Emekli amirallerin bildirisinin ardından İYİ Parti'den farklı açıklamalar

İYİ Partili Ağıralioğlu, "Amiraller değerlendirmelerini yapsınlar ama bir gece yarısı bildirisi ile toplu olarak, içine darbe imalarını yerleştirerek yapmasınlar" derken Çıray, "En aptal zihinler bile bu metinden darbe çıkaramaz" ifadelerini kullandı

Fotoğraflar: AA Kolaj: Independent Türkçe

104 emekli amiral, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri sonrası başlayan tartışmalara ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın "takke ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ortak bir bildiri yayımladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bildiri hakkında soruşturma başlattı.

"Bildiride darbe iması var"

Bildiriye ilişkin Cumhuriyet'ten Leyla Kılıç'a açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Aliağıroğlu, emekli amirallerin bildirisinde darbe imaları olduğunu ve bunu rahatsız edici bulduklarını belirterek şunları kaydetti:

Darbelerle ilgili en ufak bir imayı teyakkuzla karşılıyoruz. Bu tür imalar ve bu imaların satır aralarını okumaya dair bir zorunluluk psikolojisi oluştu millette. Ne yaptığınız kadar nasıl yaptığınız, ne dediğiniz kadar nasıl dediğiniz önemlidir. Amiraller değerlendirmelerini yapsınlar ama bir gece yarısı bildirisi ile toplu olarak, içine darbe imalarını yerleştirerek yapmasınlar. Bu özensizlik ve kasıt olarak anlaşılacak açıklamalar. Möntrö’yle ilgili hassasiyetiniz varsa bunu ifade edebilirsiniz ama bu hassasiyeti ifade ederken darbe imasını metnin içine yerleştirirseniz Montrö’den daha fazlaca bir gündeminiz olduğuna dair tartışma yaratırsınız. 'Kanaatlerimi ifade etmek istiyorum' diyen amiraller parti kurabilirler. Memleketimizde çok ciddi gündemler ve dertler var. Hükümetle mücadele etmenin tek yolu sandıktır. Sandık dışında hiçbir imayı meşru göremeyiz.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"En aptal zihinler bile bu metinden darbe çıkaramaz"

İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise metnin içinde darbe iması olmadığını söyledi. Çıray, “Demokrasilerde geçmişte hangi meslekte olursa olsunlar Türk milletinin bütünü iktidarı eleştirme ve iktidara tavsiyede bulunma hakkına sahiptir. Bunu emekli öğretmenler de sağlıkçılar da yapabilir. Emekli olmadığı halde özel bir kanunla yasaklanmadıysa herkes siyasi görüşünü ifade edebilir. Nitekim bu metni dikkatle okuduğunuzda esasen Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milletinin varlığını ve birliğini korumak için yazıldığını görüyoruz" diye konuştu.

İktidarın darbe söylemlerinin ‘suni’ olduğunu da kaydeden Çıray, “En aptal zihinler bile bu metinden darbe çıkaramaz. Amaçları son zamanlarda Türkiye’nin gündemine oturan ve iktidarın yıpranmasını hızlandıran uyuşturucu-siyaset-rüşvet üçgenini, milletin hayat pahalılığı altında ezilmesini, AKP kongreleri ile iyice yayılan salgınını ve aşı beceriksizliğini örtbas etmek. Ancak artık bu tiyatroyu millet ezberledi. Dolayısıyla bu yarına kadar sürecek bir gündemdir. Yarın yurttaş geçim sorunu ile karşı karşıya kaldığında, babalar ellerini cebine atıp çocuklarına harçlık veremediğinde bu hayali gündem sona erecektir” diye konuştu. Açılan soruşturmanın seyrine ilişkin ise Çıray, “Soruşturma açılması doğrultusunda sarayda çalışan bir devlet memuru büyük bir baskı yarattı ama kanunun verdiği yetkilerin dışına çıkan bu insanlar günü geldiğinde hesaplarını bağımsız cumhuriyetin savcıları önünde verecekler. Böyle giderse 81 milyonu hapsetmek zorunda kalabilirler. Yaşasın demokrasi, yaşasın özgürlükler” dedi.

Ne olmuştu?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü de feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" yanıtını vermesi tartışmayı başlatmıştı.

Şentop, söz konusu TV programında herhangi bir sözleşme ismi zikretmediği görüşünü dile getirirken “Ortalama zeka seviyesini düşünerek konuşuyoruz. Bunun altında olanlar için benim yapabileceğim bir şey yok” demişti.

Şentop’un açıklamaları tartışılmaya devam ederken 104 emekli amiral, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un ifadeleriyle başlayan tartışmalara ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın "takke ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin ortak bir bildiri yayımlamıştı.

Bildiri, hükümet tarafından çok sert tepki ile karşılandı.

Bildiride ne yazıyor?

104 emekli amiralin imzasının yer aldığı açıklamada ise şu ifadelere yer verilmişti:

Yüce Türk Milletine,

Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir. 

Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız. 

 

Cumhuriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU