Akıl sağlığı uzmanları, Prens Harry ve Meghan Markle'ın kraliyet ailesinden ayrılma kararını ve sansasyonel ayrılık sürecini değerlendirdi.

Ünlü televizyon sunucusu Oprah Winfrey'in bu hafta Prens Harry ve Marke'la yaptığı röportaj, kraliyet ailesi içindeki tartışmaları ve çiftin hissettiği derin acıyı gözler önüne sermişti.

Hem basında hem de sosyal medyada birçok kişi, Harry'nin annesi Prenses Diana'nın 1997'de ölümünden kaynaklanan, Markle'ın da kraliyet ailesine katıldıktan sonra yaşağı travmalardan bahsederken, uzmanlar da sancılı ayrılış sürecini farklı yönlerden yorumladı.

"Çocukken anneyi kaybetmek bireyin kimliğini şekillendirir"

Travma konusunda uzmanlaşmış ABD'li psikiyatrist Dr. Bessel van der Kolk, Prens Harry'nin annesini kaybettikten sonra yaşadıklarına dair fikir verebilecek değerlendirmelerde bulundu.

"Anneyi çocukken kaybetmek bireylerin kimliğini kesinlikle şekillendirir çünkü merkezi bir ilişki kopmuş olur ve temel güvenlik duygusu etkilenir" diyen psikiyatrist, sözlerini şöyle sürdürdü:

Annesinin incitildiğini veya küçük düşürüldüğünü gören küçük bir çocuk, annesi için daha fazlasını yapamadığını düşünür ve derin bir şefkat ve muhtemelen derin bir suçluluk duygusu hisseder.

The New York Times'a konuşan Dr. van der Kolk, "İnsanlar yakın çevrelerinde, ailelerinde veya bulunduğu topluluklarda kendilerini güvende hissettikleri sürece inanılmaz derecede dirençli olurlar" ifadelerini kullandı:

Harry'nin yaptığı gibi bu bağları riske atmak veya kırmak çok büyük bir adımdır. (...) Bu bağları koparmak, yeni ve daha verimli bağlar yaratmak büyük cesaret ister.

"Markle, Harry'e ilham oldu"

Terapist ve ilişki uzmanı Nedra Glover Tawwab ise Harry ve Meghan'ın seçiminin, aile içindeki sınırların olumlu bir örneğini teşkil ettiğini söyledi.

Bireylerin akıl sağlığını korumak için ilişkilerinde gerçek veya mecazi sınırlar çizdiğini ifade eden Tawwab, "Bu hikaye beni gerçekten heyecanlandırdı çünkü arzu edilen hayatı yaratmanın ne kadar önemli olduğundan sıklıkla bahsederim" dedi.

Tawwab'a göre kraliyete mensup olmayanlar için bu süreç, genellikle gençlik döneminde, üniversite için evden ayrılmayla başlıyor. Böylece genç bir yetişkin, kendi kurallarına göre yaşama şansını elde ediyor ve bu da kendini gerçekleştirmesini sağlıyor.

Markle'ın, Harry'den farklı olarak üniversiteye ailesinden uzakta gittiğini ve zaten başka bir kültürden geldiğini aktaran terapist, Sussex düşesinin eşine ilham olduğunu düşünüyor.

Winfrey'le röportajında Prens Harry de Markle'la evlenmenin aile içinde "kapana kısıldığını" fark etmesini sağladığını söylemişti. Prens, eşiyle hiç tanışmasaydı kraliyet görevlerinden muhtemelen vazgeçemeyeceğini de eklemişti.

Öte yandan Tawwab'a göre, gençlerin ailesiyle arasına sınır koyması, ebeveynlerin veya yaşlıların kırılmasına neden olabilir. Business Insider'a konuşan terapist, "Aile, çocuğunun geleneği bozmayı ve kendi işini yapmayı tercih edeceğini anladığında rahatsız olabilir" dedi.

Prens Harry'nin, kraliyet görevinden istifa ettikten sonra babası Prens Charles'ın telefonlara çıkmadığını söylemesi de terapistin düşüncelerini destekler nitelikte.

"Meghan Markle'ın itirafları, depresyonla savaşanları olumlu etkileyecek"

Markle'ın kraliyet ailesinde yaşadığı zihinsel problemlere dair açıklamaları da büyük yankı uyandırmıştı. Winfrey'e verdikleri röportajda Markle, "O sırada bunu söylemekten gerçekten utanıyordum. Artık yaşamak istemiyordum" demişti.

ABD Ulusal Akıl Hastalığı İttifakı'nın baş tıp görevlisi Dr. Ken Duckworth'a göre Meghan'ın milyonlarca izleyici önünde akıl sağlığı problemleriyle mücadele ettiğini açıklaması, benzer sorunlarla boğuşanlar üzerinde somut bir etki yaratabilir.

Dikkat çeken, ünlü biri 'Yardım alıyorum' dediğinde başka birinin 'Bu kişi kulübe katılıyorsa ben de katılabilirim' deme olasılığını artırıyor. Deneyim her ne olursa olsun, ister bunalım, ister depresyon, isterse intihara meyletme… Başkalarını etkileme potansiyeline sahip herhangi biri deneyimini paylaştığında bunun cesurca olduğunu düşünüyorum.

Markle ayrıca söz konusu düşüncelerini kraliyet ailesinin diğer üyelerine açamadığını, bundan utandığını söylemişti. Markle'ın bu sözlerini de değerlendiren  Dr. Duckworth, utanmanın yaygın bir sorun olduğunu söyledi ve ekledi:

Utanç aslında bir bireyin yardım almak için yol bulamaması veya yardım isteyebileceği destekleyici bir kültürde yaşamamasıdır.

"Meghan aslında birçok insanı temsil ediyor" diyen Dr. Duckworth, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunlar yaygın görülen akıl sağlığı sorunları. Ama bunlarla yaşamak insanları hala utandırıyor. En azından açıkça konuşamıyorlar. Fakat Meghan gibi insanlar artık bir şeyler yapıyor.

Independent Türkçe, The New York Times, Business Insider, ABC News

Derleyen: Çağla Üren