İran ile Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) kentleri arasında kaçakçılık yapan tüccarların mallarını sırtlarında taşıyan kolberlerin yaşadıkları dram devam ediyor. İran merkezli insan hakları örgütlerinin verilerine göre; 2020 yılında 56 kolber hayatını kaybederken 167 kolber de yaralandı.
Farsça ve Kürtçe’nin Soranica lehçesinde "kolberî ya da şulkeşî" Türkçe’ye ise hamallık olarak çevirebileceğimiz, İran- Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKB) sınır hattında yük taşıma faaliyeti yüz binlerce insanın geçim kaynağı haline gelmiş durumda. IKB sınır hattındaki 25 - 120 kilo ağırlığındaki yükleri sırtlanan kolberler, tehlikeli dağlık ve mayınlı arazilerden geçerek İran’a taşıyor.
Kolberlik, İran’ın kuzeybatı eyaletlerine bağlı Batı Azerbaycan, Kirmaşan ile Kürdistan eyaletlerine bağlı çoğunluğu Kürtlerin yaşadığı Urmiye, Hoy, Miyandewab, Bukan,Mahabad, Salmas, Maku, Nakade, Piranşehr, Serdeşt, Hewraman, Kırmaşan, Meriwan Newsud sakinleri tarafından yapılıyor.
Sayıları bazen yüzlerii bazen de binleri bulan kolberler gece saat 03:00 ile 04:00 arasında yola çıkarak kervanlar halinde IKB’ye geçiyor. Kolberler burada IKB'nin başkenti Erbil, Biradost, Haci Omeran ve Sidekan bölgelerinde, Halepçe’nin Pencwen ilçesine bağlı kasabalardan elektronik ürün, sigara ve manifatura malzemeleri alıp İran’a doğru yola çıkıyorlar. İran’a ulaşan kolberler burada yüklerin toplandığı alanda malzemelerini tüccarlara teslim ediyor.
Tüccarlar da teslim aldıkları malları kontrol ettikten sonra kolberlere ücretlerini ödüyorlar. Her seferinde 10-12 saat yük taşıyan kolberler, 7 ila 12 dolar arasında para alıyor. Bu da yaklaşık 10 ila 30 bin tümene denk geliyor.
İran’ın Hoy, Piranşehr, Urmiye, Salmas Maku, Nakade, kentlerindeki kolberler, IKB sınırının Biradost, Sideken bölgesinde, Bukan, Mahabad, Hewraman, Meriwanlı kolberler ise Halepçe’ye bağlı Pencwen bölgesinde çalışıyor.
Özellikle kış mevsiminde bir metreyi varan karlı dağ yollarını aşmaya çalışan kolberler, çoğu zaman ölümcül kazalar yaşıyor. Dağın zirvesinden aşağı düşenler ya ölüyor ya da felç kalıyor. Yaşları 15 ile 75 arasında değişen Kolberlerin önemli bir kısmı üniversite ya da yüksek lisans mezunu. Geçim sıkıntısı ve işsizlik bu zorlu yolla girmelerine neden oluyor. Kolberler arasında atanamayan doktor ve mühendisler de bulunuyor.
Öte yandan her yıl onlarca kolber ya İran sınır muhafızlarının açtığı ateşle, ya İran – Irak savaşı zamanında döşenen mayın patlamaları ya da zorlu kış koşulları nedeniyle hayatını kaybediyor. İran merkezli Hengaw İnsan Haklar Örgütü (HENGAW) ile Fransa’nın başkenti Paris’te faaliyet yürüten Kurdistan Human Rights Network (KHRN) yetkilileri kolberlere ilişkin hazırladıkları 2020 raporların verilerini, kolberliğin neden ve sonuçlarını, kolberler ise yaşadıkları dramı Independent Türkçe’ye değerlendirdi.
HENGAW: Son 12 ayda 56 kolber hayatını kaybetti, 167 kolber yaralandı
HENGAW İnsan Hakları Örgütü Başkanı Arsalan Yarahmadi, İran- IKB sınır hattında hemen hemen her hafta bir kolber ölümü ya da yaralanmasına ilişkin rapor hazırladıklarını söylüyor. Yarahmadi son 12 ayda sınır hattında 45 kolberin sınır muhafızlarının ateş açması sonucu, 4 kolberin trafik kazası, 7 kolberin de soğuk hava şartları nedeniyle olmak üzere toplam 56 kolberin hayatını kaybettiğini söyledi.
Yarahmadi’nin verdiği bilgilere göre 2020 yılında 150 kolber sınır askerlerinin açtıkları ateş nedeniyle, 11 kolber dağlık araziden düşme nedeniyle, 4 kolber mayın patlaması nedeniyle, 2 kolber de trafik kazasında olmak üzere 167 kolber yaralandı.
HENGAW’ın 2019 raporuna göre ise 8’i 18 yaşından küçük olmak üzere 72 kolber hayatını kaybetmiş 172 kolber de yaralanmıştı.
KHRN Koordinatörü: Hasanpoor: En fazla ölüm Batı Azerbaycan’da yaşanıyor
KHRN Koordinatörü Leyla Hasanpoor’un verdiği bilgilere ise 2020’de en az 46 kolber hayatını kaybetti ve 128 kolber ise yaralandı. Hasanpoor’un açıkladığı verilere göre en fazla ölüm Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Serdeşt, Piranşehr, Şino, Urmiye Hoy, Maku ve Çaldıran kentlerinde yaşandı ve bu kentlerde 39 kolber hayatını kaybetti.
Aktivist Hasanpoor, kolberliğin ekonomik, siyasi, güvenlik sorunu olduğunu ve artık sosyolojik bir vaka olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Kolberliğin yoğun yaşandığı kentlere atıf yapan Hasanpoor, "Biz bölgedeki aktivistlerimiz üzerinden izliyor ve takip ediyoruz. Bölgede ciddi ekonomik kriz var. Kolberliğin yapıldığı kentlerde sanayileşme, tarım ve turizm faaliyetleri yapılmıyor. Bölge halkı çalışmak için ya İran’ın gelişmiş kentlerine gitmek zorunda kalıyor ya da kolberlik yapıyor. İran’ın bu meseleye güvenlik meselesi olarak değerlendirdiği sürece kolberler yollarda hayatlarını kaybetmeye devam edecekler. Ancak sorunu çözmeye yönelik adımlar atılsa bölge halkının ekonomik refah düzeyi yükselse kolberlik ortadan kalkacaktır" diyor.
Ayrıca Hasanpoor son 3 yılda en az 245 kolberin yaşamını yitirdiğini, 300’ü aşkın kolberin ise yaralandığını söylüyor.
Sosyolog Rizapoor: 18 yaşından küçük ve 70 yaşından büyük kolberler var
Independent Türkçe’ye konuşan İranlı sosyolog Hamid Rizapoor (41) kolberliğin İran’ın, Kürdistan, Batı Azerbaycan ve Kirmaşan eyaletlerinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yapıldığını söylüyor. Kolberliğin iş değil zorunluluk olduğunu söyleyen Rizapoor şöyle konuşuyor:
"Bölgede insanların çalışabilecekleri herhangi bir fabrika yok. Atanamayan öğretmenler mühendisler doktorlar 18 yaşından küçük çocuklar ve 70 yaşından da büyük kolberler var. Kolberlik iş olarak görülüyor ama maalesef kolberlik değil sosyolojik bir vaka ve İran Parlamentosu da bu gerçeği artık kabul ediyor. "
Her yıl kolberlik faaliyeti nedeniyle onlarca insanın hayatını kaybettiğini, yüzlerce kolberin yollarda mayın patlaması ya da ateşli silah ile yaralanma nedeniyle engelli kaldıklarını söyleyen Rizapoor, " İranlı yetkililer konuya ilişkin çare bulmalı. Kolberlik ya tamimiyle sonra erdirilmeli ya da meşru hale getirilmeli ve kolberler için güvenli geçiş yolları belirlenmeli. Bölge milletvekilleri konuyu her yıl çözüm vaadinde bulunuyorlar ancak bu sözler yerine getirilmiyor ve kolberlerin yaşadıkları dram devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Independent Türkçe’nin konuya ilişkin görüşme talebinde bulunduğu Batı Azerbaycan eyaleti milletvekili Resol Hazri konuya dair değerlendirme yapmak istemediğini söyledi.
Kolber Mohammedi: Kolberlere öncülük ederken sırtımdan vuruldum
33 yaşındaki Nadir Mohammedi çocuk yaşta kolberliğe başlamış. 2013’te kolberlik yaparken Serdeşt sınır hattında sınır muhafızlarının açtıkları ateş sonucu sırtından yaralandığını söyleyen Nadir Mohammedi, 7 yıldır tedavi gördüğünü aktardı. Mohammedi, "Kolberlik zorunluluk. Bizim bölgemiz olan Serdeşt sınır hattında yaralandığım zaman at sırtında kolberlere öncülük ediyordum. İran sınır muhafızları ateş açtı. Sırtıma 2 kurşun denk geldi. Şimdi tedavim devam ediyor. Üç defa ameliyat oldum ve masraflarımı abilerim karşılıyor. Tedavim biterse yine kolberlik yapmaya devam edeceğim. Bölgede geçimimizi sağlayabileceğimiz başka bir gelir kaynağı yok" şeklinde konuştu.
Birçok kolberin sınır muhafızlarının saldırısı sonucu felç kaldığını ve çoğunun tekerlekli sandalyeye mahkum yaşadığını söyleyen Mohammedi sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben şanslıyım. Ölmedim ve birkaç ameliyat ile kurtuldum. Belki yine kolberler kervanına katılırım. Askerlerin ateş aşması sonucu birçok kolber hayatını kaybediyor. Bazıları felç ya da tekerlekli sandalyede yaşamına devam ediyor. Kolberlik yolunda yaralanan ayaklarını kullanamayan yüzlerce kolber arkadaşım var. Ben de uzun süre tekerlekli sandalyeye mahkum yaşadım. Bu tehlikeli yol 10-12 saat sürüyor ve bu yoldan da en fazla 10 dolar kazanılıyor."
Kolber Merivani: Evden çıkan kolberin eve dönme ihtimali %30
Merivanlı Şahewan Merivani (37) de 7 yıldır Merivan, Hewraman, Newsuud, Piranşar bölgesinde kolberlik yaptığını söylüyor. Merivani evden çıkan kolberlerin, sağ salim dönme ihtimalinin %30 olduğunu belirterek kolberleri yollarda mayınlar, sınır muhafızları ve zorlu arazi koşullarının beklediğini ifade ediyor
Merivani Independent Türkçe’nin, "Kolberlik yaparken unutmadığınız bir hikayeniz bir geceniz var mı?" sorusuna şu yanıtı veriyor:
"Bazen en az bin kişi bazen de 300-400 kişilik kervanlar halinde ilerliyoruz. Kışın dağlı arazide donma ya da çığ altında kalma tehlikemiz var. Ben bu tehlikeyi çok yaşadım. Kolberlik hayatımın en acı en zorlu gecesini anlatacağım. Geçen sene 18 yaşından küçük 2 kardeş kolber Azad ve Ferhat bizim kervandaydılar. Çok uzun bir geceydi. Hava çok soğuktu göz gözü görmüyordu. Zifiri bir karanlık vardı. Biz 30-40 kişilik guruplara ayrılmıştık. Biz tecrübeliydik. Sağlam kış elbiseleri giyinmiş ellerimizi ve ayaklarımızı iyice sarmıştık. Sadece gözlerimiz dışardaydı. Ama Azad ile Ferhad’ın sağlam kış elbisesi, eldiven ve çorap alacak paraları yoktu. Bizim kervandaydılar kayboldular. Çok aradık bulamadık onları. Çığın altında kaldılar. 10- 12 saat dağda kaldık. Onlar dayanamadılar gencecik çocuktular. Kolberlik hayatımın en uzun en acı gecesi buydu."
© The Independentturkish