ABD Merkez Bankası'ndayken, sıklıkla gözlemlediğim bir şey vardı: Para politikasının yüzde 98'nin iletişim, yüzde 2'sin aksiyon olduğu.
2006'dan 2014'e kadar Amerikan Merkez Bankası Başkanlığı görevini yürüten Ben Bernanke, böyle demişti 2015'te kaleme aldığı blog yazısında.
Bernanke'nin bu sözleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yeni Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun Enflasyon Raporu sunumu sonrası sosyal medyada da paylaşıldı.
Zira, TCMB'nin yıl sonu enflasyon tahmininden çok Kavcıoğlu'nun ekonomist ve gazetecilerle iletişiminin yetersiz olduğu tartışıldı.
20 Mart'tan bu yana görevde olan Başkan'ın, gelen sorulara önceden hazırlanmış cevapları okuyup geçmesi, metin dışına hiç çıkmaması, bazı kişilerin sorularını almaması en fazla eleştirilen konuydu.
Esasen, Merkez Bankası Başkanı'nın muhtemel sorulara hazırlık yapması ya da toplantı sırasında yardımcıların yazılı notlarını paylaşması olağan dışı bir durum değil.
Ancak cevapların, Başkan'ın önündeki metinlerle sınırlı olup, daha geniş bir tartışma ortamının yaratılmaması, TCMB'nin gelecek politikalarına yönelik en önemli bilgilendirmesi olan Enflasyon Raporu sunumu için olumsuz bir durumdu.
Yüzde 5,4'ten yüzde 12'lere çıkan tahminler...
2019 başından itibaren toplam altı raporda yüzde 5,4, bir raporda yüzde 6,2, ocaktaki sunumda yüzde 9,4 olarak açıklanan 2021 enflasyon tahmini, bugünkü sunumda yüzde 12,2'ye yükseltildi.
Başkan Kavcıoğlu, “Politika faizini güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde enflasyonun üzerinde bir seviyede oluşturmaya devam edeceğiz” açıklamasını sıklıkla tekrarladı.
Kavcıoğlu'nun bahsettiği politika faizi, yüzde 19 seviyesinde. Son açıklanan mart ayı enflasyonu ise yüzde 16,19.
TCMB Başkanı, enflasyonun nisanda, yaklaşık yüzde 17'lik bir seviye ile zirveyi göreceğini, daha sonra buradan bir gerileme olacağını tahmin ettiklerini söyledi. Bu tahminin dayanağı ise ihracattaki normalleşme, gıda fiyatlarında düşüş beklentisi ve turizm sezonunun getireceği gelir.
"Teknik bir problem olmaması için" sorular önden istendi
Online olarak gerçekleşen Enflasyon Raporu sunumuna katılan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Caner Özdurak'a göre Amerikan Merkez Bankası'nın para politikasının yurtiçindeki makro değişkenlere nasıl etki edeceğine dair analizlerin bile olduğu, içeriği hayli dolu olan 65 sayfalık raporun sunumu düşük bir perdeden yapıldı.
“Bu sunum, kendine güvenli şekilde gümbür gümbür olmalıydı” diyen Özdurak, soruların daha önceden ayarlanmış olup olmayacağı ile ilgili bir spekülasyon yapılamayacağını ancak sunum öncesi kendilerine bir mail iletildiğini söyledi:
Toplantı öncesi gelen mailde şöyle bir ibare vardı: “Teknik olarak problem yaşanmaması için, isteyen herkes, saat 8 ile 10 arası önden sorularını gönderebilir”. Bu nedenle bazı soruların cevapları hazır olabilir. Bunu anlayabilirim ama tasvip ettiğim anlamına gelmez.
Özdurak'a göre esas konu yüzde 12,2'lik hedefin gerçekçiliği de değil.
“'Enflasyon hedefinin daha gerçekçi olması gerek' dendiği noktadaki gerçekçilik nedir?” sorusunu soran Caner Özdurak, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Tahminin yüzde 13 ya da 14 olarak açıklanması piyasa açısından bir fark yaratmaz. Zaten önden yüklemeli faiz artışlarıyla politika faizi yüzde 19'a kadar çıkmış durumda. ‘Yüzde 19'luk seviye, reel getiriyi sağlamak için bize yetecek' algısı zaten var.
Ancak piyasayı asıl etkileyecek olan, sunumun bugünkü gibi yapılmaması ve tekrar bir repütasyon kazancı olması olurdu.
“Merkez Bankası'nın ne açıkladığı ya da kimin açıkladığının çok önemi yok” diyen Özdurak'a göre Kavcıoğlu'nun TCMB Başkanı olmadan önce kaleme aldığı yazılarda düşük faiz yanlısı olduğunu açıklaması da önemli değil. Zira, faiz kararı, Merkez Bankası'nın görüşüyle belirlenmiyor:
O zamanki şapkası ile bu zamanki şapkası bambaşka. Ona biçilen bir rol var. O da o rolü icra etmeye çalışıyor. O rolün oyuncusu değilseniz, zayıf yönlerinizi kapatarak icra etmeye çalışırsınız.
Dört buçuk ayda iki kez Merkez Bankası Başkanı'nın değişmesini de eleştiren Özdurak, “Zaten kaç ay görevde kalacağı konusunda netlik olmayan bir başkan var. Kendisinden aşırı bir performans beklememek lazım. Tabii ki ideal dünyada beklemek lazım ama reel dünyada baktığımız zaman beklemek çok anlamlı gelmiyor” dedi.
Independent Türkçe'nin gündeme taşıdığı, TÜİK Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer'in, TBMM Komisyonu'nda yaptığı “Verilerle ilgili ricalar oluyor, istenilen boyuttaki tüm veri miktarına ulaşılamayabiliyor” açıklamasının da Enflasyon Raporu sunumundan bir gün önce geldiğini hatırlatan Özdurak, şöyle devam etti:
Dolayısıyla buradaki temel problem, bu kurumların yönetişim problemi. Yönetişim erozyonu, kurumların repütasyonu ile ilgili ciddi sorunlar oluşturmuş durumda.
Yabancı bankaların birkaç hafta önce yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 13-14 seviyelerine çektiğini hatırlatan Özdurak, gıda ve enerji fiyatlarındaki artışa, ithalat maliyetinin yükselmesine vurgu yapan metne bakıldığında TCMB'nin “ne olup bittiğinin farkında” olduğunu söyledi.
Yüzde 12,2'lik seviyenin ise piyasada “iyimser” algılandığını söyleyen Ronin Danışmanlık Kurucu Ortağı Özdurak, şunları söyledi:
Aşı performansımız göz önünde bulundurulduğunda turizmde beklentilerin karşılanması düşük bir ihtimal gibi görünüyor.
Tabii “ne olursan ol yine gel” denilip, herhangi bir kontrol olmadan turistin gelmesi için kapıların tamamen açılması gibi bir uygulama yapılabilir.
Eğer öyle bir şey olursa bunun öncelikle sağlık sektöründe olmak üzere maliyetlerini yeniden görmeye başlarız.
Uğur Gürses: Madem öyle banttan yayın yapılsaydı
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun sunumuna katılan bir diğer isim ise uzun yıllar Merkez Bankası'nda ve özel sektörde görev yapmış Ekonomist Uğur Gürses.
Gürses, bugünkü sunumu “Ekonomi Alla Turca” adlı blogunda kaleme aldı.
Toplantının en başında el kaldırarak söz isteyen ilk kişi olmasına rağmen soru sormasına fırsat verilmediğini söyleyen Uğur Gürses, şu eleştiriyi yöneltti:
Diğer ekonomist ve gazetecilerin sorularına da önceden hazırlık yapıldığı belli olan önündeki yazılı metinlerden yanıtladı.
Belli idi ki, hazırlık yapılmamış sorulardan kaçınmak istendi. Madem öyle, önceden kaydedilmiş biçimde banttan yayın yapılsaydı ya?
Önceki Başkan Naci Ağbal'ın görevden alınmadan önceki son Para Politikası Kurulu'nda 2 puanlık faiz artışına gittiğini, bunu da yüzde 9,4'lük enflasyon tahminini korumak için yaptığını hatırlatan Uğur Gürses, kendisine fırsat verilseydi şu soruları yönelteceğini yazdı:
Bu faiz artışından sonra Naci Ağbal görevden alınıp siz başkanlığa atandıktan sonra döviz kuru yüzde 10 yükseldi. Buradan gelen 2,8 puanlık “görevden alma-atama etkisi” ile enflasyon tahmininiz de şimdi yüzde 12,2 olarak güncellendiğine göre, nasıl sıkı duruşu korumuş oluyorsunuz?
İlave enflasyon artışına rağmen aynı duruşu korumak sıkı duruş oluyor mu? Fiilen gevşetmiş olmuyor musunuz? Ayrıca yüzde 9,4'lük enflasyon tahminini hedefleme duruşu çöpe atılmış olmuyor mu?
Bu, 2,8 puanlık “görevden alma-atama” etkisini, bedelini topluma ödetmek değil mi?
Kavcıoğlu'nun göreve gelmesinden sonra 15 Nisan'da gerçekleşen PPK'da, “gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır” ibaresi kaldırılmıştı.
Kavcıoğlu, bugünkü sunumunda ise “Mart ayında yapılan ilave sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki sınırlayıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği, net kredi kullanımı ve iktisadi faaliyetteki yavaşlamayla birlikte enflasyon üzerindeki talep yönlü baskıların hafiflemeye başlayacağını” öngördüklerini söyledi.
Şahap Kavcıoğlu, marttaki PPK metninde yer alan sıkılaştırmayla ilgili ibarenin kaldırılmasının sorulması üzerine ise “sıkı duruşu koruduğumuzu daha fazla öne çıkarırsanız memnun olurum” yanıtını verdi.
Ekonomist Uğur Gürses, blogundaki yazısında bu yorumu, “Metinden bu vurguyu çıkarıp, sonra da “siz öyle yazın” demek paha biçilmez!” diyerek değerlendirdi.
Gürses, sormak isteyip soramadığı sekiz soruyu daha sıraladı.
Bunlar arasında Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin, hangi protokolle satılma gereğinin ortaya çıktığı, ne kadar dövizin hangi kur seviyesinden satıldığına kimin karar verdiği, kendisinin AK Parti ile ilişkisinin devam edip etmediği de var.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun cevapları hazır bir metinden okuduğuna dair eleştirileri yöenlten yalnızca Caner Özdurak ve Uğur Gürses değil.
Toplantıya giren diğer ekonomist ve ekonomi gazetecileri de benzer görüşte.
SPINN Danışmanlık Kurucusu Özlem Derici Şengül, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, TCMB Başkanı'nın yanıtları okuduğuna inanmak istemediğini, soruları önceden vermediklerini ve tüm sorulara neredeyse aynı yanıtın verildiğini söyledi:
Sunuma katılan Bloomberg News Türkiye Büro Şefi Onur Ant da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda diğer başkanların da olası sorulara yazılı şekilde hazırlandığını ancak Kavcıoğlu'nun metin dışına hiç çıkmadığını söyledi.
Ant, önceki toplantıların sorular bittiğinde bittiğini hatırlatarak "Onlarca kişi eli havada soru sormayı beklerken 'Toplantıyı bitirdik, sağlıklı günler dileriz'' anonsu herkesi şoke etti" dedi.
Ekonomi gazetecisi Recep Erçin de Merkez Bankası Başkanı'nda yöneltilecek muhtemel sorular için her zaman hazırlık yapıldığını hatırlattı.
Erçin, başkanlara "genel bir iletişim eğitimi verilmesi" gerektiği ile ilgili gelen yorumlara da katıldığını belirtti.
Ekonomistlerin enflasyon tahminleri ne yöndeydi?
Piyasanın yıl sonu enflasyon tahminleri de ocakta açıklanan yüzde 9,4'lük seviyeden uzaklaşmıştı.
Bloomberg HT Araştırma Birimi'nin düzenlediği ankete katılan 19 kurumun tahminlerinde enflasyon en yüksek yüzde 16, en düşük yüzde 12,3 öngörüldü.
Reuters'ın anketine katılan ekonomistler ise TL'deki değer kaybının yeni enflasyon baskısı yaratacağını söyleyerek yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 12 seviyesinde açıklamıştı.
Gedik Yatırım'ın dün açıklanan strateji raporunda 2021 sonu enflasyon tahmini yüzde 11,3'ten yüzde 15'e revize edildi.
Son iki yılda ne hedeflendi?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın açıkladığı Enflasyon Raporları ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın her eylülde sunumunu yaptığı Yeni Ekonomi Programı'nın 2021 için enflasyon tahminleri şu şekildeydi:
2021 Enflasyon Tahmini (%) | ||
2018 | Yeni Ekonomi Programı | 6 |
2019 | Enflasyon Raporu I | 5,4 |
Enflasyon Raporu II | 5,4 | |
Enflasyon Raporu III | 5,4 | |
Enflasyon Raporu IV | 5,4 | |
Yeni Ekonomi Programı | 6 | |
2020 | Enflasyon Raporu I | 5,4 |
Enflasyon Raporu II | 5,4 | |
Enflasyon Raporu III | 6,2 | |
Enflasyon Raporu IV | 9,4 | |
Yeni Ekonomi Programı | 8 | |
2021 | Enflasyon Raporu I | 9,4 |
Enflasyon Raporu II | 12,2 |
© The Independentturkish