Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden 301 işçinin ailelerinin avukatları, açılan davada çıkan tartışmalı Yargıtay kararıyla ilgili, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün 'kanun yararına bozma' yoluna gitmesi için talepte bulundu.
Sosyal Haklar Derneği üyesi avukatlar, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesiyle Adalet Bakanlığı'na verilen 'kanun yararına bozma' isteminde bulunma talebinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmesi gerektiğini belirterek, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin tartışma yaratan kararının, adil yargılanma hakkı ve devletin yaşam hakkını korumaya ilişkin yükümlülüklerinin ihlali olduğunu savundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yargıtay'dan 3 ayda 2 farklı karar
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin istinaf mahkemesi tarafından onanan kararı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından 30 Eylül 2020'de bozuldu. Bozma kararında, sanıklardan Can Gürkan'ın taksirle ölüme sebep olma, Ramazan Doğru, İsmail Adalı, Akın Çelik ve Ertan Ersoy'un ise bilinçli taksirle ölüme sebep olma suçundan cezalandırılmasının doğru olmadığı belirtildi.
İlk kararı veren üyelerden 3'ü değişti
Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararında, sanıkların olası kastla öldürme suçundan 301 kez, yaralama suçundan ise 162 kez cezalandırılması gerektiği belirtildi. Bu karara göre, 5 sanığın binlerce yıl hapis cezasıyla cezalandırılması gerekiyordu. Soma davasının görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin, duruşma günü vermesi beklenirken, kararı veren Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 3 üyesi, 2020 yılının sonunda değişti.
Üye değişikliğinden hemen sonra itiraz ve bozma kararı
Değişikliğin hemen ardından, 8 Ocak 2021'de 12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020 tarihli bozma kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. İtirazdan 10 gün sonra, üyeleri değişen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanıkların binlerce yıl hapis cezası almasını gerektiren 'olası kastla öldürme' suçundan cezalandırılmasına yönelik kendi kararını bozdu. Yeni kararda, sanıkların, 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan cezalandırılması gerektiği belirtildi. Bu karara göre 5 sanık, en fazla 22 yıl ceza alabilecek.
Yeni üyeler ilk kararı bozdu, eski üyelerden muhalefet şerhi
Oy çokluğuyla çıkan kararın altında, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'ne yeni üyelerinin imzası vardı. 30 Eylül 2020'de verilen karara imza atan heyetten Başkan Ahmet Er ve üye hakim Nadir Güngündeş'in muhalefet şerhi koyduğu kararda, yeni üyeler eski Adalet Bakanı ve Müsteşarı Kenan İpek, eski HSK Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu ve eski Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürü Mustafa Yapıcı belirleyici oldu.
Yeni üyelerden Kenan İpek, hakim değiştiren kararnamede de imza sahibi
Kararda imzası bulunan Yargıtay 12. Ceza Dairesi üyelerinde Kenan İpek, Adalet Bakanlığı Müsteşarı'yken aynı zamanda HSK 1. Dairesi'nin de doğal üyesiydi.
İpek, Soma davasını yürüten ilk hakim Aytaç Ballı'nın 'terfi yoluyla' dosyadan el çektirilip İzmir'de görevlendirilerek, yerine Elbistan'da yaşanan maden faciasından sonra açılan davada, tartışmalı bir karar veren Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Salih Pehlivanoğlu'nun getirildiği 4 Temmuz 2017 tarihli HSK kararnamesinde de imza sahibiydi.
Pehlivanoğlu'nun atanmasının ardından 11 Temmuz 2018'de davada karar çıktı ve madenin patronu Can Gürkan'a 15 yıl, Soma Kömür İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Ramazan Doğru'ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı'ya 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik'e 18 yıl 9 ay, Maden Mühendisi Ertan Ersoy'a 18 yıl 9 ay hapis cezası verilmişti.
Bakan Gül'den 'kanun yararına bozma' talebi
Madenci ailelerinin avukatlarının, Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararıyla ilgili, Adalet Bakanlığı'nın 'kanun yararına bozma' yoluna başvurması talep edildi. Avukatların sunduğu dilekçede, şu ifadeler yer aldı:
"Açıkça hukuka aykırı, adil yargılanma hakkının ve devletin yaşam hakkını korumaya ilişkin pozitif yükümlülüklerinin ihlali niteliğinde olan; 'temyiz incelemesi' olarak nitelenemeyecek nitelikteki Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 18.01.2021 gün, 2021/744 Esas ve 2021/307 Karar sayılı kararı ile ilgili Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesi uyarınca 'kanun yararına bozma' yoluna başvurulmasını talep ederiz."
Avukatların yaptığı başvurunun dayanağı olan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 1. fıkrasında, şu ifadeler yer alıyor:
"Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay tarafından bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir."
Yargıtay'ın ikinci kararından sonra, Soma davası için 13 Nisan'a duruşma günü verildi. Duruşma, gelecek hafta Akhisar'da görülecek.
Avukat Atalay: Ne oldu, kalbimiz mi kurudu?
Başvuruyu yapan Sosyal Haklar Derneği üyesi avukatlardan Can Atalay, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Soma davasının her aşamasında, yargıya yapılan müdahalelerin, iktidarın bilgisi olmadan yapılması düşünülemez. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ü sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz." dedi. Avukat Atalay ayrıca, "Katliamdan sonra toplumun her kesiminden 'Unutursak kalbimiz kurusun' deniliyordu. Ancak davanın ilerleyen aşamalarında kamuoyu süreci yakından takip edemedi. Ne oldu, kalbimiz mi kurudu? Tüm Türkiye'ye 13 Nisan'da Akhisar'daki davayı takip etmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
© The Independentturkish