Fas’ın altın yolu üzerindeki şehri: Sicilmase

Sicilmase sit alanının ulusal miras listesine alındığı duyuruldu

Sicilmase şehrindeki antik kalıntılardan bir kare /Fotoğraf: Fas Kültür Bakanlığı internet sitesi

Fas Kültür ve İletişim Bakanlığı’nın duyurusu, kentteki yerel ekonomik kalkınmanın güçlendirilmesi, korunması ve yatırım yapılması amacıyla koruyucu ve pratik önlemlerin uygulanması anlamına geliyor. 

Bakanlık, sit alanının yönetimini kolaylaştıracak özel bir tasarım formüle ederek, öncelikle şehrin tarihi dokusuna yönelik ihlallere karşı koruma altına alınacağını belirtti. 

Ayrıca sit alanını izlemek için özel bir güvenlik birimi kurulacağını kaydeden bakanlık, sit alanının çit içine alınması ile ilgili bir takım çalışmaların yanı sıra bölgedeki ziyaret yollarında iyileştirmelerin yapılacağını da aktardı.

Bununla birlikte Sicilmase sit alanındaki kültür turizminin tanıtımı için, araştırmacılar ve akademisyenlerin, alanın etrafındaki araştırma, kazı ve raporlama faaliyetlerinden faydalanmalarını sağlayan bir arkeolojik araştırma merkezi kurulacak. 

Tarihi Sicilmase kenti, Fas’ın ikinci İslam şehri olma özelliğini taşıyor.

Şehrin stratejik konumu, kervanlarla yapılan ticaretlerde uzun süre çok önemli bir rol oynamasını sağladı.

Afrikalı kervanların rotasını değiştirmesi nedeniyle kaybolan tuz, baharat, fildişi ve altın tozu ticaretinden geriye yalnızca bakımsız birkaç harabe kalmış durumda.

"Sicilmase" adı nereden geliyor?

Tarih kitapları, Sicilmase’nin adının nereden geldiğinden neredeyse hiç bahsetmiyor. Dr. Muhammed Berakat el-Beyli, kitabında Sicilmase hakkında, “Bu ismin nereden geldiğini bilmiyoruz. Çünkü Sicilmase adının kaynağına ışık tutan ‘Afrikalı Leon’ olarak bilinen Arap gezgin Hasan bin Muhammed el-Vezzan el-Fasi dışında hiçbir Müslüman coğrafyacı veya tarihçi, isme ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmuyor" diyor.

Fasi’ye göre Romalı bir komutan kazandığı bir zaferini taçlandırmak için "Sigillummesse" adlı bir şehir kuruyor. Şehrin adı geçen uzun yılların ardından Sicilmase’ye dönüşüyor.

Sicilmase ise "su dolu kova" anlamına geliyor. Ancak Hasan Hafizi el-Alevi, "Sicilmase ve İklimuha fi’l-Karni’r-Rabi’ Aşer el-Miladi" (Milattan sonra 10’uncu yüzyılda Sicilmase ve çevresi) adlı kitabında bu hipotezle ilgili olarak şunları söylüyor:

“Tüm görüşler, Sicilmase’nin kuruluşunu Roma dönemine dayandırmaya çalışıyor. Özellikle şehrin Romalı Komutan Stenios Blenos tarafından kurulduğuna ilişkin hipotezler, Blenos’un yürüttüğü askeri operasyonun 10 günü aşmaması sebebiyle bu kadar kısa bir sürede bir şehir kurulmasının imkansız olmasından ötürü çürüyor.”

Dr. el-Beyli, Sicilmase adına ilişkin yorumlarda bulunmanın zor olmasına karşın, şehrin konumunun tam olarak belirtmenin de en az ismi kadar zor olduğuna işaret ediyor. Araştırmacılar, şehrin şu an Fas'ın doğu merkezinde bulunan ve Tavilalet olarak bilinen bölgeye kadar uzandığını düşünüyorlar.

 

Sicilmase fotoğrafı.jpg
Şehirdeki antik kalıntılardan biri / Fotoğraf: Fas Kültür Bakanlığı internet sitesi

 

Dr. El-Beyli, kentin konumunun tam olarak belirlenmesinde çekilen güçlüğün nedenini, eski kaynaklarda Sicilmase şehri ile Sicilmase eyaletinin karıştırmasına bağlıyor.

Geniş bir bölgenin merkezi olan şehir aynı ismi taşıyordu.

Müslüman coğrafyacılar, Sicilmase ve Fas’ın diğer şehirleri arasındaki sınırlar konusunda hemfikir değillerdi ve standart ölçüm yöntemleri kullanmıyorlardı.

Bazı modern araştırmacıların Tavilalet çevresinde bulunan kalıntıların Sicilmase şehrinin kalıntıları olduğunu söylediklerini ifade eden Dr. El-Beyli, ancak bunu onaylamadığını, bu kalıntıların yalnızca Sicilmase şehrine ait olamayabileceğini söylüyor.

Sicilmase’nin kurulmadan önce aynı konumda bulunan ve yıkılan iki şehrin mirasını da devraldığını belirten Dr. El-Beyli, kitabında şunları belirtiyor:

 “Ancak, daha kesin bir kayıt bulunabilir. Birçok kişi Sicilmase şehrinin Said el-Endelusi’nin Sicilmase nehri olarak adlandırdığı, El-İstibsar ila’l-Medine kitabının yazarı ile El-Bekri’nin de bu şehirde var olduğunu belirtip aynı isimle andığı küçük bir nehir kolunun ayrılıp Sicilmase’den geçmesi nedeniyle Ziz Vadisi’nin güneyindeki bir yarımada üzerine kurulmuş olabileceğini düşünüyorlar. Üçü de, nehrin biri doğuya, diğeri batıya olmak üzere iki kolla ayrıldığını söylüyor. Anlaşılan o ki Sicilmase nehri olarak adlandırılan kol daha sonra kurumuş. Bu yüzden Afrikalı Leon da onu görmemiş.”

Sosyal ve ekonomik patlama

Kervan ticaretlerindeki önemli konumu sayesinde şehir, o dönem sosyal ve ekonomik bir patlama yaşadı. Araştırmacılar Hatice Bihi ve Abdulgani Ayat el-Fagir, şehrin tarihine ilişkin çalışmalarında şunları belirtiyorlar:

“8 ve 11’inci yüzyıllar arasındaki ekonomik gücü ve refahı yüksek olan Sicilmase’nin yüzölçümü, Draa Vadisi ile Atlas Dağları arasındaki bölgeye kadar uzanıyor. Kent, istikrarlı bir ticaret merkezi olarak tüccarları kendine çekerken, tüccarlarla çalışan Sudanlıların da akınına uğruyor.”

Dr. Beyli’ye göre Sicilmase, Berberiler ve Sudanlıların bir karışımıyla kurulmuş gibi görünüyor. Ayrıca Sudanlılar, şehrin ilk prensini seçme konusuna ağırlık verdiklerini düşünüyor.

Bununla birlikte Sicilmase’de ağırlıklı olarak tuz ve baharat karşılığında Sudan'dan gelen altınla ticaret yapılıyordu.

Dr. Beyli şöyle devam ediyor:

“Sicilmase, İslam döneminde batı Sudan ile yapılan ticaretin en önemli yoluydu. Burada yapılan ticarette kullanılan en değerli şey altındı. Burayı ortaçağdaki ünlü baharat güzergahı kadar önemli bir rota olan ‘Altın Yolu’ olarak adlandırabiliriz. Afrika çöllerini geçmek zor ve meşakkatli bir süreçti... Doğası sertti. Fakat Fas ülkeleriyle batı Sudan arasında geçilmez bir engel değildi. Develer sayesinde çölün kuzey ve güneyi arasındaki bir kaç yolla bu mesafe kat edilebiliyordu.”

Şehrin yıkılışı

Yaşanan büyük ekonomik patlamanın ardından şehir büyük bir durgunluk yaşadı. Dr. Beyli, durgunluğun nedenine ilişkin olarak kitabında, “Kaynaklar, yıkımın nedenini anlamamız konusunda bize doğrudan fayda sağlamıyor olabilir.  Ancak yıkımın nedeni, Fas’ın genel koşulları ışığında anlaşılabilir. Müslümanları Endülüs'ten kovmak, Müslüman dünyasına saldırmak için büyük planlar yapılıyordu. Sicilmase’nin altın ticareti ve limanlara dayanan refahına Avrupalılar büyük bir darbe indirdi. Akdeniz ve Atlantik Okyanusu üzerinden yapılan Sicilmase’nin ticareti kolayca aksadı. Tüccarlar artık koskoca Afrika çölünü geçerek ticaret yapma isteğini kaybetmişlerdi. Sicilmase muhtemelen tüccarların Timbuktu ve Kagu gibi şehirlere yönelmesiyle çökmüştü” ifadelerine yer verdi.

 

* İçerik orjinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independentarabia.com/node/22261

Independent Türkçe için çeviren Seda Demiröz

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU