Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan, CHP’li Fikri Sağlar’ın “Yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var” sözlerine tepki gösterdi.
Hakan, bugünkü köşe yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tepki gösterdiği Sağlar’ın ifadeleri için “Kapanmış yaraları deşmekten... Bitmiş tartışmaları alevlendirmekten... Aşılmış geçilmiş meseleleri yeniden gündeme getirmekten... Başka hiçbir işe yaramayacak cümleler bunlar” yorumunu yaptı.
Hakan, yazısının devamında Sağlar’a şu eleştirileri getirdi:
Geride kalmış bir fikir. Geride kalmış bir tartışma. Geride kalmış bir yaklaşım. Bu açıdan gerici fikirler bunlar. Bunca zaman geçti, şunlar hâlâ anlaşılamadı mı?
Türban ayrı, başörtüsü ayrı diye bir şey yok. Bu, Kenan Evren döneminin uydurduğu bir masaldan ibaret. Yok böyle bir şey. Türban denilen şey, başörtüsünün şehirli versiyonu. Başörtüsünün modernleşmesinden başka bir şey değil türban. Başörtüsünün de türbanın da temel amacı aynı.
Türbanlı hâkim, taraf tutar da... Türbansız hâkim taraf tutmaz mı? Sen türbanlı hâkimin adaletinden kuşku duyarsan İsmailağa’dan bir mürit de türbansız hâkimin adaletinden kuşku duymaz mı? Ne gerek var bunları kaşımaya? “Adalet duygusuna sahip olmak” ile “kılık kıyafet” arasında bağ kurmadan duramıyor muyuz?
“Türbana karşı değilim başörtüsüne karşıyım” cümlesi de boş bir cümle... Çünkü böyle diyenler, karşılarına “anneanneleri gibi” ya da “babaanneleri gibi” başlarını örten doktorlar, hâkimler ya da avukatlar çıksa... Yine işkillenecekler. Çünkü onların asıl dertleri, “örtme biçimi” değil aslında, “örtmenin” ta kendisi.
Ve gelelim esas meseleye: Bu tür gerici fikirler, CHP’nin yayın organından CHP’nin tanınmış bir ismi tarafından dile getirilince... Muhafazakâr seçmen, nasıl olacak da CHP’ye güvenecek?
Hürriyet, Independent Türkçe