Türkiye'de herkes vaka sayılarında çok yüksek bir artış gözlemlendiğini söylüyor.
Buna Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyeleri de dahil.
Durum böyle olduğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bazı kısmi kısıtlama kararı alındığı ilan edildi.
Ancak açıklanan koronavirüs verileri, Türkiye ile benzer büyüklük ve nüfusu olan ülkelerle kıyaslandığında tablo pek de ürkütücü gelmiyor.
Örneğin Türkiye'de dün 4 bin 215 kişide yeni tip koronavirüs tespit edildi. Ağır hasta sayısı 3 bin 742'ye çıktı. 116 kişi de hayatını kaybetti.
Türkiye bu rakamlarla kendi ölçeğindeki birçok ülkenin hatta çok küçük devletlerin bile gerisinde.
Koronavirüs verilerini yayımlayan Worldometers isimli internet sitesinde en fazla vaka tespit edilen ülkeler arasında, Türkiye 25. sırada yer alıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Peki durum gerçekten böyle mi?
Alınan önlemler ve yapılan açıklamalar durumun öyle olmadığının bir kanıtı.
Bir başka kanıtı ise il ve ilçe değil artık koronavirüs haritasına bakıldığında birçok mahallenin renginin ise kırmızıya dönmüş olması.
Muhtarlar gerçek rakamları biliyor ama açıklayamıyor
Tüm ülkedeki muhtarlar, mahallelerindeki koronavirüs vakalarına ilişkin gerçek rakamları biliyor. Ama açıklayamıyorlar. Onlar da birçok devlet görevlisi gibi Kovid-19 eğrisinin sürekli yükselişe geçtiğini söyleyip vatandaşa kurallara uyulması çağrısında bulunuyorlar.
İşte o muhtarlardan biri Selami Aykut.
Aykut, Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyonu Başkanı.
962 mahalle muhtarıyla iletişim halinde. Aykut, muhtarlar, imamlar, müezzinler, öğretmenler ve okul müdürlerinin sadece İstanbul'da değil tüm Türkiye'de koronavirüs rakamlarını bildiklerini söyledi.
Aykut, İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı'nın birlikte yaptıkları bir çalışmanın bünyesinde görev aldıklarını ifade etti.
Muhtarlar, imamlar, müezzinler, öğretmenler ve okul müdürlerinin Filyasyon ve İzolasyon Takip Sistemi (FİTAS) içinde denetim görevlerinde bulunduklarını bu nedenle verileri bildiklerini kaydetti.
Her muhtarın eskide İSTEM şimdilerde ise FİTAS kapsamında kurulan "mahalle denetim" ekimlerinde halk sağlığının korunması konusunda çalıştığını vurgulayan Aykut, koronavirüs tablosunun her geçen gün kötüye gittiğine şahit olduklarını belirtti.
Mahalle denetim ekiplerinin muhtar, muhtar azası, okul müdürü, öğretmen, imam ve müezzin olacak şekilde 7 kişiden oluştuğunu dile getiren Aykut, "Sağlık Bakanlığımızın yapmış olduğu PCR testlerinde, hastalık tespit edilmiş kişiler sisteme ekleniyor. Bizlerde mahallelerimizde pozitif vakalı ve temaslı vatandaşlarımızı denetliyoruz" dedi.
Bu ekiplerin sistemde pozitif veya temaslıysa adreslerine giderek bunların evde olmadıklarına baktıklarını, değillerse gerekli mercilere bildirimde bulunmakla görevli olduklarını vurgulayan Aykut, "Kuralları ihlal eden vatandaşlar varsa, gerekli şekilde uyarılıyor. Karantina şartları konusunda kendilerine bilgi veriliyor ve kuralları ihlal etmemeleri gerektiği belirtiliyor. Eğer kişi, alışverişe, markete, AVM'lere, düğüne veya taziyeye gitmişse ve bu tespit edilmişse tutanak tutuluyor" diye konuştu.
Ele ya da ayağa takip cihazı önerisi
"Tutanak tutulduğunda ise bu emniyet birimlerine bildiriliyor ve kuralları ihlal eden vatandaşlar hakkında cezai işlem uygulanıyor" diyen Aykut şunları söyledi:
"Karantinada olması gerekenleri denetlemek bizim görevimizdir. Bunlar eğer kurallara uymuyorlarsa ki-uymayanlar oluyor- bunlar başkalarının hakkına giriyor. Yani bu insanlar, kurallara uymadıkları için virüsün yayılmasına neden oluyorlar. Bu nedenle de vakalarda artış yaşanıyor. Hatta keşke böyle durumlarda bu hastaların hareketini takip etme imkanı sağlayan cihazlar ellerine veya ayaklarına takılsa dediğimiz bile oluyor. Çünkü, çok az kişi ile fazla olan vakaların hareketliliğini tam anlamıyla takip etmek kimi zaman imkansız oluyor."
"Artış çok fazla, böyle giderse sağlık sistemi çöker"
Aykut tüm ısrarlara rağmen İstanbul'daki vaka sayısının açıklanandan ne kadar fazla olduğuna ilişkin bilgi vermiyor.
Sadece "Artış çok fazla, böyle giderse sağlık sistemi çöker, Türkiye başka bir krizle karşı karşıya kalır" uyarısı yapmayı tercih ediyor.
"Vaka o kadar çok ki, gerekli denetim yapılamıyor"
Ancak "İstanbul'da bir sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli" diyerek de artışın açıklanan verilerden çok daha fazla olduğunun mesajı veren Aykut, tam kapanmanın nedenini ise şu sözlerle dile getirdi:
İstanbul'da her bir mahallenin nüfusu Anadolu'da bir il kadardır. Bu noktada denetleme mekanizması konusunda yeterli olma şansımız çok azalıyor. Yani, vakaları yerinde tutmayı tam anlamıyla sağlayamıyoruz. Çünkü, yeterli personel sayısı yok. Vakalara artık o kadar çoğalmış ki, ekiplerimiz eskiye oranla denetim yapamıyor ya da gereğini yerine getirme noktasında her adrese ulaşamıyorlar.
"Mahalle denetim birimleri" adı altında çalışanların, Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı verilerin yanı sıra yaptıkları kontrollerde edindikleri bilgiler de var.
Bu hususa dikkati çeken Aykut, "Biz bu nedenle İstanbul'da tam kapanma olması gerektiğini savunuyoruz. Çünkü, muhtarlarımız gerçek bilgilerin farkında. İstanbul'daki her toplantıda kentteki vakaların arttığı ve bunların denetiminin her geçen gün zorlaştığı tartışılıyor" ifadelerini kullandı.
Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyonu Başkanı Aykut, vatandaş kurallara uymamasından da şikayetçi.
"İstanbul için en az 14 gün tam kapanma şart"
Özellikle gençlerin işin ciddiyetinin farkında olmadığını söyleyen Aykut, "Bulaş çok fazla. İstanbul için en az 14 gün tam kapanma şart. Tabii bu bize göre. Kararı verecek olan yetkililerimizdir. Bakın önceleri pozitif olanlara daha sık gidilip gereken denetim ve uyarılar yapılıyordu. Şimdi vakalar o kadar arttı ki, pozitif bir vakaya 5 günde bir gidiliyor" bilgisini paylaştı.
"Caydırıcı önlemler şart"
"İstanbul'da koronavirüs haritası çoğu mahallede kırmızıdır" diyen Aykut, "Pozitif olduğu için çarşıya, pazara, markete, düğüne veya taziyeye gidenler oluyor. Artışın en büyük nedenlerinden biri de budur. Toplum içinde pozitif olan vaka bilinmiyor ki. Mahalle Denetleme ekibinin ziyaretinden sonra ‘Nasıl olsa, burada olduğum biliniyor' diyerek dışarı çıkan oluyor. Onun için daha caydırıcı önlemlerin alınması gerektiği kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
"Posta memurları da bulaşı arttırıyor"
Beşiktaş'ta bir muhtarın Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği bilgisini veren Aykut, şunları anlattı:
Bunun dışında 40'a yakın muhtar arkadaşımız koronavirüse yakalandı. Muhtarlar denetimleri yaptıkları için ne kadar dikkat ederlerse etsinler bir şekilde kendileri de hastalığa yakalanıyorlar. Başta sağlık çalışanları olmak herkes çok yoruldu. Hastanelerde yoğunluk arttı. Denetimlerde bulaşma riski yükseldi
Ayrıca atışın olduğu bu dönemde ise posta memurlarının gerekirse bir ay dağıtımı durdurulması gerekiyor. Bunlar belgeleri ulaştırmak için Kovid-19 hastalarının olduğu hanelere gidiyorlar. Evrakı verdikten sonra aynı apartmanda başka evlere de gittikleri oluyor. Bu hareketlilik bulaşın fazlalaşmasına neden oluyor.
Bir posta çalışanının günlük 100 adrese uğradığını düşünün, adreste bulamadıklarının evrakını da muhtara bırakıyorlar. Böylece sürekli bulaşın artışına yol açılıyor. Hal böyle olunca riskin artmasına neden oluyor.
© The Independentturkish