "Sporcu psikolojisini anlayıp bize karşı çok iyi yaklaşması Türkiye’de jimnastiğin hızlı bir şekilde yayılmasının en büyük sebebidir" derken; Sıla Karakuş, şu yorumu yaptı:

Sporculukla ilgili her şeyi bilen ve birçok şey yaşamış olan biri olması, Türkiye'de jimnastiğin hızlı bir çıkış yapmasını sağlamıştır.

"En büyük hedefimiz 2024 olimpiyatlarında madalya"

Bundan sonraki ilk hedeflerinin yıl sonunda Azerbaycan'da yapılacak dünya şampiyonasında altın madalya kazanmak olduğunu dile getiren milli sporcuların asıl hedefleri ise 2024 olimpiyatlarından madalya ile dönmek.

 

Elif-Sıla-Cimnastik Federasyonu1.jpg

Fotoğraf: Türkiye Jimnastik Federasyonu

 

Sıla Karakuş, "İlk hedefimiz yıl sonunda Azerbaycan'da yapılacak olan dünya şampiyonasında madalya kazanmak. En büyük hedefimiz ise 2024 olimpiyat oyunlarında madalya elde etmek" derken, Elif Çolak ise şöyle konuştu:

Azerbaycan’da yapılacak olan dünya şampiyonasında da aynı şekilde madalya almayı hedefliyoruz. Aynı zamanda 2024 olimpiyatları için çalışmalarımıza devam ediyoruz. 

"Jimnastik her şeyin temelidir"

Türk ve dünya tarihine geçen genç sporcuların, jimnastiğe başlamak isteyen gençlere ve ebeveynlere tavsiyeleri de var.

"Spor demek disiplinli ve düzenli bir hayat demek" şeklinde konuşan Elif, şu öneriyi yaptı:

Çünkü bir sporcunun her şeyi programlıdır. Yatma saatinden tutun da yemek yediği, yattığı ve kalktığı saate kadar düzenlidir. Bunlar sporda çok önemli şeyler. Ailelerin çocukları özellikle küçük yaşta jimnastiğe başlatmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü jimnastik her şeyin temelidir. Jimnastikte devam etmek istemiyor olsa bile bu altyapıyı kazandığı için diğer branşları da daha kolay yapabilirler.

Jimnastiği tüm gençlere tavsiye ettiğini belirten Sıla ise sözlerini şu öneriyle sonlandırdı:

Her çocuğun mutlaka küçük yaşta başlaması gereken bir spor. Jimnastikçi olmayacaksa bile bu sporu yapması onun diğer sporlarda daha yetenekli olmasına katkı sağlar.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU