Etiyopya Tigray bölgesindeki bir askeri kışlada iki hafta boyunca her gün hücresinin önünde kuyruğa giren askerler tarafından tecavüze uğrayan Tigraylı Tirhas, "Çeşme başında sıra bekler gibi kuyrukta bekliyorlardı" dedi.
Kırk yaşındaki bu kadının çektiği işkence askerlerin onu Tigray'ın başkenti Mekele'deki bir sokaktan kaçırıp eve geri getirdikleri güne kadar iki hafta sürdü.
Ancak iki gün sonra, sokağa çıkma yasağının başlamasıyla gece evine bir asker girerek, kadının panik ve korku içindeki 11, 7 ve 3 yaşlarındaki üç çocuğu yan odadayken ona tecavüz etti.
Güvenlik sebebiyle Tirhas takma adını kullanan cinsel şiddet mağduru kadın sığınma evinde AFP’ye verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı: "Artık Tigray'da kendimi güvende hissetmiyorum. Üniformalı askerler görmek beni çok korkutuyor. Hala şoktayım. Kendime soruyorum, Tigraylı kadınlar bu muameleyi hakkedecek ne yaptı?”
Tecavüz zülmü
2019'da Nobel Barış Ödülü'nü kazanan Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, iktidara geldiği günden beri gerginlik yaşadığı bölgedeki iktidar partisi Tigray Halk Kurtuluş Cephesine (TPLF) karşı 4 Kasım’da askeri operasyon başlattı. 28 Kasım’da Mekele yeniden ele geçirildikten sonra zafer ilan edildi ancak çatışmaların hala devam ettiği bildirildi.
Etiyopya'nın kuzeyinde Eritre sınırındaki doktor ve hemşirelere göre operasyonun başlamasından dört ay sonra, birçok askerin karıştığı tecavüz olayları çok yaygın hale geldi.
İki ülke hükümetlerinin yalanlamalarına rağmen, Tigray’da Etiyopyalı ve Eritreli askerler tarafından toplu tecavüze uğrayan 20’ den fazla kadın Mekele'deki en büyük hastanede tedavi görmek için geldiler.
Sağlık personeli, savaş halinin mağdurların sağlık merkezlerine ulaşmasını engellemesi ve damgalanma korkusu nedeniyle genellikle sessiz kalmayı seçen mağdurlar dikkate alındığında bu sayıların vehametin boyutunun çok küçük bir kısmını yansıttığını söylüyorlar.
Çatışmanın dehşet verici bir özelliği: Cinsel şiddet
Tigray'daki kadın hakları aktivisti Saba Gebrimidin, bölgedeki tecavüz kurbanlarının sayısı bilinmemekle birlikte cinsel şiddetin bu çatışmanın dehşet verici bir özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu durumun sadece kadınları değil Tigrayanları aşağılamak için de bir silah olarak kullanıldığını söylüyor.
Çatışmanın başlamasıyla kesilen iletişim ve insani yardım çalışanlarının ve gazetecilerin Tigray'a girişine getirilen kısıtlamalar nedeniyle bu tecavüz hikayelerinin ortaya çıkması zaman aldı.
Öte yandan Etiyopya ordusu, AFP’ nin iletişim kurma girişimlerine yanıt vermedi.
Bazı liderler artık tecavüz olaylarının gerçekleştiğini kabul ediyor ancak boyutundan bahsetmekten veya sorumluları ifşa etmekten kaçınıyor.
Etiyopya Kadın, Çocuk ve Gençlik Bakanı Filsan Abdullahi geçtiğimiz ay Tigray'da cinsel şiddeti soruşturmak için bir görev gücü kurulduğunu açıkladıktan sonra "Açık ve kesin bir şekilde biliyoruz. Ne yazık ki tecavüz olayları gerekleşti” dedi.
Travma
Etiyopya Devlet Başkanı Sahle-Work Zewde, Tirhas ve diğer kadınların tedavi gördüğü kadın sığınma evini ziyaret ettiğinde çok etkilendi. Devlet Başkanı ziyareti sonrası "Konuşmaya cesareti olanlarla konuştum, konuşamayanlarınsa gözlerinden birçok şey okudum. Korkunçtu" dedi.
Bu ziyaret aynı zamanda travmanın vehametini de ortaya koydu.
Nitekim sığınma evindeki sağlık personeli çalışanları, Devlet Başkanı kadın sığınma evini ziyaret etmeden önce güvenliği sağlamak için askerler burayı incelemeye geldiğinde, bazı kadınların askerleri gördüklerinde korktukları için çığlık attıklarını anlattılar. Zewde ile tanışmayı reddeden çoğu kadın için tekrar tecavüze uğrama tehlikesi devam ediyordu.
Sığınma evindeki kadınlardan biri olan Abrehet, "Başkan geldiğinde, ağladık ve çığlık attık ve onunla konuşmak istemedik" dedi. Etiyopyalı ve Eritreli askerlerin Tigray'daki Wukro şehri yakınlarındaki bir otobüsten indirdikten sonra kaçırarak askeri bir kışlada sekiz gün boyunca ona nasıl tecavüz ettiğini anlatan Abrehet "Başkanla asla konuşmayacağız" dedi.
İntikam
Aktivist Saba Gebrimidin, "Bu savaş Tigrayanlar ile ülkenin geri kalanı arasında büyük bir gedik açtı. İnsanlar artık kendilerini Etiyopyalı hissetmediklerini söylüyorlar. Etiyopya halkının geri kalanı için tecavüz, Tigrayanları utandırmanın veya onlara onursuz olduklarını göstermenin bir yolu" dedi.
Tigray’daki en acımasız tecavüz olaylarından bazılarında Eritreli askerler de yer alıyor.
Etiyopya ve Eritre arasında, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’nin Addis Ababa'da iktidara geldiği 1998-2000 yılları arasına denk gelen bir dönemde şiddetli bir savaş yaşandı. Tecavüz mağduru kadınlar, maruz kaldıkları şiddetin bu savaş nedeniyle oluşan bir tür intikam olduğunu fark ettiklerini vurguladılar.
Adigrat'ın Tigray kasabasından kaçırıldıktan sonra Eritreli askerler tarafından tecavüze uğrayan 40 yaşındaki Eyerusalem, Eritreli askerlerin kadınlara zarar verme emri aldıklarını söylediklerini ve “"Artık bizim zamanımız ve Tigrayanların ağlama zamanı geldi” dediklerini aktardı.
Kocalarının ve çocuklarının önündeki yaşadıkları zulüm
Ayrıca kadınlar Wukro şehrinde, Eritre ordusunun uyguladığı zulmün hikayelerini anlattılar.
Bir kadın, Aralık ayında dört askerin kendisine nasıl tecavüz ettiğini anlatırken, beşinci bir askerin de kocasının başına silah doğrultarak izlemeye zorladığını söyledi.
Başka bir kadın ağlayarak, Eritreli ve Etiyopyalı askerlerin 6 aylık bebeği ağlarken evinin oturma odasında kendisine tecavüz ettiğini anlattı.
Artık bazı Mekele’li kadınlarının dikkat çekmemek için dışarı çıkarken uzun etek giyip başlarını örttüğünü söyleyen aktivist Gebrimidin, "Bir güvensizlik duygusu var ve tecavüzcülerin yapmak istediği şey buydu ve başardılar” dedi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Arabia, AFP
© The Independentturkish