Türk Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK), geçen 24 Nisan Cumartesi günü Irak'ın Türkiye sınırına yakın noktalarındaki Avaşin Basyan-Zap-Metina bölgelerindeki PKK üslenmelerini hedef alacak şekilde Pençe Şimşek, Pençe Yıldırım harekatları başlatıldı.
Devam eden operasyonda PKK'ya ait hedeflerin etkisiz hale getirilmesine çalışılıyor.
Beş bini aşkın askerin katıldığı operasyona hava unsurları da destek veriyor.
Operasyonun hedeflerinden biri olan Zap bölgesine TSK, 2008 yılında da "Güneş Operasyonu" adlı bir sınır ötesi harekat düzenlemişti.
Süregelen operasyonu, olası sonuçlarını uzun yıllar boyunca Irak'ın kuzeyi ve Güneydoğu'daki operasyonlara katılmış olan üç emekli subay Independent Türkçe'ye yorumladı.
"Son operasyon 1997'deki Şafak Harekatı'nın bir benzeri"
Eski Özel Kuvvetler Alay Komutanı Emekli Albay Mithat Işık, harekatın 1997 yılında Şafak Harekatı'nın benzeri olduğunu söyledi.
TSK, 2019'da Pençe harekatı ile Hakurk ve Sidekan'a yerleşerek burada kalıcı üs teşkil ettiğini belirten Işık, "2020'de Zap'ın batısına Pençe Kaplan operasyonu icra edildi. Operasyon yapılan Metina Dağı'nın batısında ve doğusunda TSK'ya ait unsurlar vardı ancak PKK'lılar burada bulunuyordu. Şimdi Türkiye sınırına yakın olan bu bölgeler de temizlenmeye çalışılacak" dedi.
"Önümüzdeki süreçlerde Peşmerge operasyona destek verebilir"
Işık'ın iddiasına göre önümüzdeki süreçlerde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) de operasyona destek verebilir.
Yapılacak operasyonla Duhok - Amedya arasındaki yolunda güvenliğinin sağlanacağını dile getiren Işık, "Bu bölgede 150 civarında köy var. PKK'nın varlığı nedeniyle buradaki yol zaman zaman aksıyordu. Operasyonda buranın denetime alınması bölgesel yönetimin de işine geleceğinden ilerleyen aşamada Peşmergelerin de operasyona destek vereceğini düşünüyorum. Ayrıca güvenliğin sağlanmasının ardından Üzümlü- Amedya arasındaki sınır kapısının açılması ve ticaretin canlandırılması da hedeflerden biri olabilir" diye konuştu.
"Önce Gara ardından nihai hedef Sincar"
İçişleri Bakanı Soylu'nun yurtiçinde mart ortasında başlayan operasyonların havaların soğuduğu ekim sonuna kadar süreceğini söylediğini hatırlatan Işık, "Yapılan sınır ötesi operasyonların da aşama aşama ekim ortasına kadar süreceğini düşünüyorum" dedi ve şunları ekledi:
Zap ve Metina'nın da kontrole alınmasıyla yaz aylarında yeniden Gara Dağı'na bu sefer bir kara harekatı olabilir. Gara'nın da kontrol altında alınması ile nihai hedefin Sincar olacağı düşüncesindeyim.
"Irak-Peşmerge görüşmesi Sincar'a operasyon için Türkiye adına olumlu gelişme"
Türkiye, adına olumlu gelişmelerin olduğunu altını çizen Işık, geçen günlerde Irak yetkilileriyle Peşmerge komutanları arasında Sincar'a dair bir görüşme yapıldığını anımsatarak, "Türkiye, buranın denetime alınarak PKK ve PYD'nin buradan uzaklaştırılmasını istiyor. Bu nedenle Irak'a ya birlikte ya Peşmerge de dahil olmak üzere üçlü ya da tek başımıza operasyon yapmayı önerdik. Operasyonların ilerleyen aşamasında bu da gündeme gelecektir" ifadelerini kullandı.
Operasyonun asıl amacı Nusaybin'i Basra'ya bağlayacak tren hattı mı?
Işık, son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen aylarda gündeme getirdiği Nusaybin-Cizre-Ovaköy-Telafer-Bağdat- Basra'yı birbirine bağlayacak tren hattı projesinin hayata geçirilmesi için çalışmaların başladığı yönünde açıklamasına dikkati çekerek operasyonun bir amacının da bu projenin hayata geçirilmesi için bölgenin güvenliğinin sağlanması olabileceğini söyleyerek sözlerini tamamladı.
"PKK temastan kaçınarak, araziye mayın ve EYP döşüyor"
Emekli Kurmay Albay ve 21. Yüzyıl Enstitüsü Terörizmle Mücadele Araştırma Merkezi Başkanı Ünal Atabay ise harekatın, iki ayrı eksende ve özellikle örgütün en sık kullandığı noktalara doğru odaklanıldığını söyledi.
PKK'nın, operasyonun ilk günlerinde büyük zayiatı verdiğini ifade eden Atabay, "Ele geçirilen patlayıcılarla malzemelere bakıldığında, örgütün, TSK operasyon güçleriyle temastan kaçınarak daha çok araziye mayın ve EYP döşediği, tuzakladığı görülmektedir. Bu harekatla birlikte, sınırın yakın kuşak derinliğinde uzun zamandan beri oluşturulan mevcut üs bölgeleri artık daha derinliğe doğru tesis edilerek adım adım ilerleniyor" diye konuştu.
"Harekatların amacı oluşturulan güvenlik kuşağını daha derinlere taşımak"
Atabay, harekatın amaç ve hedefi konusunda şu değerlendirmede bulundu:
Sınır güvenliğini daha ileriden korumak, örgütün baharla birlikte hareketlenmesini baskılamak ve alandaki varlığını tasfiye etmek, kalıcı üslerle birlikte alan hakimiyetini yurt içinde olduğu gibi Irak kuzeyinde de tesis etmek şeklinde özetlenebilir. Bu operasyon; daha önce yapılan bir seri halindeki harekatların tamamlayıcısı, oluşturulmak istenilen güvenlik kuşağının daha derinliğe doğru kaydırılması için önemli bir basamak olabilir. Oluşturulmak istenilen söz konusu güvenlik kuşağı; Suriye ekseni ile entegre olacak şekilde bir jeopolitik kuşak anlamındadır.
Pençe Yıldırım/Şimşek
— Ünal Atabay (@unalatby) April 26, 2021
- K.Irak, terör örgütünün yaşam ve yaşam destek sahasıdır
- Örgütün yaşam sahası teröristlerin tutunma ve var olma mücadelesine dönüşmüştür
- Bu nedenle örgüt yaklaşık 200 Km. daha derinlikte Dukan/Süleymaniye havzasını ana alan haline getirmeye çalışıyor.. pic.twitter.com/A5ekhINUKQ
"PKK'nın yeni hedefi Dukan-Süleymaniye havzasına yerleşmek"
Örgütün yurtiçinde barınma ve eylem yeteneği ortadan kaldırılınca başarı umutları kırılmış, bu defa örgüt Irak kuzeyinde yaşamı sürdürme ve alanda tutunma derdine girdiğini öne süren Atabay, iddialarını şöyle sürdürdü:
Örgüt için artık Kuzey Irak güvenli bir alan olmaktan çıkmak üzeredir, örgüt bu nedenle Kandil Dağı'nın da güneyine yani Dukan-Süleymaniye havzasında meskun mahal ağırlıklı bir yerleşik düzene doğru kaçış içindedir.
"İran milislerinin baskısından çekinen Barzani, PKK ile çatışmaya girmek istemiyor"
Atabay, Işık'ın akisine Peşmergelerin bu işe karışmayacağı düşüncesinde.
"IKBY'nin mücadelede söylem dışında sahada bir katkısı olmadığı görülmektedir" diyen Atabay, şunları kaydetti:
"IKBY'nin PKK ile çatışmayı, bir mücadeleye girmeyi istemediği de bilinmektedir. Çünkü PKK'nın İran milisleriyle yakın ilişkileri bulunmaktadır. Bu nedenle Barzani'nin, İran baskısından da çekincesi vardır. Esasen İran milisleri de Irak sahasında kaosun varlığından yanadır. İşte bu durum da onlara barınma alanı açmaktadır, aynı durum PKK içinde geçerlidir, bu noktada Irak merkezi hükümetinin de IKBY'nin terör örgütüne karşı çok fazla bir şey yapma iradeleri yoktur. Bu noktada İran ile stratejik anlamda yeni bir iş birliği alanları yaratılarak terörle mücadele denklemine İran'ın da dahil edilmesi önem arz etmektedir."
Atabay, "Harekatın önümüzdeki günlerde artarak baskıyı sürdürecek şekilde kritik bölge ve noktalara doğru genişletilebileceği düşünülmektedir" ifadesini kullanarak sözlerini tamamladı.
"Saldırı ihbarı alındığından bu hazırlıkları bertaraf etmek için bir ön alma"
Emekli Kurmay Albay Aziz Ergen ise Işık ve Atabay'ın tersine harekatın daha sınırlı hedefler içerdiği görüşünde.
Ergen, baharın gelmesiyle sınır birliklerini karakolları hedef alan saldırılar ve yurtiçine sızmaların bilgisinin alınmış olunabileceğine dikkat çekerek, iddialarını şöyle tamamladı:
Bu hazırlıkların bertaraf edilmesi amacıyla bir ön alma amacıyla bu harekatın tertip edildiğini düşünüyorum. Öyle iddia edildiği gibi Biden’ın soykırım iddialarını dillendirmesine tepki olarak böyle bir harekat icra edildiği kanaatinde değilim. Olsaydı harekatın PYD'yi hedef alması gerekirdi. Görüldüğü kadarıyla harekatın PYD'yi ve Sincar'ı hedef almıyor. Daha çok sınıra yakın yerdeki PKK hedeflerinin etkisiz hale getirilmesini amaçlıyor.
© The Independentturkish
