Kimine göre kayıp zamanların kutsal metinleri; kimine sevincin, umudun, inancın insan bedenindeki çizgileri; kimine göre sanatın ilk ürünleri. Tanımı ne olursa olsun, dövmelerin insan bedenini adeta tapınağa çevirdiği bir gerçek. Dövme geleneği belki de insanlık tarihi kadar eski. İlk ne zaman yapıldığı bilinmese de dünyanın pek çok yerinde tek tanrılı inançlardan önceki zamanların izlerini taşıdığı bugün bilim insanları tarafından kabul ediliyor. Anadolu coğrafyasında ise Kürtlerin Deq olarak nitelediği, Arap halkı tarafından ise Nevş olarak nitelenen geleneksel dövmeler günümüzde daha çok, yaşlı kadınların bedenlerinde varlığını sürdürüyor.
Onlardan biri olan Urfalı 75 yaşındaki Rahime Atmaca'nın elinde akrep, tarak gibi dövmeler var. Gençlik çağında yaptırmış, nedenini "Süs için" diye açıklayarak o günlere dönüyor: "Yakın bir arkadaşım yaptırmıştı. Geldi bana gösterdi. Ben de dedim vallahi ben de gidip dövdüreceğim, gittim dövdürdüm. Dövmeci bana dedi ki, bu elinle tezek yapma ben de unuttum. Yara oldu, sonra gözüm korktu, diğerini yapamadım. İşte gençlik alameti bunlar."
Dövmelerin kendisine uğur getirdiğine inanıyor
Mardinli olan Makbule Badıllı ise dövme yapmayı Araplardan öğrendiğini söylüyor:
"Dövme muska gibiydi, insana derman oluyor. Çocuklarımın başına bir şey gelmesin, ölmesinler diye yaptırdım." Kız kardeşinin de üzerine kuma gelmesin diye elinin içine üç noktalı dövme yaptırdığını ve sahiden de kuma gelmediğini anlatan Badıllı, dövmelerin kendisine uğur getirdiğine inanıyor."
"Güzel görünmek, süslenmek, erkeklerin beğenisini kazanmak..."
Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nden Selma Gençel, yüksel lisans tezini geleneksel dövme üzerine yapmış bir akademisyen. Mardin Kızıltepe'de bu konuda araştırmalar yapan Gençel, kadınların eski zamanlarda dövme yaptırma nedenlerini şöyle sıralıyor:
"Güzel görünmek, süslenmek, erkeklerin beğenisini kazanmak, evliliğe hazırlanmak. Şans ve baht açıklığı, evlenebilmek. Kuma gelmemesi. Küçükken nazardan korunmak, hasta olmamak ve uzun ömürlü olmak. Elinin bereketli olması. Erkeğini elinde tutmak, güçlü sevgi ve aşk göstergesi. Çocuklarının sağlıklı yaşaması, düşükten korunmak, uzun ömürlü olmak."
Gençel bölgede dövme yapan erkeklerin çoğunlukla hangi aşirete mensup olduklarını belirtmek için alınlarının şakaklarına ve çocuklarının ölmemesi için burun uçlarına dövme yaptırdıklarını ama kadınların dövme yaptırma nedenlerinin muhtelif olduğunu söylüyor:
"Dövme yapımında kız çocuğu dünyaya getirmiş annenin sütü, lamba isi ve toz haline getirilmiş kurumuş nar kabuğunun karıştırılıp merhem haline getirilir. Merhemin mayalanması için kısa bir süre bekletilir. İsteğe bağlı sayıda kullanılan iğneler ipe bağlanır ve renklendirilmek için kullanıma hazır hale getirilir. Önce iğne merheme batırılır, sonra iğneyle teni döverek merhemin bedene geçmesin sağlanır. Dövmede kullanılan bu merhem kemiğe kadar işler ve ömür boyu kalıcı hale gelir."
Deq nasıl yapılıyor?
Dövmelerde erkek çocuğunun sütünün kullanılmamasının nedeninin erkek çocuğunun sütünün katı ve yağlı olmasına, kız çocuğunun sütünün ince olmasına bağlanıyor. Bölgede deq olarak nitelendiği için dövme papan erkeklere deqqaq, kadınlara ise deqqaqe deniliyor ve dövmenin yapılmasının da bir zamanı olduğuna dikkat çekiliyor:
"Dövme yapılma zamanı ya ilkbahar ya da sonbahardır. Öncelikle dövme yapılacak motif belirlenir. Sonrasında dövme merhemi yapılır. Daha sonra dövme yapılacak desen dövme yapılacak bölgeye çizilir ve ardından belirli sayıda iğne bir arada iple bağlanır. İple bağlanan iğne önce dövme mürekkebine batırılıp çizim yapılan motif kanayacak şekilde vuruşlarla dövülerek merheme batırma ve iğne vuruşu yapılarak motif çizimi tamamlanır. Kan ve mürekkep birbirine karışır. Dövme yapıldıktan sonra dövme yapılan bölge bir gün enfeksiyon kapmaması için yıkanmaz. Birkaç gün acısı olur, şişer yara olur, yaranın kabuğu düştükten sonra da dövme gözle görülür hale gelir."
Çeşitli motiflerin işlendiği dövmeler ne anlama geliyor?
Dicle Üniversitesi'nden Dr. Mehmet Hazar da bu konuda araştırma yapan isimlerden. Dövme işaretlerini yorumlayan araştırmasında Hazar, dövmelerde oval ve düz çizgiler ile noktaların olumlu imaj bırakırken; çapraz, köşeli ve verev işaretlerin olumsuzluklara karşı tepki olduğunu söylüyor:
"Dövmelerdeki yılan, boğa, kuş, kartal, inek, geyik, ceren, birbirine sarılı çift yılan, daire, halka, halhal, nokta, üçgen, sekizgen, kare, ikiye bölünmüş dörtgen, içinde yuvarlak noktaları olan geometrik şekillerin hemen tümünün şu veya bu şekilde Ana Tanrıçayı kutsadığına inanılmaktadır. Dolayısıyla hayat kaynağı olan annenin doğurganlığını, döl bereketini, kadın rahmini, anne karnına düşen spermin yumurtayı döllemesini, ceninin gelişim evrelerini ve nihayetinde hayat ve ölümü imgelemektedir."
Yine kadınlarda boyundan göğse inen Hayat Ağacı motifinin de Ana Tanrıça inanışından kaynaklandığı araştırmalarda ortaya konan bir başka iddia. Buna göre bu motif; annenin doğurganlığını, ceninin gelişim evrelerini ve nihayet hayat ile ölümü imgeliyor.
85 yaşındaki Zeliha Güleç hayat ağacı motifini genç kızlığında yaptıranlardan. Şöyle anlatıyor nedenini: "Şimdi gençler yüzüne boya moya sürüyor, e biz o zaman süremiyorduk, bizim de süsümüz buydu, biz de bunu yaptık. Şimdiki gençler kirpiklerini bile yaptırıyor, biz bunları bilmiyorduk, iğneyle kendimizi süsledik."
Kürt kadınlarının sıklıkla kullandığı bir başka dövme simgesi ise, ay. Özellikle el ve ayak bileğinin içinde sıklıkla kullanılan bu motifin kullanılma nedeni, ayın yaşam evrelerini simgelemesiyle ilgili. Çünkü ay önce doğar, sonra büyür bir süre ayakta kalır, sonra üç gün kaybolur ve birden tam parlaklığı ile yeniden doğar. Ayın şavkı döngü şeklinde devam eder, kadınların ayın şavkıyla bütünleşip daima güzel ve parlak görünmek istemelerinin nedeni devamlılığının sürekli olmasındandır.
Yıldız motifi ise, genellikle kadınların elleri ve parmak üstünde, boyunda, yüzlerinde görülen bir sembol. Tılsım olarak kullanılan beş köşeli yıldız, özel bir gizem sembolü olarak beş elementin birleşim ve uyumunu sembolize ediyor.
"Bunu yaptırmak moda, seni daha da güzelleştirecek"
Cemile Nazlı 62 yaşında. Annesi çenesine o 15 yaşındayken yıldız dövmeleri yaptırmış. Annesine nedenini sorduğunu ve kendisine "bunu yaptırmak moda, seni daha da güzelleştirecek" dediğini aktarıyor. Güzellik için o zaman her genç kızın dövme yaptırdığını ve bundan pişmanlık duymadığını söylüyor Cemile Hanım.
Bölgede kadınların dövme yaptırdıkları bir diğer beden bölümü ise dudakları. Kadınların dudaklarındaki dövmelere dair çeşitli rivayetler söz konusudur. Dr. Mehmet Hazar, bunun İslam öncesi zamanlarda Mekke pazarında bir erkeğin bir kadını zorla öpmesini protesto eden kadınların, dudaklarını boyadıklarını ve dudak dövmesinin böyle başladığını belirtiyor.
Haç motifli dövmenin ise, renkleriyle birlikte uğurlu yön bildirdiğine, nazarı alıp belasını dört bir yana dağıtan paratoner işlevi gördüğüne inanılıyor. Üçgen, beşgen, altıgen, sekizgen şekillerin ise kem gözlerin ışınlarını emip etkisini yok ettiğine inanılır.
Hemen hemen birçok kadının ayak bileğinde bulunan halhal motifi süs takısı olarak yıllardır bölgede kullanılmış. Kadınlar ayak bileklerini güzel bir tabloya çevirmek için bu sembolü sık sık sık kullanmış.
Çiçek motifi ise deqlerde daha çok kadınların eline ve göğsüne konur ve konduğu yeri güzelleştirmesi amaçlanır. Bu konuyla ilgili araştırma yapan eğitimci Sibel Abiç, baharla birlikte bereketli topraklarda bin bir çeşit çiçek açtığını, bunları bir kadının vücuduna yaparak kadın bedenini daha güzelleştirdiğini belirtiyor. Abiç ayrıca, kadınların çiçek motifini her bir çiçeğin farklı problemlere iyi gelebileceğini düşünerek dertlerine derman olması ve ayrıca güzel ve çekici görünmek için yaptırdığına dikkat çekiyor.
Tarak ise dövmelerde yani deqlerda kullanılan başka bir motif. Tarağın kadınlığın güzellik simgesi olduğunu belirten Mehmet Hazar, bu yüzden saça süs olarak takmak yerine ellere ve bileklere işlendiğini söylüyor.
Dr. Hazar; ayak ve el bileğinde kullanılan ceylan motifinin ise, hem uğur hem de zarafet simgesi olarak görüldüğünü belirtiyor. Ceylan motifini göğüslerinin daha doğrusu kalplerinin üzerine dövme yaptırma nedenlerini ise; genç kızken, onların gözlerinin güzelliği, bakışlarının anlamlı, masum, ürkek ve savunmasız oluşu nedeniyle kendilerine benzediklerini söyleyerek şans getirmesi için yaptırdıklarını vurguluyor.
Şahmeran motifi erkeklerin el bileklerinde üretkenliği temsil eden bir motif. Kürtçe mar Arapçada hayye olarak nitelenen yılan, kadınlarda ise daha çok ayak bileklerine işlenen bir simge. Şahmeran dövmesi; sağlık, şifa, uzun bir ömür, bolluk bereket sembolü olarak görülüyor ve bölgede sıkça görülen yılan sokmasına karşı koruyucu tılsım amaçlı olarak yapılıyor. Çünkü yılan yaşamı, ölümü, sihri ve bilgeliği temsil eder. Yılanların deri değiştirmesi, kuyrukları koptuğunda yenilenmesi uzun ve sağlıklı yaşamın sembolü olarak yorumlanır.
"Arap komşularımızdan etkilenerek yaptırdık"
Mardinli Döndü Demir, 65 yaşında. O da gençliğinde deq adıyla bilinen dövmeyi yaptıranlardan. İki kaşının ortasında bir şahmeran, yanağında üç nokta, çenesinde ise yıldızlardan bir dövme sırası var:
"Arap komşularımızdan etkilenerek annemizden ve babamızdan habersiz yaptırırdık. Babamız yaptırdığımız dövmeyi görmesin diye yüzümüzü eşarpla kapatıyorduk. Babam sorardı, yüzünüzü neden kapatıyorsunuz diye, biz de anlamasın iye dişimiz ağrıyor diyorduk. Babamıza dövme yaptırdığımızı söylemeye korkuyorduk. İki üç gün sonra yüzümüzü açtığımızda yine görünce kızıyordu ama iş işten geçmiş oluyordu."
Deqlerde kullanılan akrep motifi ise, kahramanlık onur ve gurur motifi niyetine kullanılıyor. Ölüm tehlikesi ile karşıya kalan akrebin kuyruğundaki zehirle kendini sokarak öldürmesi gurur ve onur simgesi olarak görülür. Eğitimci Sibel Abiç, görüştüğü bir kadının gücüne biraz daha güç katması için kolunda akrep motifli dövme yaptırdığını, ayrıca dövmesinin zehirli böceklerin ısırmasına karşı kendisini koruduğuna inandığını anlatıyor.
Dövmede nadir olarak kullanılan göz motifi ise Sibel Abiç'e göre; kem gözlerden, nazardan ve negatif enerjiden korunmak için yapılıyor. Gözün verdiği zararın önlenmesinin en kısa ve etkin çaresinin yine gözün kendisi olduğu kabul ediliyor.
© The Independentturkish