Netflix'in satranç ustalarını konu alan dram dizisi The Queen's Gambit tam olarak gerçek bir hikayeye dayanmıyor ama gerçek satranç ustalarından esinleniyor. Dizinin Logan'ın senaryosunun yazarlarından da olan yaratıcısı Scott Frank, The Queen's Gambit'i, karakteri profesyonel satrancın ataerkil dünyasında yol alırken satranç dehası Beth Harmon'ın (Anya Taylor-Joy) güncesi olarak kuruyor.

The Queen's Gambit, The Hustler ve David Bowie'nin başrol oynadığı Dünyaya Düşen Adam (The Man Who Fell To Earth) gibi filmlere kaynak olmuş kitapları da kaleme almış Walter Tevis'in aynı başlıklı romanına dayanıyor.

New York Times'a 1983'te verdiği röportajda Tevis, aynı anda hem deha hem de takıntıdan beslenen Beth Harmon karakterini yaratmadaki esinini rekabetçi satranç dünyasından aldığını açıklamıştı. The Queen's Gambit tutku üzerine fantastik bir kurgu olsa da Soğuk Savaş sırasında geçen ilginç ve zengince işlenmiş bir olgunlaşma hikayesi.

The Queen's Gambit özünde gerçek bir hikaye değil, esinini Rus Boris Spassky'i mağlup ederek Dünya Satranç Şampiyonası'nı kazanan ilk Amerikalı olan satranç dehası Bobby Fischer'dan alan bir kurgu hikaye.

Tıpkı Beth gibi Fischer da okullu eğitimi yokken rekabetçi satrancın büyükleri arasına giren (Şah Mat [Pawn Sacrifice, 2014] filminde de işlendiği üzere), bu sırada Satranç960 olarak da anılan satranç varyantı Fischer Rastgele Satrancı'nı icat eden bir deha. Gelgelelim uzak benzerlikler burada sonlanıyor, zira o sıralar kadın satranç şampiyonlarının en tepeye yükselmesi neredeyse imkansızdı, özellikle de Soğuk Savaş döneminde.

Öte yandan The Queen's Gambit satranç ustası Bruce Pandolfini dışında satranç efsanesi Garry Kasparov'dan da esin ve rehberlik alıyor. Anya Taylor Joy'un canlandırdığı Beth Harmon kurgu bir karakter olsa da hem roman hem de Netflix uyarlaması esin almak için tarihe başvuruyor, bu da aslen hayal ürünü olan bu hikayeye atmosfer ve gerçeklik katıyor.

Independent Türkçe, Screen Rant

Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer