Mark Zuckerberg’in 2023 hedefi! Facebook konferansındaki tek Türk gazeteci yazdı

Facebook’un yıllık F8 geliştirici konferansı San Francisco’daki McEnery Convention Center’da düzenlendi. Mark Zuckerberg’in önümüzdeki yıllarda oluşturmak istediği vizyonu ve Facebook’un 2023 planlarını Cengizhan Çelik Independent Türkçe için derledi

Facebook’un San Francisco’daki McEnery Convention Center’da düzenlendiği yıllık F8 geliştirici konferansında Mark Zuckerberg’in "The Future is private" sunumundan bir kare / Fotoğraf: Newsroom Facebook 

“İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir” 

*Goethe


Peki, biz bir parça güzel müziği, iyi bir şiiri, güzel bir tabloyu nerede göreceğiz ve birkaç mantıklı cümle kuran insanı nerede tanıyacağız?

Elimizdeki akıllı telefonlardan çıkan müzikler, şiirler (ki kaldı mı?), kendisine modern sanat adı veren şeyler ve en önemlisi mantıklı cümleler kurduğunu iddia eden benmerkezci, narsist insanlar yüzünden Goethe’nin bu sözü 2019 yılında bir ütopya halini almak üzere. Toplumların üzerindeki mühendislik, yazılımla birleşti ve artık farkında bile değiller.
 

Uygulamalar kullanıcı .jpg
Fotoğraf: Visual Hunt  


Teknoloji ekosisteminin çok iyi bildiği bir cümle vardır:
 

Bir ürün şayet ücretsiz ise orada ürün sizsiniz.


Şimdi akıllı telefonlarınıza bu yazıdan sonra bakın. Hangi uygulamada ürün sizsiniz? 

Dünyanın en büyük insan çalıştıran ekosistemi Facebook Company. Öyle kayıtlı çalışandan söz etmiyoruz. Ürün olduğunun farkında olmadan çalışan insanların sayısı bakımından söylüyoruz bunu. 

Facebook sadece Facebook’tan ibaret değil. Eline sıfır bir akıllı telefon alan herhangi birisinin indireceği ilk 3 uygulama aslında Facebook ekosisteminin parçası.
 

Mark Zuckerberg.jpg

Mark Elliot Zuckerberg / Fotoğraf: Facebook Newsroom


En bilinenleri Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger

Mark Zuckerberg’in amaçlarından bir tanesi de girdiği ülkenin dinamiklerine göre pozisyon alıp, şirketlerinin hangisinin lider, hangisinin ikinci olacağına karar veriyor. (Lükse bakar mısınız?)

Mesela, Hindistan dünyanın en çok WhatsApp kullanan ülkelerinin başında geliyorken, Vietnam ise dünyanın en çok Messenger kullanan yedi ülkesinden bir tanesi.
 

Hindistan whatsapp kullanımı.jpg
Hindistan dünyanın en çok WhatsApp kullanan ülkelerinin başında geliyor / Fotoğraf: Visual Hunt


Özetle, şu dakikadan itibaren bu yazıda Facebook olarak bahsedeceğimiz şeyi, aslında Facebook Company olarak okumanızı rica ediyorum.

Ülkemizde vizyon belirleme, gelecek öngörüsü oluşturup bir amaç uğrunda çalışma prensibi ne yazık ki politik kelimeler üzerine kurgulanmaya başlandı. Öyle ki 10’ar yıllık planlar, kalkınma planlarının isimi 2023 hedefi, 2071 hedefi gibi kavramlar aldı.
 

Facebook F8 sunumu.jpg
Facebook’un yıllık F8 geliştirici konferansından bir kare / Fotoğraf: Newsroom Facebook 


Facebook’un yıllık F8 geliştirici konferansı San Francisco’daki McEnery Convention Center’da düzenlendiğinde Türkiye’den basın odasında olan tek Türk gazeteciydim. 

Mark Zuckerberg’i sadece sahnede 10 dakika gören tüm medya temsilcileri ardından iki gün süren etkinlikte yoğun teknik analizlere maruz kaldılar. Ben de bu süreçte Mark Zuckerberg’in önümüzdeki yıllarda oluşturmak istediği vizyonun ipuçlarını kovaladım. Mark Zuckerberg ve Facebook ekosisteminin 2023 planlarını derlemek istedim.
 

Facebook Sunum detay foto3.jpg
Facebook’un yıllık F8 geliştirici konferansındaki sunumlardan bir kare / Fotoğraf: Newsroom Facebook 


Malum artık 10 yıllık planlar, gelecek öngörüsü vizyon politikalarının yerini tarih odaklı önemli köşe başı takvimler alıyor. 2023 hedefi kelimesi de şimdiden tarihteki yerini aldı. Başlığı ülkemizdeki politik bir köşe başı noktası olan 2023 hedefi kavramıyla ironik bir şekilde ele almak istedim. 

“The future is private’’

Cambridge Analytica skandalının ardından gizlilik ve kişisel verilerin korunması konularında zor zamanlar geçiren Mark Zuckerberg, sahnede kaldığı 10 dakika boyunca, önceliklerinin kullanıcıların gizliliği ve verilerinin korunması olacağını açıkladı. Hatta sunumuna şu tarihi fotoğrafı vererek başladı:
 

Mark Zuckerberg Facebook F8 Sunumu San Jose  The Future is private.jpg
Mark Zuckerberg'in Facebook F8 Sunumu: The Future is private (Gelecek özeldir)


Mark Elliot Zuckerberg, Amerikan bilgisayar programcısı, girişimcisi ve sosyal paylaşım sitesi Facebook'un kurucusu. 34 yaşındaki bu genç milyarderin insanlık tarihine kattığı şeylerden en önemlisi de, “tekno-iyimserlik” kavramı. Facebook’la başlattığı, ardından rakip gördüğü her şirketi kendi bünyesine alarak ve bazılarını en az Facebook kadar büyütüp global bir deve dönüştüren, bazılarını ise hiç uğraşmadan alır almaz kapatan Zuckerberg, son tahlilde ilk günden bu yana hep tekno-iyimserlik pompaladı. Gezegene karşı sorumluluğu olduğu vurgusuyla, bu gezegeni hep daha iyi yapmak adına mücadele ettiğini ifade etti.

“Dünya, endişeli ve bölünmüş hissediyor ve Facebook'un yapacak çok işi var”, “Toplumumuzu istismar ve nefretten korumak, ulus devletlerin müdahalesine karşı savunmak veya Facebook'ta geçirilen zamanın, iyi harcanan zaman olduğundan emin olmak için” gibi cümleler farklı zamanlarda bu genç milyarderin ağzından çıktı. 
 
Wired’de yer alan bir makalede Facebook için şu cümlelere yer verildi: 

Facebook’un hikayesi pratikte bilgi çağımızın yaratılış efsanesidir. Harvard'daki arkadaşlarla bağlantı kurmanın bir yolu olarak başlayan şey, diğer seçkin okullarda, sonra tüm okullarda ve daha sonra her yerde insanlarla bağlantı kurmanın bir yolu oldu.


Facebook'un açık ve tarafsız bir platform olduğu fikri, neredeyse şirket içindeki dini inanç gibidir. 

Peki, gezegeni daha iyi bir yer yapmak için mücadele eden Facebook, bunu yapmak isterken ne yapmış olabilir?

Unutmayalım, cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşelidir. 

Gezegene neler yaptıklarını düşünmeden, önce Facebook'un Amerika’ya hediye ettiği Trump sürecine biraz bakmakta fayda var.

Donald Trump’ın katalizörü Mark Zuckerberg!

Donald Trump-secim facebook iliskisi.jpg

ABD Başkanı Donald Trump / Fotoğraf: Visual Hunt


Hikaye ana hatlarıyla şöyle gelişir; 

Trump’ın daha başkan adaylığını açıklamasından önce Facebook, deneyimli gazetecilerden oluşan bir ofisi New York’ta açar. Ancak bu ofise aldığı bütün gazeteciler tam bir demokratlar grubudur. Bu gazeteci grubunun işi, Facebook’ta yer alan makalelerin, haberlerin ve özellikle medya içeriklerinin bir trend listesini oluşturup milyonlarca Facebook kullanıcısıyla paylaşmak. New York ofisinde akşama kadar Obama’nın liberal politikalarını öven bu gazeteci grubunun yaptığı iş, bir Facebook çalışanın, atılan maili sızdırmasıyla ortaya çıktı.

Ancak ters giden şeylerin başında, dünya görüşleri birbirine çok benzeyen bu Demokrat gazetecilerin oluşturdukları trend listelerindeki haberlere dikkatlice bakanlar, aslında subliminal olarak Cumhuriyetçi politikaların eleştirildiğini gördüler. Kıyamet de o an koptu. Cumhuriyetçiler, genç milyarderin üzerine gelmeye başladı.

Tam bu süreçte Mark Zuckerberg’in bir de medya devi Rupert Murdoch'la kavgası vardı. Rupert Murdoch, Facebook ve Google gibi şirketlerin reklam pastasını adeta hortumlaması karşısında sessiz kalamazdı. Davos’ta bir araya geldiler ve iddia o ki ciddi ciddi fırçaladı Rupert Murdoch, Zuckerberg’i. Cumhuriyetçilerin de bu baskısı olunca, Zuckerberg New York ofisini kapattı ve gazetecileri kovdu. Ama bu bile Cumhuriyetçilerin ateşini düşürmedi.

Danışmanları bir fikir önerdi (ki bu nokta tam olarak Trump’ın seçimleri nasıl kazandığı konusuyla ilgili):

Ülkede yer alan ve reytingi yüksek senatörlerden bir grubu, Silikon Vadisi’ndeki Facebook merkezine davet edelim. Bir hafta bizi tanısınlar, şirketimizi görsünler. (Yine bir tekno-iyimserlik)

Kabul edildi ve Mark Zuckerberg ile yönetim kadrosu bir hafta boyunca hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat senatörlerle bir araya geldi. Amaçlanan şuydu; teknik sunumlarla politikacıları boğmak hatta uyutmak ve ardından yine tekno-iyimserlik pompalamak…

Demokrat ve Cumhuriyetçi senatörlerden bazılarının kendi Facebook sayfalarıyla ilgili sorular sorduğu anların dışında, bir senatör resmen Truva atı gibi Facebook’a sızmıştı. Tüm teknik sunumları pür dikkat dinledi ve Facebook’un haber akışıyla ilgili bir uzman seviyesine geldi. Bu senatörün ismi; Kevin Stephen "Steve" Bannon!
 

Stephen K. Bannon-Cambridge Analytica .jpg

Kevin Stephen "Steve" Bannon / Fotoğraf: Visual Hunt


Bannon, Amerikalı bir seçim yöneticisi, iş adamı, emekli subay ve medya yöneticisidir. Donald Trump'ın 2016 Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Seçimleri kampanya yöneticisi olmuştur. Bannon, Donald Trump'ın baş stratejisti ve başdanışmanıdır. 

Facebook’un haber akışının tüm dinamiğini çözen Bannon ve sonrasında yaptıkları, hala FBI’ın bile davalarına konu olan, içine Rus Hackerları alan kriminal incelemelere konu.

En yalın haliyle; Rusya’dan milyonlarca dolar para Facebook reklamları olarak şirkete aktı. Her şey yasaldı. Ancak reklam olduğu düşünülen tüm datalar, Cambridge Analytica şirketinin parapsikoloji yöntemleriyle hazırladığı yalan haberlerdi. 

Trump’ın kampanyasını yöneten isimlerden birine göre Facebook, tarihteki en etkili doğrudan pazarlama politik operasyonunu yürütmenin yoluydu. Trump’ın ekibi, platformu fon sağlama amaçlı birincil araçlarından birine dönüştürdü. Kampanya seçmen dosyalarını (isimleri, adresleri, oy verme geçmişini ve potansiyel seçmenlerle ilgili diğer bilgileri) Facebook'a yükledi. Daha sonra, Lookalike Audiences adlı bir araç kullanarak Facebook, Trump bültenlerine kaydolmuş veya Trump şapkalarını satın alan kişilerin genel özelliklerini tanımladı. Bu, kampanyanın benzer özelliklere sahip kişilere reklamlar göndermesine izin verdi. 

Clinton’un daha başarılı mesajları bu arada platformda daha az yankı buldu. Facebook'ta yönetici ekibindeki neredeyse herkes Clinton'ın kazanmasını istedi; Fakat Trump'ın platformu daha iyi kullandığını biliyorlardı. 

Trump’ın adaylığı ayrıca, büyük ölçüde viral ve tamamen sahte hikayeler çıkaran yeni bir dolandırıcılık sınıfı için harika bir araç olduğunu kanıtladı.

BuzzFeed'in analizine göre, Papa'nın Trump'ı onayladığıyla ilgili bir yalan haber, Facebook’ta yaklaşık bir milyon yorum, paylaşım ve tepki aldı.
 

Facebook Sunum detay foto3.jpg
Facebook’un yıllık F8 geliştirici konferansındaki sunumlardan bir kare / Fotoğraf: Newsroom Facebook 


Facebook’taki sahte hikayeler, gerçek hikayelerden daha fazla ilgi çekiyor. Facebook’un çekirdek yatırımcılarından birisi, Mark Zuckerberg’e aynen şu cümleyi kurdu: 
 

İnsanları bir araya getirmek için yarattığınız makinenin onları parçalamak için kullandı.


Facebook’un ilk dönem yatırımcılarından ve üst düzey yöneticilerinden birisi olan milyarder girişimci Sean Parker, “Tanrı yalnızca çocuklarımızın beyinlerine ne yaptığını bilir” dedi.

Biz Mark’a dönelim. Bu olayın patlaması, kendisini Senato’da sorguya kadar götürdü. Ardından şirkette bir dizi önlemler aldı ve hatta 3. parti uygulama yazan girişimcilere dükkanını dahi kapattı. 

O günden bu yana ise çok değişti Mark Elliot Zuckerberg. Hatta Trump’ın seçimi kazandığı yıl için, Facebook’ta çalışan bir üst düzey yönetici Mark Zuckerberg’le ilgili olarak şu tespiti yaptı; 

Bu yıl tüm kişisel tekno-iyimserliğini büyük ölçüde değiştirdi. İnsanların inşa ettiği şeyi kötüye kullanma yöntemleri konusunda onu daha da paranoyaklaştırdı.


Trump’ın seçimi kazanmasının ardından Mark Zuckerberg, Facebook ve ona bağlı şirketlerin Dr. Frenkeistan’a dönüşmesinden korkmuş olacak ki defalarca algoritma değişikliğine gitti. Kurumsal kimliklerinde sapmalar yaşadı. 10 yıllık planlamalarında yeni yol haritaları çizmeye başladı.

Bunların en başında mahremiyet kavramı geldi. Facebook ve ona bağlı şirketlerin yaptığı şey, son tahlilde insanların düşüncelerini, görüşlerini kamuya açık bir şekilde multimedya araçlarıyla paylaşmasıydı. Ama dünya değişmişti. Aşırı sağ yükselmiş, holiganizim artmış, ırkçılık hortlamış ve göçmen karşıtlığı bir geçer akçe olmuştu.

Hatta kuruldukları yıllardan beri yüzdelik dilimlerde %3’ü görmeyen ırkçı partiler, dünya genelinde iktidar ortakları olmuş ve bazıları seçimleri kazanmıştı. Bu iklimde de insanlar ifadelerini kamuya açık platformlarda paylaşmaktan kaçınmaya, yeni insanları tanımaktan çekinmeye başlamıştı.

Üzerine bir de şirketin neredeyse geleceğini tehdit eden mahremiyet davaları eklenince, Mark Zuckerberg son iki senedir Facebook F8 toplantılarında gizliliği ön plana alan, mahremiyet odaklı bir sosyal ağ vurgusu yapmakta. 

Hatta öyle ki şu tarihi fotoğrafın altında konuşmasında, “Mahremiyet odaklı sosyal ağ Facebook’a hoş geldiniz” dedi.

Ne demekti bu?

Şimdi göremeyebilirsiniz, ancak 5 yıl sonra fark edeceksiniz bu cümleyi.

Cümlenin açılımı şuydu;

İnsanlar Facebook duvarlarına, Instagram feedlerine ifadelerini, görüşlerini paylaşmıyor, ama uçtan uca şifreli WhatsApp’da en önemli mahrem bilgilerini bile paylaşıyordu. Demek ki mahremiyeti korumak konusunda güven verilebilirse, insanlar görüşlerini paylaşmaya, yeni insanlarla mahremiyet odaklı bir sosyal ağda bir araya gelebilirdi. Ve bunun  işaret fişeği de 2019 yılında San Jose’de verildi. 
 

facebook sunumu detay
Facebook’un yıllık F8 geliştirici konferansındaki sunumlardan bir kare / Fotoğraf: Newsroom Facebook 


Mark Zuckerberg, Facebook, WhatsApp ve Instagram’ın mesajlaşma sistemini tek platformda topladığını açıkladı. Evet, yanlış duymadınız; tek bir mesajlaşma uygulaması. Ardından da Facebook gruplarını övdü. (Ki bu da kapalı bir iletişim mecrasıydı) İnsanların çok güvendikleri kimselerle kurdukları WhatsApp gruplarının modelini Facebook’a taşımak istedi. 

Mark Zuckerberg, Facebook’un ilk yıllarında işe aldığı tüm mühendislere şunu söylüyordu; 
 

Move fast and break things / Hızlı hareket et ve bir şeyleri kır


Yani bir açık görünce, o açıktan çok hızlı çıkabilen bir yapıdan bahsediyoruz ve bu yetenekleri de, onları sürdürülebilir, başarılı kılmasında en önemli nokta. 
 

Casey Newton - The Verge .jpg

Casey Newton / Fotoğraf: Visual Hunt  

 
Mark Zuckerberg’in sunumundan anladığımız kadarıyla, insanların yakın arkadaşları, aileleri ve iş arkadaşlarıyla kapalı gruplarda daha özgür bir ifade ediş biçimi hazırlığı içindeler. Hatta “Bir tek ben mi bunu böyle anladım acaba?” diyerek basın odasında bulunan ve Amerika’nın en popüler teknoloji platformlarından biri olan The Verge’in önemli yazarlarından biri olan Casey Newton’a, Mark Zuckerberg’in 2023 hedefini sordum. 2023 kavramını anlamamış olacak ki eliyle saydı ve 5 yıllık yani dedi. Ve arından şu açıklamaları yaptı:
 

2023'te Facebook'un özel bir mesajlaşma sistemine sahip olacağını düşünüyorum. Bence Instagram, Facebook ve WhatsApp'taki Haber Kaynağı diye bir şey kalmayacak.


Son olarak; 

Mark Zuckerberg, şirketinin yalan haber, seçimlere dış müdahale, nefret söylemi ve veri gizliliği de dahil sosyal medyanın kötüye kullanılmasını engellemek için yeterince çaba göstermediğini de kabul etti. 

Zuckerberg, dünya genelindeki yaklaşık 2 milyar kullanıcısının kişisel verilerini gelecekte daha iyi korumaya çalışacaklarını da sözlerine ekledi.

Zuckerberg, "Tüm bunlar biraz zaman alacaktır. Ancak ben bunu yerine getirmekle yükümlüyüm" dedi.

Biz bu dosyaya Johann Wolfgang von Goethe'nin o güzel sözüyle başlamıştık.

Ne diyordu Goethe;  
 

İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir.


Son 10 yıl gösterdi ki, insanların seçim şansı olmadığı platformlarda, Alman düşünürün bu sözü ütopya halini aldı.

Şimdi Mark Elliot Zuckerberg, insanları seçim şansları olacak şekilde yeni bir platformda toplamayı amaçlıyor. Başarılı olacak mı zaman gösterecek, ancak ben bu makaleyi yazdıktan sonra uçtan uca şifreli bir platform olan WhatsApp’dan Gazeteci Nevzat Çiçek’le paylaşırken makalede yer almayan off the record bazı bilgileri de geçebileceğim. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU