Süper Lig'in 24. haftası geride kalırken, futboldaki tartışmaları bitirmesi amacıyla uygulamaya konulan Video Yardımcı Hakem (VAR) sistemi, verilen-verilmeyen kararlar nedeniyle yeniden eleştirilerin hedefinde yer aldı.
İlk defa 2018 yılında Rusya'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nda kullanılan VAR uygulaması, Türkiye'de ise 11 Mayıs 2018'de Süper Lig'e çıkacak son takımın belirleneceği Erzurumspor-Ümraniyespor maçında görücüye çıktı.
VAR sistemiyle müsabakayı yöneten hakemlere, verdikleri kararları gözden geçirmesi ve yanlış varsa düzeltebilmesi imkanı vermesi amaçlandı.
Uygulanmaya başladığı günden bu yana futbolda en çok konuşulan konuların başında yer alan VAR sistemi, başta Süper Lig'in "Üç Büyükler" olarak adlandırılan takımları olmak üzere hiçbir kulübü memnun edemedi.
Hemen her maçın ardından yöneticiler, teknik adamlar, futbolcular, ekrandaki spor yorumcuları ve sokaktaki insanlara kadar VAR kararlarından dert yandı.
Türkiye'nin en önemli derbileri arasında yer alan Fenerbahçe-Galatasaray maçına da damga vuran VAR kararları, pazar akşamı Beşiktaş-Konyaspor maçında da kendini gösterdi.
Bu kaçıncı?! YETER!
— Fenerbahçe SK (@Fenerbahce) February 6, 2021
Göz VAR izan VAR
Ofsayt YOK! pic.twitter.com/sYYQF0eXXv
Türkiye'deki futbol izleyicilerinin en çok ilgi gösterdiği müsabakalardan ikisinde bile VAR tartışmaları bu denli fazla olurken, diğer müsabakaların halini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek.
Türkiye'nin ve Avrupa'nın FIFA kokartlı ilk kadın hakemi, eski futbolcu, teknik direktör Dr. Lale orta ile spor yorumcusu Ömer Faruk Ünal, hemen her maçtan sonra gündeme gelen VAR'ı Independent Türkçe'ye anlattı.
Dr. Lale Orta: Türkiye'de VAR amacına uygun kullanılmıyor
Türkiye'de futbol üzerine doktora yapan Lale Orta, Independent Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede VAR'ı şu sözlerle tanımladı:
Maçın kamera görüntüsüne bağımsız olarak erişen ve sadece açık ve bariz hata veya gözden kaçan önemli olay olduğunda hakeme yardımcı olabilecek bir maç görevlisidir. Tartışmalı pozisyonlarda kullanılan "Video Hakem Uygulaması", yanlış verilen gol, penaltı, kırmızı kart veya yanlış cezalandırılan oyuncunun belirlenmesinde uygulanmaktadır. Sistem, hakemin bir karar için yardım istemesi durumunda ya da VAR ekibinden bir uyarı geldiğinde devreye girerek maç ile ilgili olay videodan incelenmektedir.
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği'nin (FIFA), Fransa ile İtalya arasında 1 Eylül 2016'da oynanan hazırlık maçında tartışmalı pozisyonların tekrarını izlemek için ilk kez videolu sistem kullanılmasına izin verdiğini hatırlatan Orta, "Bu maç 'futbolda devrim' niteliğinde sayılarak, çeşitli organizasyonlarda uygulanmasının futbola katkı sağlayabileceği görüşüne varılmıştır" yorumunu yaptı.
Futbolun en büyük organizasyonu olan, 2018 FIFA Dünya Kupası’nda VAR'ın denendiğini ve burada oynanan 64 maçta VAR tarafından toplam 455 pozisyon incelendiğini aktaran Orta, şu ifadeleri kullandı:
Buna göre; VAR, her pozisyonda devreye girmemiş, bunlardan yalnızca 20’sinde müdahalede bulunmuştur. 20 pozisyonun 17’sinde hakem verdiği kararı değiştirirken, 3 pozisyonda hakem verdiği kararı değiştirmemiştir. Hakemin kararını değiştirdiği pozisyonlar şunlardır: Dokuz kez penaltı kararı vermiş, üç kez de verdiği penaltıyı iptal etmiştir. İki kez futbolcuları 2. sarı karttan ihraç etmiş, iki kez ofsayttan iptal ettiği pozisyona gol kararı vermiş, bir kez de yanlış oyuncu tespitinden dolayı kararını değiştirmiştir. Yalnızca 3 pozisyonda VAR’ın verdiği karar hakem tarafından seyredilmeden uygulanmıştır. İncelenen 455 pozisyonda; VAR’sız yüzde 95,6 doğru karar verilirken, VAR ile yüzde 99,35 doğru karar verilmiştir. VAR ile hakem kararlarında yüzde 99,35 gibi çok büyük bir başarı yüzdesi yakalanmıştır.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Spesifik hatalarda yapılacak teknolojik yardım hem hakemlere hem de takımlara katkı sağlayacaktır"
Futbol maçlarının başarılı bir şekilde yönetilebilmesi için yapılan hata oranlarının azaltılması ve standart yönetim anlayışının geliştirilmesinin teknolojik yardım olmaksızın pek mümkün görülmediğini vurgulayan Orta, sözlerini şöyle sürdürdü:
Spesifik hatalarda yapılacak teknolojik yardım hem hakemlere hem de takımlara katkı sağlayacaktır. Karar verilmesi gereken en önemli şey: Hakemin, doğru kararlarıyla oyuna adalet ve şeffaflık getirmesini mi isteniyor ya da 'Futbol Hatalar Oyunudur' söyleminin altında tartışarak, futbolun hatalarıyla daha güzel olduğu kanısı, görüşü ve sonucuyla mı devam etmek isteniyor. Benim kişisel görüşüm; Türkiye’de VAR’ın amacına uygun kullanılamadığı yönündedir.
Orta, son dönemde sıkça tartışılan, verilen ve verilmeyen ofsayt kararlarının VAR ile doğru şekilde tespit edileceği görüşünde:
Pozisyon geniş bir kamera açısı ile görüntüleniyorsa, yani oyuncunun topa vurduğu an ile ofsaytta olduğu düşünülen oyuncunun pozisyonu ekranda aynı anda görülüyorsa, bu pozisyonun yavaşlatılmış ve yakınlaştırılmış şekliyle topa ilk temas anının tespiti doğru olarak yapılabilir.
"Adaletin hakemler tarafından adil olarak dağıtılmaması durumunda sonuçtan kim memnun olabilir ki?"
"Eğer bir maçta bir hatayı önlüyor bir diğerinde bunu yapamıyorsanız o zaman bu adil mi? sorusu ile karşılaşıyorsunuz" diyen Orta, "Adalet ve şeffaflığın hakemler tarafından adil olarak dağıtılmaması durumunda sonuçtan kim memnun olabilir ki... Türkiye’de VAR’ın verimsiz olarak kullanıldığını düşünüyorum" şeklinde görüş belirtti.
"Futbolumuzda VAR’sız da aynı tartışmalar vardı"
Orta, "Var tartışmalarının önüne geçebilmek için sizin çözüm öneriniz nedir" sorusunu şöyle yanıtladı:
VAR’ı kaldırırsanız, VAR tartışmaları biter... VAR’ın futbolumuza kattıklarına bakmamız lazım. Futbolumuzda VAR’sız da aynı tartışmalar vardı... O zaman, sorum şu: 'VAR futbolumuza ne kattı?'... Sorun VAR’daysa VAR’ın düzeltilmesi lazım. Sorun VAR’da değilse, o zaman VAR’ı kullanan ve yönetenlerin eğitilmesi ve düzeltilmesi lazım.
Ömer Faruk Ünal: VAR'ın maksadı 'fahiş, skandal' hataların önüne geçmektir
Spor yazarı Ömer Faruk Ünal, VAR sisteminin paraşüt felsefesiyle hareket etmesi gerektiğini belirterek, "VAR'ın maksadı 'fahiş, skandal, gazetelerde manşet olacak' hataların önüne geçmektir. Bir hakem monitöre gidince anında 'Ben bunu nasıl kaçırmışım?' diyorsa o VAR'ın konusudur" dedi.
"Herkesin farklı yorumladığı, net, kemiksiz bir pozisyon değilse VAR buna asla karışmaz" diyen Ünal, VAR'ın felsefesinin siyah ve beyaz gibi çok net hatalara müdahale etmesi gerekliliğinden bahsederek, şöyle konuştu:
Bir penaltı pozisyonu var akşama kadar tartışıyoruz. 10 hakemin yarısı penaltı, yarısı değil diyor. Buna VAR karışmaz. VAR'ın da şöyle bir izahatı var: Hakem monitöre geldiğinde ne kadar kısa sürede dönüyorsa o kadar sağlıklı karar alınmış demektir. Ama bizde gidiyor, izliyor, bekliyor... Demek ki bu VAR'ın karışmaması gereken bir pozisyon, karışmamalı. Kulüpler, taraftarlar veya holiganizm 'VAR her şeye karışsın' diyor ama böyle bir şey yok. VAR'ın özü maksimum fayda, minimum müdahale.
"Bu sadece Türkiye'de değil dünyada da tartışma konusu"
Son zamanlarda Süper Lig'deki müsabakalardaki yakın mesafedeki ofsayt pozisyonlarının çokça tartışıldığını, bunun son örneğini de Fenerbahçe-Galatasaray maçında görüldüğünü hatırlatan Ünal, şu değerlendirmeyi yaptı:
UEFA Başkanı Ceferin geçen sene 'Santimlik ofsaytlar çok adil olmuyor' diye bir açıklama yaptı. Bu konuyu dünya da çok tartışıyor. VAR'dan önce 'oyuncular hizadaysa oynat' deniliyordu ve gole prim tanınıyordu. UEFA da önceliği gole veriyordu. Şimdi 1-2 cm tartışılıyor. Bu sadece Türkiye'de değil dünyada da tartışma konusu. Önümüzdeki yıllarda belki bir değişikliğe gidebilirler. Burada şöyle bir sorun var: VAR'da oturan hakem, ayağın topla temas anını işaretliyor ve hücum oyuncusunun da kaleye en yakın olan el-kol hariç uzvunu işaretliyor. Burada bir tık ileri alırsan ofsayt, geri alırsan değil gibi bir durum ortaya çıkıyor. Spekülasyonlara açık bir konu.
"Hakem işaretlemeleri bitirip giriş yaptıktan sonra ofsayt olup olmadığını görsün"
"VAR'daki hakem işaretlemeleri yaparken oyuncunun ofsaytta olup olmadığını görmesin" diyen Ünal, bu tartışmaların önüne geçebilmek için şu öneriyi sundu:
Hakem, son giriş tuşuna bastığı zaman ofsaytı görsün. O zaman daha objektif olabilir. Çünkü görünce bir ileri bir geri yapıyor ve ofsayt ya da değil görüyor. Bu da kafasını karıştırabilir, daha önceki pozisyondan bilinçaltında bir şey kalmış olabilir. O yüzden hakem orada bakacak, işaretleyecek ve giriş tuşuna bastığında herkes bunun ofsayt olup olmadığını görecek ve daha geri dönüş olmayacak. VAR'daki hakem bunu görmezse bence bu daha sağlıklı çalışır. Ya da öyle 3-5 cm'e VAR karışmamalı. Yoksa adaleti sağlamak zor. Bakın pozisyon Türkiye'deki bir derbide yaşandı. Aynı olay Onyekuru'nun, Aboubakar'ın ve Pelkas'ın pozisyonlarında da yaşandı. Goller verildi-verilmedi. Dolayısıyla tartışma konusu oluyor, manipülasyon iddiaları ortaya atılıyor. En azından bunların önüne geçilmiş olur.
"Şimdi herkes, 'Kalan haftalarda hakemleri nasıl baskı altına alırım'ın derdinde"
Türkiye'de Süper Lig'in tamamlanmasına 17 hafta kaldığını aktaran Ünal, "Şimdi herkes, 'Kalan haftalarda hakemleri nasıl baskı altına alırım'ın derdinde" diyerek şu görüşü paylaştı:
Beşiktaş Başkanı geçen hafta 'Taş üstünde taş bırakmam' dedi. Ya siz Kulüpler Birliği ve Beşiktaş'ın başkanısınız. 'Taş üstünde taş bırakmam' diyorsunuz. Ne olur yani? Galatasaray Başkanı da aynısını yapıyor. Ali Koç her maçtan sonra ayak üstü canlı yayınlara konuşuyor. Bunlar çok doğru şeyler değil. Şampiyonluk Türkiye'de ortalama 50 milyon euro. Şampiyonluk büyük bir ihtimalle bir puanla olur, öyle görünüyor. Bu bir puanla 450 milyon lira ya artı yazacaksın ya da eksi. Bu da ya bir golle, bir ofsaytla, bir golle veya bir düdükle olacak. Dolayısıyla herkes 'Sesimi ne kadar yüksek çıkartırsam hakemi, disiplin kurulunu, TFF'yi, VAR'dakileri etkileyebilir miyim' diyor. Herkes bunun derdinde.
Hakemlerin eyyamcı olduğuna inanmadığını Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin maçlarında bunun mümkün olmadığını dile getiren Ünal, sözlerini şöyle noktaladı:
Hepsi çok güçlü. Hepsi ortalığı toz-duman ediyor. 'Hakem eyyam yaptı, hakem eyyamcıydı' sözleri doğru değil. Bunlara ihtimal vermiyorum. Burada herkes '15 Mayıs akşamından önce ne kadar bağırabilirim'in derdinde ancak bu da sonuç vermiyor. Bakın 2 aydır Trabzonspor Başkanı konuşmuyor, Trabzonspor hakemlere bulaşmıyor. Toparladı ve düze çıktı. Eğer enerjinizi, dikkatinizi hakeme, yayıncı kuruluşa, federasyona veya farklı yerlere dağıtırsanız saha içine odaklanamazsınız. Bu da haftalarca puan kaybetmenize neden olur.
© The Independentturkish